Batan şirketlerin acı faturası vatandaşa kesiliyor
Batan şirketlerin acı faturası vatandaşa kesiliyor
İflas eden şirketlerin devlete olan borçlarının vergiler yoluyla vatandaştan tahsis edildiğini belirten Kurdoğlu, “Her iki durumda da kaybeden masum vatandaş ve şirketteki işçiler oluyor” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 27.11.2024 09:07
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2024 09:14
Kaynak:
HABER MERKEZİ
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu ekonomik kriz her alanda kendini gösterirken, yaşanan bu durum ile beraber birçok şirket ve iş yeri de iflasını ilan etmek zorunda kaldı. Öte yandan iflas eden şirketlerin öncesinde kamu bankalarından aldığı kredileri ve mevcut vergi borçlarını ödeyemediği ortaya çıktı. Bu kapsamda devletin ekonomide oluşan bu açığı kapatmak adına vatandaştan çeşitli vergiler tahsis ettiğini belirten İzmir İl Tüketici Hakem Heyeti Üyesi Avukat Fatih Kurdoğlu, “Ortada bir zarar var ve devlet bu bütçeyi dengeleyebilmek için ne yapacak? Kamu alacağını normal yollarla tahsis edemediği için vatandaştan bu alacağı tahsis etme yoluna gidecek” açıklamasında bulundu.
EKONOMİK AÇIDAN BİR KISIR DÖNGÜ
Ekonomide oluşan açığın bir kısır döngüye sebep olarak içinden çıkılmaz bir kriz haline geldiğini dile getiren Kurdoğlu, “Türkiye’de şirketler özellikle SGK, pul, harç ve vergi gibi borçlarını ödemekle yükümlü ancak bu borçları zamanında ödemezlerse bununla birlik tahsis edilemeyen alacaktan kaynaklı bir kamu zararı oluşur. Bununla birlikte şirketlerin kamu banklarından aldıkları kredileri geri ödeyememeleri halinde bu zarar sadece şirketi ya da devleti değil Türkiye’de yaşayan 85 milyon insanın ortak zararı olarak nitelendirebiliriz. Çünkü ortada bir zarar var ve devlet bu bütçeyi dengeleyebilmek için ne yapacak? SGK prim alacak miktarını arttıracak ve bu kamu alacağını normal yollarla tahsis edemediği için vatandaştan bu alacağı tahsis etme yoluna gidecek. Bu da vergi yükünü arttırarak olacak. Diğer bir husus ise şu; sonuç olarak kamu bankaları verdikleri bu ödenmeyen karşılıksız kredileri para basılarak veriyor. Bunlar aynı zamanda yüksek enflasyona da sebebiyet vermektedir. Çünkü enflasyona neden olan şey para politikalarını belirleyen kişilerin karşılıksız para basması. Dolayısıyla kötüye giden ekonominin sonucunda batan şirketlerin ekonomide yeni yaralar oluşturduğunu ve ülkede ekonomik açıdan bir kısır döngüye sebep olduklarını görürüz” dedi
KAYBEDEN MASUM VATANDAŞ VE İŞÇİLER
Gittikçe vahim bir hal alan ekonomik çıkmazda kendi çıkarlarını gözeten bazı fırsatçı kesimlerin kamu banklarından aldıkları kredileri kişisel giderleri için kullandıklarına dikkat çeken Kurdoğlu, “Tüm bunlara ek olarak bu krizi fırsata çevirmeye çalışan bazı fırsatçılar da mevcut. Bu kişiler batmayan yakın şirketleri devralıyorlar ve böylece bu şirketleri mali gelirleri ve bilançolarıyla oynayarak şirketi kurtarılabilir veya gelecek vaat eden bir şey gibi gösteriyorlar. Bunlarla birlikte çeşitli gerekçeler göstererek kamu bankalardan krediler alıyorlar. Ancak bu kredileri şirket giderleri ya da borçları için kullanmak varken kişisel ihtiyaçları için veya ‘şirketten para kaçırma’ diye adlandırdığımız durumlara kullanıyorlar. Bu da kamu kaynaklarından kullanılan banka kredilerinin ödenememesi, işçi, SGK borçlarının ödenememesi gibi durumlara sebep olduğu için bu borçlar vatandaşın üzerine yıkılıyor. Bir diğer husus ise o şirketleri bilinçli olarak batıran fırsatçılar sebebiyle orada çalışan ve kıdem alacağı olan çalışanların da alacaklarına kavuşamaması imkansız hale getiriliyor. Her iki durumda da kaybeden masum vatandaş ve şirketteki işçiler oluyor” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İflas eden şirketlerin devlete olan borçlarının vergiler yoluyla vatandaştan tahsis edildiğini belirten Kurdoğlu, “Her iki durumda da kaybeden masum vatandaş ve şirketteki işçiler oluyor” dedi.
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu ekonomik kriz her alanda kendini gösterirken, yaşanan bu durum ile beraber birçok şirket ve iş yeri de iflasını ilan etmek zorunda kaldı. Öte yandan iflas eden şirketlerin öncesinde kamu bankalarından aldığı kredileri ve mevcut vergi borçlarını ödeyemediği ortaya çıktı. Bu kapsamda devletin ekonomide oluşan bu açığı kapatmak adına vatandaştan çeşitli vergiler tahsis ettiğini belirten İzmir İl Tüketici Hakem Heyeti Üyesi Avukat Fatih Kurdoğlu, “Ortada bir zarar var ve devlet bu bütçeyi dengeleyebilmek için ne yapacak? Kamu alacağını normal yollarla tahsis edemediği için vatandaştan bu alacağı tahsis etme yoluna gidecek” açıklamasında bulundu.
