Ekonomistler, 2025 yılında altında görülebilecek değişimlere ilişkin tahminlerini paylaştı. Uzmanlar, ABD'de enflasyonla mücadelenin henüz tam olarak sonuçlanmadığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 01.01.2025 15:31
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.2025 15:32
Kaynak:
AA
Jeopolitik riskler ve küresel ekonomideki hareketliliğin devam etmesi nedeniyle altına olan talepte yükseliş görüldü. 2025’te ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere önemli merkez bankalarının atacağı adımların altının seyrine etki edeceği tahmin ediliyor.
2024’te 2 bin 790 dolarla zirve tazeleyen altının ons fiyatı, yüzde 27,2 artışın ardından 2 bin 623 dolar ile tüm zamanların en yüksek yıllık kapanışını yaptı.
Dünya Altın Konseyi tarafından yayımlanan raporda, 2024’te merkez bankalarının alımlarının tüketici talebindeki yavaşlamayı dengelediği görüldü.
Ayrıca raporda, Asya bölgesindeki yatırımcıların, altın üzerinde sürekli varlık gösterdiği belirtildi. Üçüncü çeyrekte azalan getirilerin ve zayıflayan dolar endeksinin diğer bölgelerdeki yatırımcıları altına çektiği de rapordaki bilgiler arasında yer aldı.
Altının artan piyasa dalgalanmaları ve jeopolitik risklere karşı koruma aracı olarak oynadığı role dikkat çekilen raporda, 2024 yılındaki performansında da bu role vurgu yapıldı.
HSBC Portföy Başekonomisti İbrahim Aksoy ve Yatırım Finansman Başekenomisti Erol Gürcan, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve altının 2025 vizyonu hakkında görüşlerini aktardı.
ONS ALTINDA RİSK
Aksoy, ABD’de çekirdek enflasyonda düşüşün son aylarda yerini görece yatay bir seyre bıraktığını, Fed’in aralık projeksiyonlarında 2025 için daha az faiz indirimi öngörmesinin ons altın için aşağı yönde risk yarattığını ifade etti.
ABD’de enflasyonun 2025’te görece yüksek seyredebilme ihtimali olsa da kontrol altında kalacağı beklentisiyle ons altın üzerinde belirgin bir yükseliş etkisi yaratmayabileceğini belirten Aksoy, bütçe açığının ve dolayısıyla borçlanmanın aşırı seviyelere ulaşması halinde altının dolara alternatif olarak güvenli liman konumunda ön plana çıkabileceğini vurguladı.
Aksoy, ABD tarafından Çin'e daha yüksek gümrük vergileri uygulanması durumunda Çin’in buna karşılık olarak rezervlerinde altın varlığını artırma adımı atabileceğini söylediği açıklamasında, böyle bir durumun ons altın fiyatını olumlu etkileyebileceğini söyledi.
Bununla birlikte jeopolitik risklere de değinen Aksoy, "Önümüzdeki yıl için Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın sona erdiği ve jeopolitik risklerin azaldığı bir durum ons altın fiyatına olumsuz yönde yansıyabilir. Jeopolitik risklerin yüksek seyretmesi ons altın fiyatını desteklemeye devam edebilir” değerlendirmesinde bulundu.
“BU UNSURLARIN KISMEN FİYATLARA YANSIMIŞ OLDUĞUNU GÖZ ARDI ETMEMEK GEREKİR”
Yatırım Finansman Başekenomisti Erol Gürcan ise 2025’te altın fiyatlarında ana eğiliminin yukarı yönlü kalabileceğini ancak bu durumun kısmen fiyatlara yansıdığını ifade etti. Kısa vadede kar satış hareketlerinin de görülebileceğine işaret eden Gürcan, yükselişe neden olabilecek gelişmeler arasında, Fed'in faiz indirim döngüsüne girmesiyle birlikte, sabit getirili dolar cinsi varlıkların cazibesinin kademeli bir şekilde azalmaya başlayacak olmasını gösterdi.
Ayrıca Gürcan, altın ve emtia fiyatlarının küresel piyasalarda dolar cinsinden fiyatlanması nedeniyle Fed'in faiz indirimlerinin doların küresel para birimlerine karşı değerini düşürme potansiyelini vurguladı.
