TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Geçmişin Ezgileri

Müzik kayıt tarihini oluşturan plaklar, pikaplar ve gramofonları bilmeyenimiz yoktur.  Ancak birçoğumuz bunları sadece isim olarak biliriz. Biz de bu konunun meraklıları için bu işe yıllarını vermiş Kemeraltı Kızlarağası Gramofon Evi'nin sahibesi Burçin Demirayak'a sorduk. Kendisinden gramofon, pikap ve plaklar hakkında detaylı bilgiler aldık

Haber Giriş Tarihi: 06.04.2015 07:31
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Geçmişin Ezgileri

ONURHAN ALPAGUT

Bize kendinizden bahseder misiniz?

Adım Burçin Demirayak. Ankaralıyım. 10 yıldır İzmir'de yaşıyorum. Turizm Mezunuyum. Uzun zamandır da bu işle uğraşıyorum plaklarla,pikaplarla, eski yaşanmışlıklarla. Evlere ve İşyerlerine girmiş olan mekanikler ile objelerle. Bu iş aslında hobi olarak başladığım bir iş. Ancak daha sonraları asıl işim oldu bu benim. Çok da severek yaptığım bir iş. Çünkü bizim iş zahmetli bir iş aslına bakarsanız spesifik, emek verdiğimiz bir iş. Eşimle beraber toplamaya başladık malzemeleri. Daha sonra baktım ki gerçekten yapmam gereken iş bu kendi ruhumuda katmam gereken bir iş şu an yaptığım. Severek, dinleyerek, çocukluğumdan bir şeyler katarak devam ettireceğim iş olarak düşündüm ben bu mesleği.

Bu mesleği seçmenizde en büyük etken ne oldu?

Benim için bu mesleği seçmemde en büyük etken müzik ve çocukluğum oldu. Ben aslında tek çocuğum ama kalabalık bir ailede büyüdüm. Biz Arnavutuz. Bizde akraba ayrımı yoktur. Aynı bahçenin içinde yetişen çocuklar vardır. Tabi kalabalık olunca da hepimizin ayrı ayrı hobileri, zevkleri vardır ama hepimiz de müziği çok severiz. Benim kendi ailemde de müzikle uğraşan kuzenlerim, amcam hepsinin ilgisi vardır.Öyle olunca da ben de araştırma kısmına yöneldim aslına bakarsanız. Eşimin bana almış olduğu bir Bülent Ortaçgil plağı ile başladım bu işe. Bu plak benim başucu plağımdır. Bülent Ortaçgil’i ben, halamdan dinlerdim ya da Cem Karacayı, Hümeyra'yı, Kördüğüm’ü çok severdi halam benim onu dinlerdi. O bu plakları dinlerken ben de yanında dinlerdim, etkilenirdim buna biraz da etkileşme diyebilirsiniz. Amcam mesala Elvis severdi ve Zülfi Livaneli'nin parçalarını çalardı sazında. Eşlik ederdi bu parçalarına ya da söylerdi. Bunların hepsi sizin çocukluğunuzdan beyninize yerleşiyor yada şöyle diyeyim; ailede bir ajan değil birkaç ajan vardı. Öyle zehirlendim ben ve bu işe başladım. Sonra bir bakmışım ki aslına geçmişe dönüp baktığınızda ailemdeki ajanlar beni bu işe sürüklemişler. Ben böyle düşünüyorum en azından.

Sizce bu mesleğin zorlukları nelerdir?

Her mesleğin bir zor tarafı vardır. Herkesin ağladığı bir yan vardır. Ben bunu ağlamak olarak görmüyorum. Kendi işim için şöyle söyleyeyim benim işim çok spesifik bir iş herkesin yapabileceği iş değil. Özellikle bir bayan olarak Türkiye'de çok fazla bayandan oluşan bir plak koleksiyoncusu yok veya plak satışı yapan bir bayan yok. Cihaz satışını yapan yok. Ben tabi bunu bir kendimdeki ayrı özellik olarak görmüyorum. Ben bu işe emeğimi verdim. Yüreğimi verdim. Zor bir iş olduğunu da biliyorum. Ama her işin bir zorluğu vardır. Severek yaptığınız zaman o zorlukları görmüyorsunuz.

Plak ve taş plaklar arasındaki fark ve Gramofon Pikap nedir? Neden bu 2'li hep karıştırılıyor?

