ÇİFTÇİ-SEN: Fındığı kokarcadan sonra şirketlere de yem etmeyelim!
ÇİFTÇİ-SEN: Fındığı kokarcadan sonra şirketlere de yem etmeyelim!
Fındık ve üzüm üreticilerinin, iklim krizinden ve ekolojik denge bozulmalarından en fazla zararı gördüğünü kaydeden ÇİFTÇİ-SEN, “Gıda egemenliği hemen şimdi” dedi
Haber Giriş Tarihi: 22.07.2024 13:02
Haber Güncellenme Tarihi: 22.07.2024 13:02
Kaynak: SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), “Fındığı kokarcadan sonra şirketlere de yem etmeyelim!” başlıklı bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, şu ifadeler dikkat çekti:
“İklim krizi mevsimlerin akışını etkiledi. Tüm canlılarla beraber daha önce alışık olmadığımız mevsim dışı olaylarla karşılaşıyoruz. Tarımsal ürünlerde daha önce karşılaşmadığımız problemlerle karşılaşıyor ve onlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Daha zor üretiyor, daha çok masraf yapıyor ama ürünlerimizi değerinde satamıyoruz. Siyasi iktidarın uyguladığı tarım ve fiyat politikaları üreticileri her geçen gün daha zor koşullar içinde bırakıyor.”
GERÇEK GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Açıklamanın devamında Çiftçi-Sen, “Son olarak, çayda yaşananlar bunun en iyi örneği: ÇAY-KUR depolarının dolu olduğunu gerekçe göstererek zaman zaman yaş çay alımını durdurmakta, dönüm başı üretilen çayın yarısı kadar yaş çay alım kotası koyarak, üreticileri daha düşük fiyattan alım yapan şirketlere yönlendirerek çay üretiminin şirketlerin denetimine geçmesinin önünü açmaktadır. Üstelik, ÇAY-KUR’un ‘alım fiyatı’ olarak açıkladığı fiyat birçok bölgede kg maliyet fiyatının bile altındadır. Devlet tarafından verileceği söylenen kg basına 2 TL’lik destek de bir yıl sonra üreticilere verilecektir. Fındık ve sofralık üzüm hasadının başladığı bu günlerde, fındık ve üzüm üreticileri iklim krizinden ve ekolojik denge bozulmalarından en fazla zararı görmektedir. İktidar tarafından bu gerçek görmezden gelinmektedir. Geçen yıl siyasi iktidar ve şirketler fındık bahçelerinde görülen rekolteyi ve kaliteyi düşüren kahverengi kokarca böceğini görmezden gelerek rekolteyi yüksek göstermiş fındık alım fiyatını Giresun kalite fındık için 84 TL/kg, levant kalite için 82,5 TL/kg olarak açıklamıştı. ÇİFTÇİ-SEN olarak yaptığımız maliyet hesabı ve referans fiyatı açıklamamızda fındığın kg fiyatının 120 TL olması gerektiğini belirtmiştik” bilgisi paylaşıldı.
AÇIKLANAN REKOLTE TAHMİNLERİ OLABİLDİĞİNCE YÜKSEK
“Bankalara vb. borcu olan üreticiler ister istemez fındığını TMO’ya, tüccara, Ferroro’ya düşük fiyattan satmak zorunda kalmıştı” sözlerinin yer aldığı açıklamada, “Aradan 2-3 ay geçmeden fındık fiyatları yükselerek ÇİFTÇİ-SEN’in açıkladığı referans fiyatı seviyesine çıktı. Kazanan TMO, Tüccarlar ve Ferroro oldu. Siyasi iktidar çiftçiler lehine piyasayı düzenlemesi gereken TMO’yu, tam tersi tüccarlar ve şirketler lehine piyasayı düzenleme görevini yapan bir kuruma dönüştürmüştür. Bu hasat döneminde de fındık üreticileri benzeri problemlerle karşı karşıyadır. Açıklanan rekolte tahminleri olabildiğince yüksektir. Hesaplamalarda gerek külleme hastalığından gerekse de son yıllarda ortaya çıkan ‘Kahverengi Kokarca’ zararlısından kaynaklı verim ve kalite kaybı hesaba katılmamaktadır. Siyasi iktidar fındık üreticileri lehine piyasayı düzenlemek istiyorsa rekolte ve fiyat açıklamasında bulunurken uyguladığı ekonomi politikaları sonucu elektriğinden, mazotuna gübresine ve tarım kimyasallarından tarımsal alet ve de motorlarına bütün tarımsal girdilerin sürekli arttığını da hesaplayarak hareket etmelidir” çağrısı yapıldı.
