Zonguldaklı madenciler, onlarca kişiyi sağ çıkardı
Zonguldaklı madenciler, onlarca kişiyi sağ çıkardı
Türkiye Taşkömürü Kurumu işçileri, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarında birçok kişinin hayatını kurtardı
Haber Giriş Tarihi: 24.02.2023 09:14
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Dünyanın en zorlu meslekleri arasında gösterilen madenciliği özveriyle yerine getiren Türkiye Taşkömürü Kurumu işçileri, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarında birçok kişinin hayatını kurtardı. Yerin yüzlerce metre altından kömür çıkaran işçiler, bu kez depremlerin etkilediği illerde insanları kurtarmak için enkaz altında ter döktü.
Madenlerde kullandıkları tahkimat yöntemleriyle tonlarca betonun altından yüzlerce canı kurtaran işçiler, mücadele verdikleri enkazlarda mucizevi kurtuluşların ilk tanıkları olma mutluluğuna da erişti.
BEBEK ZANNETTİK, ÇOK GÜZEL SÜS KÖPEĞİ GÖRDÜK
Kahramanmaraş'taki arama kurtarma çalışmalarına katılan madenci Yenal Uncu, deprem bölgesinde zamana dair her şeyi unutup sanki aileleri enkazdaymış gibi çalıştıklarını söyledi. Her enkazın altından bir can çıkacak umuduyla her taşın altına baktıklarını belirten Uncu, "Oranın atmosferi başkaydı. Buradaki düşüncemiz ile oraya gittiğimiz andan itibaren düşüncelerimiz çok farklıydı. Gerçekten çok büyük felaketti. Elimizden geldiğince seferber olduk." dedi. Uncu, enkazda çalışma yaptığı sırada ağlama sesi duyduğunu anlatarak, "Bebek zannettik. Hayvan, aynı insan gibi ağlıyordu. Arkadaşlarımız kazdığında çok güzel süs köpeği gördük. Kız çocuğunun köpeğiymiş. Bütün ailesini kaybetti. Köpeği kendisine teslim ettik. O bizi sevindirdi. Kız iki gün boyunca hiç gitmedi. Sürekli orada soğuk taşın üzerinde oturdu. Köpeği ona verebilmek, ona umut olabilmek... Duyguları anlatmada yetersiz kalıyor." diye konuştu. Uncu, 92. saatte de yaşlı bir erkeği kurtarmayı başardıklarını da sözlerine ekledi.
ÖYLE BİR MUCİZEYE TANIK OLDUK Kİ
Antakya'daki çalışmalara katılan 17 yıllık madenci Recep Okumuş da kendilerinden yardım isteyen bir vatandaşa yardım ettiklerini anlattı. Okumuş, ilk günkü çalışmanın ardından ertesi gün de arama faaliyetlerine devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Yani öyle bir mucizeye tanık olduk ki... Konuşamayan, duyamayan kardeşi varmış. Yer altında çalıştığımız sistemlerle tahkimat, damlar yaptık. Gerekli yerlere direkler vurduk çünkü bina üstümüze yıkılacak. Çoğu zaman çalışırken göçtü, kaçtık. İçeriye girdik. Yerde, iki binanın arasında 50 santimlik yerde yatıyordu. Gözleri kapalıydı, vefat etmiş sandık. Gözlerini açtı. Uyuyormuş demek ki. Şaşırdık, hayret ettik. Hiç de tepki vermedi, gayet temiz, hiçbir yere sıkışmamış, üzerine toz gelmemiş desek yeri var. Çıkardık onu. Kardeşi vardı, onlar da çok sevindi, şaşırdılar."