Gramofon'un tarihi çok eskidir 1900'lü yılların başlangıcıdır ve Türkiye'de çok fazla bilinmez aslına bakarsanız. Pikap da 1950'li yıllarda gelmiştir. Arasındaki fark ise Gramofon müzik kayıt tarihini oluşturan bir materyaldir. Gramofon tamamen mekaniktir. Gramofonda sadece ve sadece taş plak dinlenir. Günümüzde yapılan en büyük hatalardan biri bilinmediğinden kaynaklanıyor. Bizim de çok karşılaştığımız bir sorundur bu 33'lük ve 45'lik plakları taş plak zannederek gamofonlarda dinlemeye çalışıyorlar. Ama bu çok büyük bir hatadır. Çünkü onlarda dinlemeye kalktığınızda gramofonun iğnesi plağı öyle bir çizer ki siz onu bir daha dinleyemezsiniz. Yani o ses kalitesini kaybeder. O yüzden gramofonlarda dinlenen plaklar farklıdır. Taş plaktır. Pikaplarda dinlenen ise vinil plaktır. Yani bu nedir? 33’lük ve 45'lik plaklardır. Ayrıca şu da bir ayrıntı bazı pikaplar da 78 devir. Yani taş plak dinleme özelliği vardır. Siz bu pikaplarda 78 devir taş plak dinleyebilirsiniz. 33’lük ve 45'lik dışında. Ama gramofonda kesinlikle 33'lük ve 45'lik plak dinleyemezsiniz.

Plaklar 33'lük ve 45'lik olarak 2’ye ayrılıyor. Bunların özellikleri nelerdir?

33'lük ve 45'lik plak arasındaki fark 45'lik plaklarda ön yüzünde bir parça arka yüzünde bir parça vardır. 33’lük plaklar albümdür. Çap olarak da 33’lük plak daha büyüktür. 45'lik ise ona nazaran daha küçüktür. 45'lik 7 inç 33’lük 12 inçtir. 33’lük plaklar albüm plaktır. Toplamında 10,12 kadar parça alırlar. 45'lik olanlar ise ön yüzünde 1 parça arkasında 1 parça olmak üzere 2 parça alabilirler.

Günümüzde neden plak sayısı azaldı? Bunun nedeni sizce nedir?

Şunu göstererek bu durumu anlatıyım. Benim çocukluğumda çok fazla plak vardı. Ancak hep yeni bir şey çıktığı zaman bir kenara atılır ya eskisi ama daha sonra yenisinin değil de eskisinin daha kıymetli olduğu anlarız. Yani elimizdekileri kaybettikten sonra kıymetini biliriz. Ben o duyguyla yaklaşıyorum birazcık. Şimdi yapılan müziği teneke müzik olarak değerlendiriyorum. Belki bunu dediğim için bana kızacaksınız. Ama çok profesyonel çalışanlar var. Ses kayıtlarına özen gösterenler var. Fakat bizim çocukluğumuzda aldığımız tad bambaşkaydı. O analog sesin verdiği keyif bambaşkaydı. Şimdi biz bunu yeni jenerasyonda ya da yeni müzik sistemlerinde yakalayamıyoruz. Peki bu durum sonucu ne oluyor? Şimdikini dinleyenler eskiye özlem duyuyorlar. Verilen o emeği hissediyorlar. Duyguyu alıyorlar. Müziğin ruhunu alıyorlar. İşte gerçek müzik o zaman yapılıyormuş diye değerlendiriyorlar. Böyle olunca da tabi elimizdekileri kaybettiğimiz için tekrardan bir eskiye dönme olayı yaşanılıyor.

 Plakları kimler satın alıyor ve ne amaçla?

Bu plakları herkes satın alabilir. Niye derseniz her bütçeye uygun plaklar var. İlk önce bütçe kısmına geliyorum ben çünkü bu tür bir koleksiyon içine girdiğiniz zaman yüksek fiyatlar da verebiliyorsunuz, az  fiyata tatminde sağlayabiliyorsunuz. Bu çok karışık bir durum aslına bakarsanız bir de şöyle bir kısım var; plak dinlerken önyargınızı bir kenara bırakıyorsunuz. Yani plak dinlerken bir Müslüm Baba da dinleyebilirsiniz. Bir Sezen Aksu da dinleyebilirsiniz ya da Dyn Martin de dinleyebilirsiniz. Plakda her kategoride müzik dinliyorsunuz. Çünkü analog ses alıyorsunuz. Müziği hissediyorsunuz. Bu sistemde sanatçının sesi önden geliyor. Müziğin sesi ise arkadan geliyor. Herkes alabilir derken de her bütçeye uygun plak da var. Herkesin zevkine uygun plak da var. Şimdi bir üniversite öğrencisi okuduğu için bütçesi dar olabiliyor. Bizim uygun fiyatlı plaklarımızdan alabiliyor. Bazısı da var, geliyor koleksiyoner neden bende yok hissine kapılarak öyle yüksek fiyatlı plaklardan alıyor. Ki bu kişinin aldığı plağı belki bir yada iki sefer dinliyordur ama dediğim gibi koleksiyoner. “Benim koleksiyonumda bu plağın olması gerekiyor” diyerek alabilir. Kimisi dinlemek için alır. Kimi de duyguyu tatmin etmek için, kimisi de koleksiyonculuk tutkusuyla alır.