KÖYLÜ HAKLARI HEMEN ŞİMDİ
ÇİFTÇİ-SEN, son olarak şu talepleri sıraladı:
“Yaptığımız araştırma ve hesaplamalarımıza göre iklim koşulları, kahverengi kokarca ve külleme hastalığının verim kaybına etkilerini dikkate alarak ortalama maliyet 124,5 KG/TL’dir. Fındık maliyet fiyatı üzerine yüzde 25 kar payı ve en az yüzde 25 refah payı (ekonomik göstergelerde alım gücünün daha da azalmış olmasına ve enflasyonun daha yüksek olmuş olmasına rağmen) eklenmesi gerekir. Bu hesaplamaya göre fındık alım/satım referans kilogram fiyatı en az 195 TL olmalıdır. ÇİFTÇİ-SEN olarak diyoruz ki;
Siyasi iktidar BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısaca ‘Köylü Hakları Deklarasyonu’ denilen ‘Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Deklarasyonu’nun içeriğine uygun davranmalıdır. Bu ‘Deklarasyon’ devletlere aşağıdaki hükümlülükleri de yüklemiştir: ‘Devletler yerel, ulusal ve bölgesel pazarlarda ürünlerimizi satabilmek için gerekli olan imalat, kurutma, depolama ve taşımacılık araçlarına ulaşma imkanı sağlamalıdır. Yerel, ulusal ve bölgesel pazarlara tam ve adil erişim ve katılımımızı sağlamalı; bu pazarları güçlendirmek ve desteklemek için uygun önlemleri almalıdır’, ‘Hiçbir ayrımcılığa maruz bırakmadan eşit işe eşit ve adil ücreti garanti altına alacak önlemler geliştirmelidir’ demektedir… Siyasi iktidar 4572 sayılı kooperatif yasasının antidemokratik ve şirketler lehine olan hükümlerini kaldırarak, bütün süreçlerinde katılımcılığı esas alan, üyelerinin söz ve karar sahibi olabileceği demokratik bir kooperatifçilik yasası çıkartarak FİSKOBİRLİK’i (ve diğer kooperatifleri) üreticilerin üretimden pazarlamaya kadar olan bütün süreçlerini denetlediği bir yapıya acilen kavuşturulmasını sağlamalıdır… Siyasi iktidar, Ferrero’ya sağladığı hibe, vergi muafiyeti vb. teşviklerden vazgeçmelidir. Teşvikleri fındık üreticilerine FİSKOBİRLİK’e vererek ürünlerin işlenerek tüketiciye ulaşmasını sağlamalıdır. Böylelikle tüketici daha ucuz ürün tüketirken, üreticilerin daha fazla kazanmasını yolu açılmalıdır… Lisanslı Depoculuk şirketlere kazandırmaya yönelik değil, kamu eliyle fındık üreticilerinin yararına olacak şekilde yapılandırılmalıdır… Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil, fındık üreticilerine zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla düzenlenmelidir… Fındık üreticileri sosyal güvenceye eksiksiz kavuşturulmalıdır… Mevsimlik tarım işçileri düşük ücretli ve sosyal güvencesiz çalışmaya devam etmektedirler. Kamu mevsimlik tarım işçilerinin ulaşım, barınma vb. koşullarının iyileştirmesi için gerekli sorumluluklarını yerine getirmelidir… Kamu mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının göç ettikleri bölgelerde eğitimleri için olanak yaratmalı, çocuk emeğinin tarımda kullanılmamasını sağlamalıdır… Gıda egemenliği hemen şimdi! Köylü hakları hemen şimdi!”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fındık ve üzüm üreticilerinin, iklim krizinden ve ekolojik denge bozulmalarından en fazla zararı gördüğünü kaydeden ÇİFTÇİ-SEN, “Gıda egemenliği hemen şimdi” dedi
Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), “Fındığı kokarcadan sonra şirketlere de yem etmeyelim!” başlıklı bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, şu ifadeler dikkat çekti:
“İklim krizi mevsimlerin akışını etkiledi. Tüm canlılarla beraber daha önce alışık olmadığımız mevsim dışı olaylarla karşılaşıyoruz. Tarımsal ürünlerde daha önce karşılaşmadığımız problemlerle karşılaşıyor ve onlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Daha zor üretiyor, daha çok masraf yapıyor ama ürünlerimizi değerinde satamıyoruz. Siyasi iktidarın uyguladığı tarım ve fiyat politikaları üreticileri her geçen gün daha zor koşullar içinde bırakıyor.”
