[title]|İlkses Gazetesi

Konut sorunu derinleşiyor: Gelecekler ama nereye?

Nüfus hareketliliği ile birlikte yaşanacak olası barınma krizini gündeme getiren Müteahhitler Federasyonu Başkanı İsmail Kahraman, “Gelecekler ama nereye? Deprem öncesinde var olan konut problemi deprem sonrasında daha da derinleşecek” dedi

Haber Giriş Tarihi: 07.03.2023 05:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Konut sorunu derinleşiyor: Gelecekler ama nereye?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER

İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinde yaşanan konut üretimi sorunu Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ayyuka çıktı. Deprem sahasından farklı şehirlere başlayan göç hareketliliği büyükşehirlerdeki yapı stokunu gündeme getirirken, görüşlerine yer verdiğimiz Müteahhitler Federasyonu Başkanı İsmail Kahraman, inşaat malzemelerine yapılan yüzde 300-400 bandındaki zamların sektörü sekteye uğrattığını dolayısıyla da müteahhitlerin konut üretmekte zorlandığını kaydetti. “Üretse dahi kime satacak? Böyle bir endişe yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor” diyen Başkan Kahraman, nüfus hareketliliği ile birlikte yaşanacak olası barınma krizini gündeme getirdi:  “Gelecekler ama nereye? Deprem öncesinde var olan konut problemi deprem sonrasında daha da derinleşecek.”

Öte yandan, bazı müteahhitlerin İstanbul’da, 90’lı yıllarda inşa edilen binalar için deniz kumu kullandıklarına dair itiraflarını da değerlendiren Başkan Kahraman, “Deniz kumu kullanılmasında bir problem yok. Denizden çıktığı gibi getirip inşaatta kullanırsanız o zaman problem. Kumun elenmesi,  temizlenmesi gerekiyordu” dedi.

KAMU ELİYLE ARSA ÜRETİLMELİ

Göç dalgasından öncede yapı stoku probleminin yaşandığını dile getiren Kahraman, “Çünkü inşaat maliyetlerinin üstesinden gelemiyorduk. Malzeme fiyatlarındaki yüzde 300-400 bandındaki fahiş artış inşaat sektörünü ciddi ölçüde sekteye uğratmıştır. Bütün Türkiye’de olduğu gibi İzmir de bundan payını almıştır. Dolayısıyla müteahhitlerimiz konut üretmekte biraz zorlandı. Üretse dahi kime satacak? Böyle bir endişe yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. Vatandaşın alım gücü de bu noktada önemliydi. Son çıkan konut kampanyası aslında sektöre bir nefes aldıracaktı. Bu anlamda iyi bir çalışmaydı. Tabi onun yanında en önemli sorunlardan bir tanesi de arsa olmaması. Arsa üretilemeyen bir durum olduğu için o alanda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Burada bizim önerimiz özellikle kamu eliyle arsa üretilmesi. Deprem öncesi birçok konuşmamızda da bunu dile getiriyorduk. Kentsel dönüşüm rezerv alanları geliştirmek zorundayız. Bugün aslında dönüşümün olmamasının ana nedenlerinden bir tanesi vatandaşa elde tutulur bir çözüm üretme alternatiflerimizin çok az olması” bilgisini paylaştı.  

KAHRAMAN’DAN REZERV ALANI ÖNERİSİ

Başkan İsmail Kahraman, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir’i bir çanak olarak kabul edersek dört bir tarafında kamuya ait orman ve tarım vasfını yitirmiş, marjinal alanlar dediğimiz birçok alanımız var. Bu alanların uydu kent modellerle şehrimize kazandırılması gerekiyor. Kaldı ki İstanbul’da böyle bir çalışma uygulanacak. Yıllardır biz de bunu ifade ediyoruz. Rezerv alanlarını oluşturmak zorundayız. Vatandaşlarımıza alternatif alanları inşa etmek zorundayız. Gerektiğinde oralardan seçebilecek, gerektiğinde kendi ada parseli içerisinde seçebilecek alternatifler oluşturmak zorundayız. Zaten inşaat malzemelerindeki fahiş artışlar ve arsanın yokluğu nedeniyle konut üretiminde ciddi düşüş vardı, bir de depremzede vatandaşlarımızın da kentlerimize yerleşmesiyle elbette sıkıntılı bir süreç bizleri bekliyor olacak. Gelecekler ama nereye? Deprem öncesinde var olan konut problemi deprem sonrasında daha da derinleşecek.”  

KUMUN ELENMESİ, TEMİZLENMESİ…

Öte yandan, bazı müteahhitlerin İstanbul’da, 90’lı yıllarda inşa edilen binalar için deniz kumu kullandıklarına dair itiraflarını da değerlendiren Başkan Kahraman, şunları ekledi: “Yanlış bir anlaşılma söz konusu o noktada. Deniz kumu kullanılmasında bir problem yok. Denizden çıktığı gibi getirip inşaatta kullanırsanız o zaman problem. Kumun elenmesi,  temizlenmesi gerekiyordu. Çünkü üzerinde tuz ve bir takım kimyasallar bulunuyor. Eğer siz bunu elerseniz kullanımında bir problem yok ama maalesef o dönemlerde kum denizden olduğu gibi çıkarılıp, kepçelerle getiriliyordu. Çimento ile karıştırılıp beton olarak kullanılmışsa elbette ki ciddi bir sorun. Orada esas olan ayrıntı, malzemenin temizlenmeden kullanılmasıydı. Yoksa ‘99 yılından önce yapılan binaların hepsi yıkılacak’ diye bir tanım kullanamayız. Sağlam, düzgün, tüm detaylarıyla ele alınmış binaların yıkılmadığını da görüyoruz. Son deprem yönetmeliğine göre yapılan inşaatlarımızda bir kusur varsa orada bir ihmal silsilesi vardır zaten.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.