Pikap ve Plaklar elinize nasıl geçiyor? Nereden temin ediyorsunuz?

Biz uzun zamandır bu işin içerisindeyiz. Kendimiz de araştırıyoruz. Yurt içinden Yurt dışından geziyoruz. Bize de gelenler oluyor bir süre sonra bu işle kim uğraşıyor, Burçin, Mehmet uğraşıyor bizim gitmemiz gereken adres bu diyerek de gelenler oluyor. Eldeki eşyasını çıkarmak isteyenler olabiliyor. Evlerden ve işyerlerinden çıkanlar olabiliyor. Bizi bilenler tanıyanlar da getirebiliyorlar.

Buradaki her bir plağın bir hikayesi vardır. Burada olan plaklar ve pikapların sizin için en ilginç gördüğünüz hangisi? Bize bundan bahseder misiniz?

Benim dükkanımın kapısından giren kişilerin girip de hikayesi olmayan insan yoktur aslına bakarsanız. Neden? Çünkü bende yeni bir ürün yok. Bunların hepsinin bir hikayesi vardır. Yaşanmışlıkları var. Benim için en ilginç olanı benim eskiden bir müşterim vardı. Balıkesir’de kendisi zeytincilikle uğraşıyor. Bana kendi anlattığı şekilde anlatıyorum size. Bir gün dükkandan içeri girerken kolunun altında bir gramofon var. Getirdi önüme koydu. Ama bir gelişi vardı ki o kadar hoş. Bana dedi ki “Bunun içinde Neriman var” dedi. Nasıl yani dedim “Ben çocuktum. Fakirdim bizim mahallede bir Neriman vardı. Onun bir gramofonu vardı. O bu gramofondan dinlerdi. O gramofonu dinlerdi. Ben de onu dinlerdim” dedi. “Yıllar sonra ben zengin oldum. Gramofon aldım. Ben her gramofonu dinlediğimde Neriman'ı dinledim. Ama Gramofon'um bozuldu. Lütfen bana Nerima'nı geri verir misiniz?” dedi.Biz de tabiki elimizden geleni yaptık. Bir atölye olarak. Bizim bu işin arkasında bir de mutfak kısmımız var. Burada gördüğünüz ürünlerin hepsinin parlak ışıl ışıl olmasının sebebi atölyedir. Atölyede eşim ve Ali Ustamız var, beraber çalışıyorlar orada. Birisi mekanik diğeri elektronik ustası.

Şimdiki müzik mi? Yoksa plak mı?

Plak çok farklı bir mecradır. Sadece müzik dinlemek değil aslında bakarsanız. Plak ve kitabı ben çok birbirine benzetirim. Plak yada kitap bir şeyleri anlatır. Kitabı okursunuz aklınızda bir şeyler kalır. Yani eskiye dair olan kitapları alırsınız yenisini alırsınız okursunuz ve oradan bir bilgi alırsınız kafanızda bir şey kalır. Bu bir roman olursa aşk duygusu yaşarsınız. Bir felsefe kitabı olursa felsefi yönünüz artar. Bir hikaye okursunuz bu hikayenin gerçek olduğunu bilmek sizin içiniz de bir duygu yaşatır. Plak da aslına bakarsanız bir 68 kuşağında basılmış olan plaklar vardır. Ülkemizi terk eden sanatçılar vardır. Ülkemizi terk eden sanatçılarımız acaba neden gittiler soruları kafanızda oluşur. Bunların bir hikayesi olduğunu düşünüp araştırmaya başlarsın. Bir yerlere varmaya çalışırsın. Sizi etkiler. Ben Tülay German'ı çok severim. Neden yurtdışına gitmiş diye düşünürken hemen araştırmaya başladım. Onunla ilgili bilgiler toplamaya başladım. O yüzden plak sadece müzik dinlemek değildir bana kalırsa. Araştırdığın zaman içine girdiğin zaman o hikayeyi o kadar güzel yaşarsınız ki içinizde. Dostane ortamlarında diyalog içerisine girdiğinizde mutlaka birileri plak dinlemese bile o plak ismi vardır ya o kadar külttür ki yani pikapınızın olmasına bazen gerek yok. Onu elinize aldığınızdan itibaren anı yaşarsınız. Ya da o plağı cihazın üstüne koyduğunuzda iğneyi ses titreşimlerini temas ettiğiniz zaman o duyguyu çok güzel yaşarsınız. Bundan dolayı plak çok farklı bir şey. İnsanlarla konuşurken veya arkadaşlarınızla konuşurken “Ben şu plağı dinliyorum” diyerek karşınızdaki insanda da böyle bir sevda varsa “Bende de bu plak var, hadi ya gerçekten mi?” gibisinden küçük kıskançlık tatlı bir kıskançlık da olur aranızda. Bende var sende yok. Bu benim çok kullandığım bir laftır bu iş içerisinde. Neden çünkü tatlı bir kıskançlığı vardır aslında. Mesela benim dükkanıma bir sürü insan gelip gidiyor. Bunların hemen hemen hepsinde ortak nokta plak. Yani ben sadece burada bir satıcı olarak kendimi değerlendirmiyorum. Ben de bu işin sevdalısı olduğum için önce ben kendime koleksiyoncu da demiyorum. Çünkü ben seri numarasını takip ederek koleksiyon yapmam. Ben iyi bir dinleyiciyim. Sevdiğim müziği dinlerim.  Barış Manço'nun bütün plakları yoktur bende. Ben sevdiğim plakları alıyorum koleksiyonuma katıyorum. Şu dükkana girdikten sonra hepimizin ortak bir hobisi var. Ben de dahil olmak üzere satıcı olmama rağmen. Hiç tanımadığınız bir insanla bu anlamda diyaloğa giriyorsunuz. Sosyal ağ bağlantısı kuruyorsunuz. Ve bu natürel oluyor. Şu günlerde yaşadığımız gibi sanal değil. Duyguyu yaşıyorsunuz ve güzel bir dostluğun başlangıcı oluyor. Benim bu dükkana giren müşterilerim ilk girdiklerinde müşterim, daha sonra da dostlarım oluyor.

