TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kaptaner: Biz robot değiliz

İzmir Tabip Odası Başkanı ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Suat Kaptaner, İzmir Tabip Odası çerçevesinde yapılan çalışmaları anlatarak, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yaşadıkları sıkıntıları gazetemize özel açıklamalar yaparak paylaştı

Haber Giriş Tarihi: 28.03.2015 07:48
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kaptaner: Biz robot değiliz

EMİNE ŞEKER

İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, İzmir Tabip Odası’nın hekimlerin meslek örgütü olduğunu belirterek, yaklaşık 9 bine yakın odaya bağlı üye bulunduğunu söyledi. Kaptaner, “İzmir Tabip Odası’nın bulunduğu bina bizim kendi binamız. Bu binada çeşitli alanlarda hizmet veriyoruz. Ama odanın temel amacı hekimlerin hem özlük hakları hem ekonomik hakları hem de bilimsel çalışmaları konusunda çalışmalar yaparak halkı bilgilendirmektir. Esas amacımız hekimlerin hak ve mesleki çıkarlarını savunmaktır. Hekimliğin nitelikli bir halde yapılmasını sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Odamızın bürosunda 8 personel çalışıyor. Yine odamızda tam gün çalışan bir avukatımız var. Yine bir tane de kısmi zamanlı çalışan avukatımız var. Türkiye’de hemen hemen bir hukuk bürosu ile 2 avukat çalıştıran tek meslek örgüt halindeyiz. Çünkü sağlık ortamında yasal değişiklikler ve yeni yönetmelikler yeni tebliğler sürekli olarak her gün gündeme geliyor. Dolayısıyla bir yandan da hekimlerin yasal durumlar ile ilgili bir sürü etkinlikler oluyor. Özellikle son yıllarda meydana gelen hekimlere yönelik şiddet olayları var. Bizim hukuk büromuz hekimlerin hukuksal alandaki hak ve çıkarları açısından var olan sorunları çözmek için görevde. Yine aynı zamanda hekimlerin acil bir sorunu olduğunda hekimler acil hekim hattını arayarak avukata ulaşabiliyor. Avukatımızda var olan sorunu yönetim kuruluna haber veriyor. Biz de sorun yaşayan hekimin çok kısa süre içerisinde yanında oluyoruz. Yasal değişiklikler olduğu zaman hekimleri bilgilendirmek için çalışmalar yapıyoruz. Bu saydıklarım dışında da çok çeşitli komisyon çalışmalarımız oluyor. Örneğin etik konuları geliştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Tıp ve hukuk alanlarında çalışmalar yürütüyoruz. Sosyal faaliyetler ve bilimsel çalışmalar düzenleyen çalışma guruplarımız var. Sorun yaşayan kişiler için toplantılar yapıyoruz. Ya da biz sorun yaşayan hekimlerin yanına gidiyoruz. Yine her konu için hekimleri bilgilendiriyoruz” dedi.

