Amacımız hoşgörü sahibi insanlar yetiştirmek

NİLGÜN TAZE

2014-2015 eğitim öğretim yılında kurulmuş oldukça yeni bir okul olan Özel Pusula Koleji Müdürü Ahmet Karaca, 66 öğrencisi ve 16 öğretmeniyle birlikte yılmadan çalıştıklarını belirterek, hedeflerinin temiz, dürüst, anlayışlı bireyler yetiştirmek olduğunu söyledi. Verilen müfredatın yanında amaçlarının çocukların el becerilerini de geliştirmek olduğunu ifade eden Karaca, “Çanakkale, Kars, Sarıkamış’ta ve ülkenin her yanında omuz omuza savaşan atalarımızın bize önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği ilke ve inkılaplar doğrultusunda hiçbir şekilde oynamadan ve üzerinde tahribat yapmadan yolumuza devam etmektir. Cumhuriyet bizi karanlıklar aydınlığa çıkaran bir niteliktir. Bu günkü yaşamımızı, demokrasiyi, kadınlarımızın bu cumhuriyetin içinde var olduğunu gösteren bir ilkedir. Sadece 3-5 milyonun cumhuriyeti değil, 80 milyonun cumhuriyeti olmasına hala çaba göstermek zorundayız. Bu kutsal görev de biz öğretmenlere düşmektedir. Eğitim ve öğretimimizin Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, sağ-sol demeden, Alevi-Sünni, Kürt-Türk gibi ırkçılıklar yapmadan, sadece insanlığa hizmet eden, demokrasiyi anlayışla karşılayabilen bir anlayışla toplu halde barış içinde yaşamayı öğrenmektir. Biz öğretmenlerin asıl amacının cumhuriyet olduğunu birilerinin bize araç olarak kağıt üzerinde yazıp gönderdikleri bir nitelik değil, vicdanlarımızda yaşayarak, kendi hürriyet ve demokrasi anlayışımıza bağlı kalarak yüksek özgüvenle yetiştirmek bizim görevimizdir. Bizler Atatürk’ün bize çizdiği yolda, gösterdiği hedefte, başkalarının ayarlamasıyla değil etik ilkelerle öğrencilerimizi yetiştirmektir. Bizim hedefimizin ve kitlemizin öğrencilerimiz olması lazım. Hiç bir öğretmenin normal yaşamındaki siyasi görüşü ya da etnik görüşü olmamalıdır. Öğrenciler okudukları doğrultular doğrultusunda kendi dokularını oluştursunlar. Kendi seçtikleri demokrasi anlayışı içinde kendi anlayış ve siyasi görüşlerini belirleyebilirler. Meydanlara çıkıp yanlış sloganlar atarak öğrencilerimizi yanlış yönlere götürmektense bu ülkeyi ayakta tutacak, cumhuriyetin ilkelerini koruyacak inanları yetiştirmek en büyük görevimiz olmalı. Benim cumhuriyet anlayışım hiçbir etnik, dini ve siyasi ayırım yapmadan, barış içinde ilişkiler geliştirmeyi ve yaşamayı öğretmek. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta kar altında ve ateş altında ölürken hiçbir erin bayrağını yere atmadan devam eden atalarımızın kalbindeki inancı bizlerde gelecek nesillere aşılamak zorundayız. Bizlerin bu inancı hiçbir devlet ve iktidar tarafından yol gösterilerek, yazılı beyan göndererek yada dikte ederek değiştirilemez. Öğrencinin hür iradesine ve görüşlerine her zaman saygı göstermek zorundayız. Sınıf içerisinde aşağılanmadan, küçümsenmeden görüşlerini ifade etmesine izin verilmeli ve neden o şekilde düşündüğü konusunda da yargılanmamalıdır. Öğretmenler kendi doğrularına göre değil öğrenciler kendi doğrularına bakarak yanlışı düzeltme çabası içine girmeliler. Bağırıp çağırarak, döverek bir insan yetiştirilemez. Demokratik bir ortamda tartışarak insan yetiştirmek asıl amacımız ve görüşümüz olmalıdır. Biz öğretmenler olarak en büyük hatamız dinleyen insanlar yetiştirememek oldu. Dinlemesini bilmeyen bir toplum olarak yetişiyoruz ve sonuçta en basit bir olayda yumruklar, silahlar, kurşunlar havada uçuşuyor. Bizim amacımız karşısındakini eleştirmeden, saygıyla dinleyebilen bir toplum yetiştirmek. Asıl amacımız bu olmalı. Önderimiz Atatürk’ün dediği gibi bu ülkeyi kalkındıracak, aydınlatacak öğretmenlerdir. Öğretmenlerimiz de aynı şekilde menfaat uğruna değil devlet ve millet uğruna, vatan uğruna çalışmasını bilmelidir. En büyük dileğim budur” dedi.