Gürcan, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Faizlerin düşmesiyle birlikte büyümenin ve enflasyonun orta uzun vadede yeniden yükseliş eğilimine girme ihtimali, Trump’ın izlemesi beklenen politikaların hem enflasyonist sonuçlara yol açma hem de belirsizliği artıracağı endişesi, süregelen jeopolitik riskler altın fiyatlarındaki ana eğilimin orta uzun vadede yukarı yönlü kalmasını sağlayabilecek bazı önemli unsurlar olarak not edilebilir. Ancak, bu unsurların kısmen fiyatlara yansımış olduğunu ve kısa vadede kâr satış hareketlerinin görülebileceğini de göz ardı etmemek gerekir."
“BU DURUM ALTIN FİYATLARINI DESTEKLEYEBİLİR”
Gürcan, hükümetlerin artan borç yükü ve bütçe açıklarının altın fiyatları üzerindeki etkileri hakkında da bilgilendirmelerde bulundu.
Artan enflasyonist beklentiler ve politik riskler altın fiyatlarını desteklese de, bu etkilerin piyasada kısmen fiyatlanmış olduğunu belirten Gürcan, "Yüksek borçluluk ve artan bütçe açıkları, küresel bazda enflasyonun pandemi öncesindeki seviyelerin üzerinde dengelenme olasılığını artırmakta. ABD tarafında Trump’ın vaatlerinin bütçe açığını daha da artırıcı ve enflasyonist etkilerde bulunması beklenmekte. Bu durum, enflasyondan korunma eğilimini öne çıkararak altın fiyatlarını destekleyebilir. Ancak, bu riskin kısmen fiyatlarda olduğunu tekrar vurgulamakta fayda bulunmakta” diye konuştu.
Gürcan, merkez bankalarının altına yönelik talebiyle ilgili bilgiler verdiği konuşmasında, Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle birlikte ticaret savaşı ve korumacı politikaların artma riskinin olduğunu belirtti.
Talebin sürmesini ve altın fiyatlarının desteklenmesini sağlayabileceğini kaydeden Gürcan, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasının öne çekilen talebi etkilediğini ve gelecek dönemde talebin bir miktar normalleşme ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Gürcan, "Bununla birlikte, Trump’ın atacağı adımlar beklenenden daha olumlu bir tablo yaratması ya da altına güçlü talep gösteren ülkelerde ciddi ekonomik yavaşlamaların yaşanması, merkez bankalarının altın talebinde azalma veya sona erme gibi sonuçlar doğurabilir” dedi.
Gürcan, küresel çapta önemli merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne başladığını hatırlatarak, bu durumun altın fiyatlarında yukarı yönlü bir etkiye neden olabileceğini kaydetti.
Piyasada söz konusu olası durumun kısmen fiyatlandığına işaret eden Gürcan, "Beklenenden daha sınırlı veya kademeli indirimlerin görülmesi durumunda ise riskler aşağı yönlü olacaktır." ifadelerini kullandı.
"ABD VE ÇİN ARASINDA ILIMLI BİR TABLO OLUŞABİLİR"
Yatırım Finansman Başekenomisti Gürcan, korumacı politikaların ve ticaret savaşına yönelik endişelerin artmasının da gelecek yıl altına yönelik talebi artırabileceği değerlendirmesini yaparak, Çin ekonomisinde gözlenen yavaşlama eğiliminin derinleşmesiyle altın talebini sınırlayabileceğini vurguladı.
Kripto para piyasası gibi görece riskli varlıklara olan talebin artmasının altın fiyatlarına yansımalarını değerlendiren Gürcan, portföy oluştururken altını genellikle belirli ağırlıklarla taşınması konusunda tavsiye edildiğini kaydetti.
Gürcan, alternatif yatırım araçlarının popülaritesinin artmasının bir miktar talep kaymasına yol açabileceğini belirterek, altın yatırımcısının yatırım iştahında çok radikal bir düşüşe sebep olmasının kısa vadede çok kolay görünmediğinin altını çizdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ekonomistler, 2025 yılında altında görülebilecek değişimlere ilişkin tahminlerini paylaştı. Uzmanlar, ABD'de enflasyonla mücadelenin henüz tam olarak sonuçlanmadığını belirtti.
Jeopolitik riskler ve küresel ekonomideki hareketliliğin devam etmesi nedeniyle altına olan talepte yükseliş görüldü. 2025’te ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere önemli merkez bankalarının atacağı adımların altının seyrine etki edeceği tahmin ediliyor.
2024’te 2 bin 790 dolarla zirve tazeleyen altının ons fiyatı, yüzde 27,2 artışın ardından 2 bin 623 dolar ile tüm zamanların en yüksek yıllık kapanışını yaptı.
Dünya Altın Konseyi tarafından yayımlanan raporda, 2024’te merkez bankalarının alımlarının tüketici talebindeki yavaşlamayı dengelediği görüldü.
