Kadın Savunma Ağı’ndan rapor… Polisi değil kadın örgütlerini arıyorlar!

Kadın Savunma Ağı tarafından ‘Kadına Yönelik Şiddet Araştırma Raporu’ yayınlandı. O rapora göre, kadınlardan yüzde 19,6’sı kendini tehlikede hissettiğinde ya da şiddete maruz bırakıldığında karakolu arayacağını söylerken, yüzde 18,7’si kadın örgütlerini arayacağını söylüyor.

‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne az bir zaman kala, siyasilerin sürekli kadınlar adına konuştuğu, kadınlara sormadan kararlar aldığı, doğruluğu sorgulanması gereken istatistiklerin paylaşıldığı bu süreçte, kadınların böylesi bir şiddet ortamında kendilerini nasıl hissettiğini araştırmak amacıyla 23 şehirde 500 kadınla yüz yüze ve online olarak bir anket çalışması gerçekleştirildi. Yapılan araştırma, kadın örgütlerinin çokça dile getirdiği gerçekleri yeniden açığa çıkardı.

ALANLARDA VE GECELERDE GÜVENDE HİSSETMİYORLAR

Ankete katılan kadınlardan yüzde 19,6’sı kendini tehlikede hissettiğinde ya da şiddete maruz bırakıldığında karakolu arayacağını söylerken, yüzde 18,7’si kadın örgütlerini arayacağını söylüyor. Binbir zorlukla çalışma yürüten kadın örgütlerinin karakollarla neredeyse eşit oranda akla gelmesi kadınların karakola başvurduklarında aldıkları olumsuz, direnç kıran yanıtlarla doğrudan alakalı. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 86’sı kadın katillerinin hak ettiği cezayı aldığını düşünmüyor. Yüzde 74,9’u karakola gidince gerekli desteği alacağını düşünmüyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 90,7’si kadına yönelik şiddetin en çok aile içinde ve yakınlar tarafından uygulandığını düşünüyor. Buna rağmen kendilerini kamusal alanlarda ve gecelerde güvende hissetmiyorlar.

SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ!

Rapor sonunda Kadın Savunma Ağı tarafından paylaşılan mesaj ise şöyle: “Mücadelemizi sönümlendirmek için yaptıkları her eylem bizi birbirimize daha çok kenetliyor. Her eylemde haykırarak söylediğimiz gibi susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz! Hayatımızın her alanına sirayet eden şiddete rağmen hayatta kalmaya çalışan kadınlar olarak haklarımızdan, mücadelemizden, birbirimizden, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! 25 Kasım’larda ve 8 Mart’larda hayatlarımız için, İran’daki kız kardeşlerimizle sesimizi birleştirmek için, bir kişi daha eksilmemek için, gecelerden, meydanlardan, sokaklardan vazgeçmiyoruz! Sen yoksan bir eksiğiz!”

Raporun tamamına buradan erişebilirsiniz:

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İAOSB Vakfı Kadınlar Kulübü ‘kadının gücüne güç’ katacak