ACİL OLARAK DÖRT ACİL TALEP BELİRLEDİK

Hekimlerin ekonomik haklarının geliştirilmesi gerektiğini düşünerek ekim ayı itibari ile hekimlerin ekonomik haklarının ön plana çıkaran bir kampanya sürdürdüklerini vurgulayan Kaptaner, “Bu kampanyaya Ankara’da geçtiğimiz yılın son aylarında Türk Tabipleri Birliği bünyesinde toplanan tüm genel kurullarında bu konuyu gündeme getirerek başladık. İzmir Tabip Odası olarak çeşitli tabip odalarına önümüzdeki seçimlere kadar hekimlerin ekonomik haklarının geliştirilmesi konusunda bir kampanya sürdürülmesinin kararını ve önerisini aktardık. Aynı zamanda bizim bölgesel olarak Ege Bölgesi’nde gerçekleşen aylık toplantılarımız var. Biz bu toplantılara da önerimizi sunduk. Sonuç olarak 4 acil talep belirledik. Bu taleplerden bir tanesi; çalışan hekim ücretlerinin artırılması oldu. Çünkü hekimlerin ücretlerinin çok önemli bir kesimi performans dediğimiz her klinikte ve her hastanede farklı ödeme sistemi var. Güvenceli ödeme sistemi son derece yetersiz. Örneğin yargıç ve savcı bugün 8 bin civarında maaş alırken hekimlerin güvenceli maaşı 4 bin civarındadır. Bu mevcut olan maaşın acilen artırılması gerektiğini savunuyoruz. İkinci acil talebimiz ise emekli hekimlerin maaşının artırılmasıdır. Emekli hekimlerin aldıkları maaş çok düşük. Kamuoyunda bu duruma kimse inanmıyor. Ama 25-30 yıllık bir emekli hekimin aldığı maaş 2 bin civarında. Çok acilen emekli maaşlarının da artırılmasını talep ettik. Bizim düzeyimizde olan kamu görevlilerin emekli maaşlarıyla kıyaslanmasını istiyoruz. Bizim düzeyimizde olan kamu görevlilerin adlıkları maaş ne ise acilen bizim maaşlarımızın da oraya çıkarılmasını istiyoruz. Bizim hekimlerin emekli maaşı orta derecede kamu görevlilerin içinde bile 7. sırada yer almış durumda. Bizim aldığımız maaşlar kıyas kabul etmeyecek şekilde düştü. Kimse de bu durumun farkında değil. Çünkü Sağlık Bakanlığı basında hekimlere zam yapıldığını ve hekimlerin maaşlarının düzeltildiği gibi propaganda yapıyor. Maalesef kamuoyunda da bu şekilde yanlış bir algı yaratılıyor. Biz de asıl gerçeği paylaşmak gerektiğini düşünüyoruz. Üçüncü acil talebimiz de her ay aldığımız ücretlerin yaklaşık yarıdan fazlası bizim emekliliğimize yansımıyor. Dolayısıyla geleceğe ilişkin hekimlerde büyük bir güvensizlik var. Biz tüm aldığımız ödentilerin emekliliğimize yansıyacak şekilde bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Dördüncü talebimiz ise bizim gibi özverili ve yoğun çalışılan alanlarda fiili hizmet zammı diye bir şey var.  Bakanlık aylardır çıkaracaklarını söylüyor. Biz bunun acilen çıkarılmasını talep ettik” şeklinde konuştu.

TALEPLERİMİZ AKLA VE BİLİME UYGUN TALEPLERDİR

Kaptaner, mevcut olan çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini de dikkat çekerek, şu an için baktıkları hasta ve yaptıkları ameliyat kadar para aldıkları bir sistemin içinde olduklarını söyledi. Kaptaner, “Biz hekimler geçimimizi sürdürebilmek için bize dayatılan bu zorunluluk ile kısa süre içerisinde çok hastaya bakmak zorunda kalıyoruz. Çok kısa süre içinde hasta muayene edilmesi ve çok sayıda ameliyatın yapılması hata oranını artırıyor. Hekim hata yaptığında hasta ya da hasta yakını tazminat davası açıyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı hasta memnuniyet anketi var. Anket sonucuna göre hastaların verdiği cevaplarda güler yüz görememesi ve makul bir sürenin ayrılmaması geliyor. Biz hekimler hastalarımıza çalışma yoğunluğumuzu anlatıyoruz. Bize verilen sürenin 3 dakika olduğunu söylüyoruz. Hem bizi makul bir ücret alabilmek için çok sayıda hasta bakmak zorunda bırakıyorlar hem de hastalarımıza güler yüz gösteremediğimiz ve yeterli muayene edemediğimiz bir ortamda çalışmak zorunda kalıyoruz. Bu durumda bize hastanın memnuniyetsizliği ya da hastanın bize yönelik şiddeti olarak geri dönüyor. Hekimlerin hakaretlere ve şiddete maruz kalmaması için hasta yakınları tarafından hekimlerin öldürülmemesi için şu an var olan çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyoruz. Talep ettiğimiz her madde akla, mantığa ve bilime uygun taleplerdir” ifadelerini kullandı.