EKONOMİK AÇIDAN BİR KISIR DÖNGÜ
Ekonomide oluşan açığın bir kısır döngüye sebep olarak içinden çıkılmaz bir kriz haline geldiğini dile getiren Kurdoğlu, “Türkiye’de şirketler özellikle SGK, pul, harç ve vergi gibi borçlarını ödemekle yükümlü ancak bu borçları zamanında ödemezlerse bununla birlik tahsis edilemeyen alacaktan kaynaklı bir kamu zararı oluşur. Bununla birlikte şirketlerin kamu banklarından aldıkları kredileri geri ödeyememeleri halinde bu zarar sadece şirketi ya da devleti değil Türkiye’de yaşayan 85 milyon insanın ortak zararı olarak nitelendirebiliriz. Çünkü ortada bir zarar var ve devlet bu bütçeyi dengeleyebilmek için ne yapacak? SGK prim alacak miktarını arttıracak ve bu kamu alacağını normal yollarla tahsis edemediği için vatandaştan bu alacağı tahsis etme yoluna gidecek. Bu da vergi yükünü arttırarak olacak. Diğer bir husus ise şu; sonuç olarak kamu bankaları verdikleri bu ödenmeyen karşılıksız kredileri para basılarak veriyor. Bunlar aynı zamanda yüksek enflasyona da sebebiyet vermektedir. Çünkü enflasyona neden olan şey para politikalarını belirleyen kişilerin karşılıksız para basması. Dolayısıyla kötüye giden ekonominin sonucunda batan şirketlerin ekonomide yeni yaralar oluşturduğunu ve ülkede ekonomik açıdan bir kısır döngüye sebep olduklarını görürüz” dedi
KAYBEDEN MASUM VATANDAŞ VE İŞÇİLER
Gittikçe vahim bir hal alan ekonomik çıkmazda kendi çıkarlarını gözeten bazı fırsatçı kesimlerin kamu banklarından aldıkları kredileri kişisel giderleri için kullandıklarına dikkat çeken Kurdoğlu, “Tüm bunlara ek olarak bu krizi fırsata çevirmeye çalışan bazı fırsatçılar da mevcut. Bu kişiler batmayan yakın şirketleri devralıyorlar ve böylece bu şirketleri mali gelirleri ve bilançolarıyla oynayarak şirketi kurtarılabilir veya gelecek vaat eden bir şey gibi gösteriyorlar. Bunlarla birlikte çeşitli gerekçeler göstererek kamu bankalardan krediler alıyorlar. Ancak bu kredileri şirket giderleri ya da borçları için kullanmak varken kişisel ihtiyaçları için veya ‘şirketten para kaçırma’ diye adlandırdığımız durumlara kullanıyorlar. Bu da kamu kaynaklarından kullanılan banka kredilerinin ödenememesi, işçi, SGK borçlarının ödenememesi gibi durumlara sebep olduğu için bu borçlar vatandaşın üzerine yıkılıyor. Bir diğer husus ise o şirketleri bilinçli olarak batıran fırsatçılar sebebiyle orada çalışan ve kıdem alacağı olan çalışanların da alacaklarına kavuşamaması imkansız hale getiriliyor. Her iki durumda da kaybeden masum vatandaş ve şirketteki işçiler oluyor” diye konuştu.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Böyle bir takvim olayı sadece 823 yılda bir denk geliyor
İstanbul’da yolda çökme: 2 kamyon çukura düştü
Apple'dan iPhone 17 Slim için şaşırtıcı: Fiziksel SIM kart yerine eSIM desteği
İş dünyasının öncü kadınları BPW İzmir Zirvesi’nde buluştu
Eski Milletvekili intihara teşebbüs etti
Efes Selçuk’taki Meryem Ana Nöbeti’nde 3’üncü gün
Sendikadan Tugay’a demokratik çağrı
Yağmurlar barajları doldurdu mu? İşte İzmir’in barajlarındaki son durumu
ESHOT Duyurdu: Bazı hatlarda güzergah değişti
İzmir’de World Robot Olympiad-Wro için geri sayım başladı
Son Girilen Haberler
En acı doğum günü: Anne ve babasından sonra ikizini de kaybetti
İzmir'de 6 Kasım'da yolun karşısına geçtiği sırada otobüsün çarpması sonucu yaşamını yitiren Gizem Soylu'nun ikizi Sinem Soylu, yeni yaşını ilk kez kardeşinden ayrı geçirecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İİT ülkelerine çağrı: Enstitüye siz de katılın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İİT üyesi ülkelere İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü'ne katılma çağrısında bulundu
Engelsiz kalplerden sahneye: Kalbimin Sevgili Gözü
Balçova Belediyesi’nin destek verdiği Engelsiz Tiyatro Topluluğu tarafından “Kalbimin Sevgili Gözü” adlı oyun, 3-6 Aralık tarihlerinde sahnelenecek