BABA SEVİNÇTEN BAYILDI
Antakya'da 18 yaşındaki Asyanur Öksüz'ü 156 saat sonra kurtaran ekipte yer alan 14 yıllık madenci Özkan Bekmezci, insanların kendilerine "umut" gözüyle baktıklarını dile getirdi. "Ben çok güzel direkt boşluğa düştüm, hiçbir şey olmadı bana." diyen genç kızın kurtarılışını anlatan Bekmezci, şunları kaydetti: "Bir enkazın başına gittik, babası vardı, şehir dışındaymış. Artık cenaze olarak bakıyordu. Bize odaları, yattığı yerleri tarif etti. Kepçe bir an durdu. Kur'an-ı Kerim sayfaları döküldü, onları almak için gittik. Kızının sesini duyduk. Orada hepimiz ağladık. Allah'ın bir mucizesiydi o. Asyanur kızımızı canlı çıkarttık." Bekmezci, babasının da kızının sesini duyunca sevinçten bayıldığını anlatarak, "Biz hiçbir zaman, 'Buraya giremeyiz, burası tehlikeli' demedik. Elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalıştık. İnsan umutlanıyor. Bir can çıktığı zaman, 'Yine vardır' diye devamlı çalışmak istedik. Hayatlara umut olmak istiyorsunuz." dedi.
ÇALIŞIRKEN ARTÇILAR MEYDANA GELDİ
Madenci Hasan Aydın da ucunda ölüm de olsa hiçbir zaman korku yaşamadıklarını, şu an çağırsalar yine gözünü kırpmadan gideceğini dile getirerek, "Çalışırken artçılar meydana geldi. Buna rağmen çalıştığımız yerleri terk etmedik." diye konuştu. Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki çalışmalara katılan Mevlüt Buruş da insanların kendilerine kahraman gibi davrandığına işaret ederek, kendilerinin sadece ellerinden geleni yaptığını ve tek isteklerinin daha fazla canı kurtarmak olduğunu ifade etti. AA
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Taşkömürü Kurumu işçileri, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarında birçok kişinin hayatını kurtardı
Dünyanın en zorlu meslekleri arasında gösterilen madenciliği özveriyle yerine getiren Türkiye Taşkömürü Kurumu işçileri, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarında birçok kişinin hayatını kurtardı. Yerin yüzlerce metre altından kömür çıkaran işçiler, bu kez depremlerin etkilediği illerde insanları kurtarmak için enkaz altında ter döktü.
Madenlerde kullandıkları tahkimat yöntemleriyle tonlarca betonun altından yüzlerce canı kurtaran işçiler, mücadele verdikleri enkazlarda mucizevi kurtuluşların ilk tanıkları olma mutluluğuna da erişti.
BEBEK ZANNETTİK, ÇOK GÜZEL SÜS KÖPEĞİ GÖRDÜK
Kahramanmaraş'taki arama kurtarma çalışmalarına katılan madenci Yenal Uncu, deprem bölgesinde zamana dair her şeyi unutup sanki aileleri enkazdaymış gibi çalıştıklarını söyledi. Her enkazın altından bir can çıkacak umuduyla her taşın altına baktıklarını belirten Uncu, "Oranın atmosferi başkaydı. Buradaki düşüncemiz ile oraya gittiğimiz andan itibaren düşüncelerimiz çok farklıydı. Gerçekten çok büyük felaketti. Elimizden geldiğince seferber olduk." dedi. Uncu, enkazda çalışma yaptığı sırada ağlama sesi duyduğunu anlatarak, "Bebek zannettik. Hayvan, aynı insan gibi ağlıyordu. Arkadaşlarımız kazdığında çok güzel süs köpeği gördük. Kız çocuğunun köpeğiymiş. Bütün ailesini kaybetti. Köpeği kendisine teslim ettik. O bizi sevindirdi. Kız iki gün boyunca hiç gitmedi. Sürekli orada soğuk taşın üzerinde oturdu. Köpeği ona verebilmek, ona umut olabilmek... Duyguları anlatmada yetersiz kalıyor." diye konuştu. Uncu, 92. saatte de yaşlı bir erkeği kurtarmayı başardıklarını da sözlerine ekledi.