Ayrıca raporda, Asya bölgesindeki yatırımcıların, altın üzerinde sürekli varlık gösterdiği belirtildi. Üçüncü çeyrekte azalan getirilerin ve zayıflayan dolar endeksinin diğer bölgelerdeki yatırımcıları altına çektiği de rapordaki bilgiler arasında yer aldı.
Altının artan piyasa dalgalanmaları ve jeopolitik risklere karşı koruma aracı olarak oynadığı role dikkat çekilen raporda, 2024 yılındaki performansında da bu role vurgu yapıldı.
HSBC Portföy Başekonomisti İbrahim Aksoy ve Yatırım Finansman Başekenomisti Erol Gürcan, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve altının 2025 vizyonu hakkında görüşlerini aktardı.
ONS ALTINDA RİSK
Aksoy, ABD’de çekirdek enflasyonda düşüşün son aylarda yerini görece yatay bir seyre bıraktığını, Fed’in aralık projeksiyonlarında 2025 için daha az faiz indirimi öngörmesinin ons altın için aşağı yönde risk yarattığını ifade etti.
ABD’de enflasyonun 2025’te görece yüksek seyredebilme ihtimali olsa da kontrol altında kalacağı beklentisiyle ons altın üzerinde belirgin bir yükseliş etkisi yaratmayabileceğini belirten Aksoy, bütçe açığının ve dolayısıyla borçlanmanın aşırı seviyelere ulaşması halinde altının dolara alternatif olarak güvenli liman konumunda ön plana çıkabileceğini vurguladı.
Aksoy, ABD tarafından Çin'e daha yüksek gümrük vergileri uygulanması durumunda Çin’in buna karşılık olarak rezervlerinde altın varlığını artırma adımı atabileceğini söylediği açıklamasında, böyle bir durumun ons altın fiyatını olumlu etkileyebileceğini söyledi.
Bununla birlikte jeopolitik risklere de değinen Aksoy, "Önümüzdeki yıl için Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın sona erdiği ve jeopolitik risklerin azaldığı bir durum ons altın fiyatına olumsuz yönde yansıyabilir. Jeopolitik risklerin yüksek seyretmesi ons altın fiyatını desteklemeye devam edebilir” değerlendirmesinde bulundu.
“BU UNSURLARIN KISMEN FİYATLARA YANSIMIŞ OLDUĞUNU GÖZ ARDI ETMEMEK GEREKİR”
Yatırım Finansman Başekenomisti Erol Gürcan ise 2025’te altın fiyatlarında ana eğiliminin yukarı yönlü kalabileceğini ancak bu durumun kısmen fiyatlara yansıdığını ifade etti. Kısa vadede kar satış hareketlerinin de görülebileceğine işaret eden Gürcan, yükselişe neden olabilecek gelişmeler arasında, Fed'in faiz indirim döngüsüne girmesiyle birlikte, sabit getirili dolar cinsi varlıkların cazibesinin kademeli bir şekilde azalmaya başlayacak olmasını gösterdi.
Ayrıca Gürcan, altın ve emtia fiyatlarının küresel piyasalarda dolar cinsinden fiyatlanması nedeniyle Fed'in faiz indirimlerinin doların küresel para birimlerine karşı değerini düşürme potansiyelini vurguladı.
Gürcan, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Faizlerin düşmesiyle birlikte büyümenin ve enflasyonun orta uzun vadede yeniden yükseliş eğilimine girme ihtimali, Trump’ın izlemesi beklenen politikaların hem enflasyonist sonuçlara yol açma hem de belirsizliği artıracağı endişesi, süregelen jeopolitik riskler altın fiyatlarındaki ana eğilimin orta uzun vadede yukarı yönlü kalmasını sağlayabilecek bazı önemli unsurlar olarak not edilebilir. Ancak, bu unsurların kısmen fiyatlara yansımış olduğunu ve kısa vadede kâr satış hareketlerinin görülebileceğini de göz ardı etmemek gerekir."
“BU DURUM ALTIN FİYATLARINI DESTEKLEYEBİLİR”
Gürcan, hükümetlerin artan borç yükü ve bütçe açıklarının altın fiyatları üzerindeki etkileri hakkında da bilgilendirmelerde bulundu.