GERÇEK GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Açıklamanın devamında Çiftçi-Sen, “Son olarak, çayda yaşananlar bunun en iyi örneği: ÇAY-KUR depolarının dolu olduğunu gerekçe göstererek zaman zaman yaş çay alımını durdurmakta, dönüm başı üretilen çayın yarısı kadar yaş çay alım kotası koyarak, üreticileri daha düşük fiyattan alım yapan şirketlere yönlendirerek çay üretiminin şirketlerin denetimine geçmesinin önünü açmaktadır. Üstelik, ÇAY-KUR’un ‘alım fiyatı’ olarak açıkladığı fiyat birçok bölgede kg maliyet fiyatının bile altındadır. Devlet tarafından verileceği söylenen kg basına 2 TL’lik destek de bir yıl sonra üreticilere verilecektir. Fındık ve sofralık üzüm hasadının başladığı bu günlerde, fındık ve üzüm üreticileri iklim krizinden ve ekolojik denge bozulmalarından en fazla zararı görmektedir. İktidar tarafından bu gerçek görmezden gelinmektedir. Geçen yıl siyasi iktidar ve şirketler fındık bahçelerinde görülen rekolteyi ve kaliteyi düşüren kahverengi kokarca böceğini görmezden gelerek rekolteyi yüksek göstermiş fındık alım fiyatını Giresun kalite fındık için 84 TL/kg, levant kalite için 82,5 TL/kg olarak açıklamıştı. ÇİFTÇİ-SEN olarak yaptığımız maliyet hesabı ve referans fiyatı açıklamamızda fındığın kg fiyatının 120 TL olması gerektiğini belirtmiştik” bilgisi paylaşıldı.
AÇIKLANAN REKOLTE TAHMİNLERİ OLABİLDİĞİNCE YÜKSEK
“Bankalara vb. borcu olan üreticiler ister istemez fındığını TMO’ya, tüccara, Ferroro’ya düşük fiyattan satmak zorunda kalmıştı” sözlerinin yer aldığı açıklamada, “Aradan 2-3 ay geçmeden fındık fiyatları yükselerek ÇİFTÇİ-SEN’in açıkladığı referans fiyatı seviyesine çıktı. Kazanan TMO, Tüccarlar ve Ferroro oldu. Siyasi iktidar çiftçiler lehine piyasayı düzenlemesi gereken TMO’yu, tam tersi tüccarlar ve şirketler lehine piyasayı düzenleme görevini yapan bir kuruma dönüştürmüştür. Bu hasat döneminde de fındık üreticileri benzeri problemlerle karşı karşıyadır. Açıklanan rekolte tahminleri olabildiğince yüksektir. Hesaplamalarda gerek külleme hastalığından gerekse de son yıllarda ortaya çıkan ‘Kahverengi Kokarca’ zararlısından kaynaklı verim ve kalite kaybı hesaba katılmamaktadır. Siyasi iktidar fındık üreticileri lehine piyasayı düzenlemek istiyorsa rekolte ve fiyat açıklamasında bulunurken uyguladığı ekonomi politikaları sonucu elektriğinden, mazotuna gübresine ve tarım kimyasallarından tarımsal alet ve de motorlarına bütün tarımsal girdilerin sürekli arttığını da hesaplayarak hareket etmelidir” çağrısı yapıldı.