ÖYLE BİR MUCİZEYE TANIK OLDUK Kİ
Antakya'daki çalışmalara katılan 17 yıllık madenci Recep Okumuş da kendilerinden yardım isteyen bir vatandaşa yardım ettiklerini anlattı. Okumuş, ilk günkü çalışmanın ardından ertesi gün de arama faaliyetlerine devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Yani öyle bir mucizeye tanık olduk ki... Konuşamayan, duyamayan kardeşi varmış. Yer altında çalıştığımız sistemlerle tahkimat, damlar yaptık. Gerekli yerlere direkler vurduk çünkü bina üstümüze yıkılacak. Çoğu zaman çalışırken göçtü, kaçtık. İçeriye girdik. Yerde, iki binanın arasında 50 santimlik yerde yatıyordu. Gözleri kapalıydı, vefat etmiş sandık. Gözlerini açtı. Uyuyormuş demek ki. Şaşırdık, hayret ettik. Hiç de tepki vermedi, gayet temiz, hiçbir yere sıkışmamış, üzerine toz gelmemiş desek yeri var. Çıkardık onu. Kardeşi vardı, onlar da çok sevindi, şaşırdılar."
BABA SEVİNÇTEN BAYILDI
Antakya'da 18 yaşındaki Asyanur Öksüz'ü 156 saat sonra kurtaran ekipte yer alan 14 yıllık madenci Özkan Bekmezci, insanların kendilerine "umut" gözüyle baktıklarını dile getirdi. "Ben çok güzel direkt boşluğa düştüm, hiçbir şey olmadı bana." diyen genç kızın kurtarılışını anlatan Bekmezci, şunları kaydetti: "Bir enkazın başına gittik, babası vardı, şehir dışındaymış. Artık cenaze olarak bakıyordu. Bize odaları, yattığı yerleri tarif etti. Kepçe bir an durdu. Kur'an-ı Kerim sayfaları döküldü, onları almak için gittik. Kızının sesini duyduk. Orada hepimiz ağladık. Allah'ın bir mucizesiydi o. Asyanur kızımızı canlı çıkarttık." Bekmezci, babasının da kızının sesini duyunca sevinçten bayıldığını anlatarak, "Biz hiçbir zaman, 'Buraya giremeyiz, burası tehlikeli' demedik. Elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalıştık. İnsan umutlanıyor. Bir can çıktığı zaman, 'Yine vardır' diye devamlı çalışmak istedik. Hayatlara umut olmak istiyorsunuz." dedi.
ÇALIŞIRKEN ARTÇILAR MEYDANA GELDİ
Madenci Hasan Aydın da ucunda ölüm de olsa hiçbir zaman korku yaşamadıklarını, şu an çağırsalar yine gözünü kırpmadan gideceğini dile getirerek, "Çalışırken artçılar meydana geldi. Buna rağmen çalıştığımız yerleri terk etmedik." diye konuştu. Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki çalışmalara katılan Mevlüt Buruş da insanların kendilerine kahraman gibi davrandığına işaret ederek, kendilerinin sadece ellerinden geleni yaptığını ve tek isteklerinin daha fazla canı kurtarmak olduğunu ifade etti. AA
İzmirliler dikkat: Bu yollar trafiğe kapanacak
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
DEÜ’den Öğretmenler Günü'ne özel kutlama
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Kaf-Kaf'lı Sipahi, milli formayla parlıyor
İzmir’de vapur seferleri olumsuz hava nedeniyle iptal edildi!
İzmir haber: Ev sahibi kiracıya çivili sopalarla saldırdı
Kısıtlı imkanlarla 30 enstrüman: Sinan öğretmen yeni yıldızlar yetiştiriyor
Bayındır'da yangın: Metruk binadan alevler yükseldi
İzmir haber: Yasa dışı bahisten tutuklandılar
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Polisi görünce panik yaptı! Çöpe de atsa gizleyemedi
İzmir'in Karabağlar ilçesinde bir çocuk polisi görünce elindeki poşeti attı. Yapılan incelemede çöp içerisinde yüklü miktarda yasak madde ele geçirildi
Kayıp fenomenden acı haber: Cansız bedeni bulundu
Mersin'de kayıp olarak sosyal medya fenomeni Mehmet Akif Kocaoğlu'nun denizde cansız bedeni bulundu
CHP lideri Özel: Omuz omuza verip, iktidarı değiştireceğiz
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, " yeni seçim yenilgilerine sebebiyet vermeden, sorumlulukla tüm muhalefetle, omuz omuza, kol kola girerek hep birlikte önce ilk iş bu iktidarı değiştireceğiz ve iktidar olacağız” dedi