Artan enflasyonist beklentiler ve politik riskler altın fiyatlarını desteklese de, bu etkilerin piyasada kısmen fiyatlanmış olduğunu belirten Gürcan, "Yüksek borçluluk ve artan bütçe açıkları, küresel bazda enflasyonun pandemi öncesindeki seviyelerin üzerinde dengelenme olasılığını artırmakta. ABD tarafında Trump’ın vaatlerinin bütçe açığını daha da artırıcı ve enflasyonist etkilerde bulunması beklenmekte. Bu durum, enflasyondan korunma eğilimini öne çıkararak altın fiyatlarını destekleyebilir. Ancak, bu riskin kısmen fiyatlarda olduğunu tekrar vurgulamakta fayda bulunmakta” diye konuştu.
“MERKEZ BANKALARININ ALTIN TALEBİNDE AZALMA GÖRÜLEBİLİR”
Gürcan, merkez bankalarının altına yönelik talebiyle ilgili bilgiler verdiği konuşmasında, Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle birlikte ticaret savaşı ve korumacı politikaların artma riskinin olduğunu belirtti.
Talebin sürmesini ve altın fiyatlarının desteklenmesini sağlayabileceğini kaydeden Gürcan, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasının öne çekilen talebi etkilediğini ve gelecek dönemde talebin bir miktar normalleşme ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Gürcan, "Bununla birlikte, Trump’ın atacağı adımlar beklenenden daha olumlu bir tablo yaratması ya da altına güçlü talep gösteren ülkelerde ciddi ekonomik yavaşlamaların yaşanması, merkez bankalarının altın talebinde azalma veya sona erme gibi sonuçlar doğurabilir” dedi.
Gürcan, küresel çapta önemli merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne başladığını hatırlatarak, bu durumun altın fiyatlarında yukarı yönlü bir etkiye neden olabileceğini kaydetti.
Piyasada söz konusu olası durumun kısmen fiyatlandığına işaret eden Gürcan, "Beklenenden daha sınırlı veya kademeli indirimlerin görülmesi durumunda ise riskler aşağı yönlü olacaktır." ifadelerini kullandı.
"ABD VE ÇİN ARASINDA ILIMLI BİR TABLO OLUŞABİLİR"
Yatırım Finansman Başekenomisti Gürcan, korumacı politikaların ve ticaret savaşına yönelik endişelerin artmasının da gelecek yıl altına yönelik talebi artırabileceği değerlendirmesini yaparak, Çin ekonomisinde gözlenen yavaşlama eğiliminin derinleşmesiyle altın talebini sınırlayabileceğini vurguladı.
Kripto para piyasası gibi görece riskli varlıklara olan talebin artmasının altın fiyatlarına yansımalarını değerlendiren Gürcan, portföy oluştururken altını genellikle belirli ağırlıklarla taşınması konusunda tavsiye edildiğini kaydetti.
Gürcan, alternatif yatırım araçlarının popülaritesinin artmasının bir miktar talep kaymasına yol açabileceğini belirterek, altın yatırımcısının yatırım iştahında çok radikal bir düşüşe sebep olmasının kısa vadede çok kolay görünmediğinin altını çizdi.
Kaynak: AA
YÖKDİL başvuru ücreti 2025: YÖKDİL başvuruları başladı mı, nasıl yapılır?
Memur ve emeklilerin zam oranı belli oldu: İşte en düşük memur ve emekli maaşları
İzmir haber: Denizde kadın cesedi bulundu
Spor ile aşılamayacak engel yok!
Meteoroloji İzmir’i uyardı: Su baskınları olabilir!
İzmir şehitlerini anıyor: Fethi Sekin ve Musa Can için duygusal anma
Temel Conta işçisi grevde: Patronlar mangalda
Logo yarışmasının kazananı Alper Bulut oldu
DEÜ’nün üç farklı meslek okuluna MEDEK'ten akreditasyon: Eğitim kalitesi bir kez daha tescillendi
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde iki önemli sergi
Son Girilen Haberler
Cezaevinden tahliye oldu, silahlı saldırıya uğradı!
İstanbul'da 25 gün önce cezaevinden tahliye olan Tolga Y.(20), evinin önünde oturduğu sırada motosikletli iki şüphelinin silahlı saldırısına uğradı.
Merkez Bankası, yabancı para kredilerinde aylık büyüme sınırı yüzde 1'e indirdi
Merkez Bankası, yabancı para ticari kredilerde büyüme sınırını yüzde 1,5'tan yüzde 1'e indirdi.
Survivor dokunulmazlık oyununu kim kazandı?
Survivor All Star'da dokunulmazlık oyunu için kıran kırana mücadele devam ediyor. Haftanın üçüncü dokunulmazlığını kazanan takımı herkes merak ediyor. Peki, Survivor All Star 'da dokunulmazlığı kim kazandı?