KÖYLÜ HAKLARI HEMEN ŞİMDİ
ÇİFTÇİ-SEN, son olarak şu talepleri sıraladı:
“Yaptığımız araştırma ve hesaplamalarımıza göre iklim koşulları, kahverengi kokarca ve külleme hastalığının verim kaybına etkilerini dikkate alarak ortalama maliyet 124,5 KG/TL’dir. Fındık maliyet fiyatı üzerine yüzde 25 kar payı ve en az yüzde 25 refah payı (ekonomik göstergelerde alım gücünün daha da azalmış olmasına ve enflasyonun daha yüksek olmuş olmasına rağmen) eklenmesi gerekir. Bu hesaplamaya göre fındık alım/satım referans kilogram fiyatı en az 195 TL olmalıdır. ÇİFTÇİ-SEN olarak diyoruz ki;
Siyasi iktidar BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısaca ‘Köylü Hakları Deklarasyonu’ denilen ‘Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Deklarasyonu’nun içeriğine uygun davranmalıdır. Bu ‘Deklarasyon’ devletlere aşağıdaki hükümlülükleri de yüklemiştir: ‘Devletler yerel, ulusal ve bölgesel pazarlarda ürünlerimizi satabilmek için gerekli olan imalat, kurutma, depolama ve taşımacılık araçlarına ulaşma imkanı sağlamalıdır. Yerel, ulusal ve bölgesel pazarlara tam ve adil erişim ve katılımımızı sağlamalı; bu pazarları güçlendirmek ve desteklemek için uygun önlemleri almalıdır’, ‘Hiçbir ayrımcılığa maruz bırakmadan eşit işe eşit ve adil ücreti garanti altına alacak önlemler geliştirmelidir’ demektedir… Siyasi iktidar 4572 sayılı kooperatif yasasının antidemokratik ve şirketler lehine olan hükümlerini kaldırarak, bütün süreçlerinde katılımcılığı esas alan, üyelerinin söz ve karar sahibi olabileceği demokratik bir kooperatifçilik yasası çıkartarak FİSKOBİRLİK’i (ve diğer kooperatifleri) üreticilerin üretimden pazarlamaya kadar olan bütün süreçlerini denetlediği bir yapıya acilen kavuşturulmasını sağlamalıdır… Siyasi iktidar, Ferrero’ya sağladığı hibe, vergi muafiyeti vb. teşviklerden vazgeçmelidir. Teşvikleri fındık üreticilerine FİSKOBİRLİK’e vererek ürünlerin işlenerek tüketiciye ulaşmasını sağlamalıdır. Böylelikle tüketici daha ucuz ürün tüketirken, üreticilerin daha fazla kazanmasını yolu açılmalıdır… Lisanslı Depoculuk şirketlere kazandırmaya yönelik değil, kamu eliyle fındık üreticilerinin yararına olacak şekilde yapılandırılmalıdır… Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil, fındık üreticilerine zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla düzenlenmelidir… Fındık üreticileri sosyal güvenceye eksiksiz kavuşturulmalıdır… Mevsimlik tarım işçileri düşük ücretli ve sosyal güvencesiz çalışmaya devam etmektedirler. Kamu mevsimlik tarım işçilerinin ulaşım, barınma vb. koşullarının iyileştirmesi için gerekli sorumluluklarını yerine getirmelidir… Kamu mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının göç ettikleri bölgelerde eğitimleri için olanak yaratmalı, çocuk emeğinin tarımda kullanılmamasını sağlamalıdır… Gıda egemenliği hemen şimdi! Köylü hakları hemen şimdi!”
Kaynak: SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Özge Ceren Deniz’in annesinden İZSU ve Gediz Elektrik’e: Hepiniz hapiste çürüyün!
Polat davasında ara karar belli oldu: Engin Polat ve ailesine tahliye
İzmir'deki elektrik faciasında mütalaa verildi
İzmir'deki elektrik faciası davasında ikinci gün: Ara karar açıklanabilir
Hakim Engin Polat'ı tahliye etti, savcılık karara itirazda bulundu!
İzmir haber: Traktörden kazası can aldı
Olaylı proje komisyona girecek
Katip Çelebi öğretim üyesi arıyor
İzmirliler dikkat: Pazar günü o hatlarda güzergah değişikliği
İzmir haber: Bergama'da orman yangını!
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Seferihisar'da düzensiz göçmenler kurtarıldı
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında motor arızası nedeniyle sürüklenen bir lastik botta bulunan 9'u çocuk, toplam 21 düzensiz göçmen Sahil Güvenlik ekiplerinin müdahalesiyle kurtarıldı
Bahar ve Candan kardeşlerin davasında ara karar: 1 sanığa tahliye
Alisya Bahar Candan ve Nihal Candan'ın da arasında bulunduğu dolandırıcılık ve suç örgütü davasında ara karar açıklandı. İşte detaylar...
Metin Lokumcu davasında karar: 13 polis beraat edildi
Artvin'in Hopa ilçesinde düzenlenen miting öncesi çıkan olaylarda hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu ile ilgili Trabzon'da görülen davada 13 polis hakkında beraat kararı verildi