TALEPLERİMİZİ DEĞERLENDİRMİŞ OLSALAR…

Hekimlerin yasal hakkı olan iznini kullanmak istediğinde ya da hastalanıp rapor almak zorunda kaldığında para kesildiğini ifade eden Kaptaner, “Bu koşullarda biz hastalanmayacağız ve yasal hakkımız olan yıllık iznimizi alıp dinlenmeyeceğiz ki maaşımızı tam olarak alabilelim. Sağlık Bakanlığı’ndan randevu talep ettik. Geri dönüş olmadı. Maliye Bakanı’ndan randevu istedik. Yine geri dönüş yapan olmadı. Biz de İzmir’de tüm sağlık çalışanları örgütlerini bir araya topladık. Hastalarımıza 7 bin bildiri dağıttık. Bizim yaşadığımız bu durumu görüp anlasınlar diye. Sağlık kurumlarına 700 tane büyük afiş astık. Yazılı ve görsel basın aracılığı ile bulunduğumuz durumu anlattık. Ama yine geri dönüş yapan olmadı. 13 Mart günü bir görev etkinliği gerçekleştirdik. Hastalarımıza da rica ettik. Acil servisleri dışında sağlık kurumlarına gelmeyerek bizim çabalarımıza destek olmalarını istedik. Bu etkinlikleri biz hastalarımız için yapıyoruz. Bu durumu da kendilerine anlattık. 13 Mart günü hastalarımız bize destek olarak sağlık kurumlarına gelmediler. Sağlık Müdürlüğü önüne yürüdük. Orada bir basın açıklaması yaptık. Ama yine maalesef olumlu bir cevap alamadık. Tam aksine bizim kabullenemeyeceğiz bir davranışta bulundular. Bu etkinliği yapacağımız gün Sağlık Bakanlığı aracılığı ile gazetelere ‘hekimlere yüzde 50 zam yapıldı’ diye manşet attılar.  Bu sefer kamuoyu bizi hedef alarak; ‘yüzde 50 zam almışsınız. Daha niye uğraşıyorsunuz’ şeklinde ifadeler kullandı. Yapılan zammın bizimle uzaktan yakından bir alakası yok. Bizim nöbet saatlerimize yüzde 50 zam yapıldı. Siz halkı sağlık çalışanlarına karşı kışkırtarak hangi var olan sorunu çözebilirsiniz. Bu davranış yerine bizim taleplerimizi değerlendirmiş olsalar hem hastalarımız daha iyi hizmet alacak hem de sağlık çalışanları mutlu bir şekilde hizmet edecek” diye konuştu.

GEREKİRSE GREVİ DE SÜRESİZ YAPACAĞIZ

Kaptaner, hekimlerin süresiz grev yapma gibi taleplerinin de olduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Biz önümüzdeki süreçte bu talebi değerlendiriyoruz. Biz böle etkinliklerde bulunmak istemiyoruz. Biz bu mesleği bilerek ve isteyerek seçtik. Bizden beklentiler çok. Beklenen her şeyi kabul ediyoruz. Ama aldığımız eğitim başka hiçbir meslek ile kıyaslanmayacak şekilde uzun bir süre. 7 yıl tıp fakültesi, 4-5 yıl uzmanlık eğitimi, 2-3 yıl yan dal ve yaklaşık 2 yıl mecburi hizmet ile 1 yıl askerlik. 40 yaşında hayata başlıyorsun. İnsanca yaşayabilmemiz için hak ettiğimiz ücret bize verilmek zorunda. Emekli olduktan sonra da insanca yaşamak çalışırken de hastalarımıza layık oldukları nitelikli bir hizmet vermek istiyorum. Bizim taleplerimiz karşılanacak ki bizden iyi bir hizmet beklensin. Biz o zaman şu an gösterdiğimiz özverinin daha fazlasını gösteririz. Biz robot değiliz. Ama yine randevu talep etmeye devam edeceğiz. Halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Halkımızın iyi hizmet almalarının önünde bulunan engelin hekimler ve sağlık çalışanları değil hekimleri ve sağlık çalışanlarını bu koşulda çalıştıran Sağlık Bakanlığı’dır. Halkımızın tepkililerini Sağlık Bakanlığı’na yöneltmelerini sağlayacağız. Halkımıza ulaşmak için her türlü yolu kullanacağız. Grev gerekiyorsa grev yapacağız. Gerekirse grevi de süresiz yapacağız. Hak ettiğimiz haklarımızı alacağız. Tüm hekimlerimizi bizim odamız çatısı altında üye olmaya üye olan hekimlerimizin de odamızın etkinliklerine katılmaya ve desteklemeye çağırıyoruz. Bize ne kadar destek olur ve bize katılırlarsa bu hakları elde etmek o kadar mümkün olur. Vatandaşlarımızı da iyi bir şekilde sağlık hizmeti alabilmeleri için bizi desteklemeye çağırıyoruz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.