Bu Ppakları çalabilmek İçin bir pikapa ihtiyacımız var. Peki bir pikap alırken nelere dikkat etmeliyiz?

Pikap almak, öncelikli olarak neyi alacağımıza karar vermekle başlar. Öncelikli olarak marka model bütçe hepsini ayarlamak gerekiyor. Pikap almak ile araba almak aslında aynı bizim verdiğimiz örneklerde. Çünkü 250 liraya da pikap var. Bin 500, 10 bin liraya da pikap var. Dolayısıyla biz nereden nereye gideceğimize önce karar verip ona göre bir pikap seçimi yapmamız lazım. Eğer sadece nostalji yaşamak istiyorsak, “Plaklardaki çıtırtıları duymak istiyoruz” diyorsanız orta sınıf bir pikap işinizi görüyor. Ama “Ben analog müziğin keyfine varmak istiyorum, gerçek anlamda iyi bir müzik dinlemek istiyorum” dediğinizde bunu verebilecek güçte, güçlü amfiler, güçlü pikaplar ve hopörlerle desteklemek gerekiyor. Bu tamamen sizin tercihinize ve bütçenizi kalmış bir durum. Nostalji dinlemek, çıtırtıları duymak istiyorsanız uygun bir pikap ama “Yok ben gerçekten analog müziğin kefyine varmak istiyorum” diyorsanız da iyi bir pikap almanız gerekiyor.

Eski ve yeni pikaplar arasındaki farklar nedir?

Eski pikaplardaki teknoloji daha farklı ve daha iyi şu anki yeni pikaplara göre. Yeni üretim pikaplar tamamen yurt dışından, daha çok Çin'den gelen pikaplar kendinden amfili olan modeller özellikle. Fakat eski pikaplar da hem çıkış transitörleri hem lambalı olanların ses kaliteleri şimdikilerle kıyaslanamayacak kadar güzel. Bu bahsettiğimiz konular hi fi hi en sınıfında yeni üretim pikapları kapsamıyor. Çünkü onlar da yine eski teknoloji ile yeniden üretilen cihazlar. Üst sınıf yeni üretim pikaplar yine gayet başarılı ama eskinin vermiş olduğu hem nostaljinin vermiş olduğu hemde görsellik  ve hava daha farklı bizim açımızdan.

Bir pikabı muhafaza ederken nelere dikkat etmeliyiz?

Bir pikabı muhafaza ederken bir defa pikabı kullanmanız gerekiyor. İşleyen demir ışıldır mantığı ile çalışıyor bu alet. Pikabı kullanırsanız sürekli olarak çalışmaya devam edecektir. Bir köşeye atıp da yenilemezseniz durduğu yerde pikap kendi kendine bozulabilir. Bunların periyodik bakımlarını yaptırmanız lazım. İğnesini zamanında değiştirmeniz lazım eğer iğnesini değiştirmezseniz sürekli aynı iğneyle dinlerseniz bir müddet sonra plaklarınızı da bozmaya başlarsınız. O yüzden pikabın hem periyodik bakımlarına hem de zamanında iğne değişimlerine dikkat ettiğiniz müddetçe bir sorunla karşılaşmazsınız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.