Sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı zayıf mahallelerin semt merkezlerinde faaliyete geçirilen ‘Ben Varım’ projesi ile kadınlar cam tavanları yıkmaya çalışırken, aynı zamanda onlara yönelen objektife artık gülümseyerek bakıyorlar.
Haber Giriş Tarihi: 25.11.2024 08:49
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2024 08:58
Muhabir:
SULTAN GÜMÜŞ KAYA
“Eşim kızar diye fotoğraf dahi çekinemezdim”, “Büyüklerimizin yanında çocuklarımızı bile sevemezdik”, “Ayıp olur diye kayınpederimizin önünde yemek yemezdik” … Bu sözler İzmir Bayraklı’daki Nafiz Gürman, Onur, Cengizhan ve Gümüşpala mahallelerinde yaşayan kadınlara ait.
Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ve Türk Kadınlar Birliği öncülüğünde sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı zayıf mahallelerin semt merkezlerinde faaliyete geçirilen ‘Ben Varım’ projesi ile kadınlar cam tavanları yıkmaya çalışırken, aynı zamanda onlara yönelen objektife artık gülümseyerek bakıyorlar. Yaşamlarında sürekli maruz kaldıkları ancak karşılığının ne olduğunu bilmedikleri kavramları eğitim koçları öncülüğünde öğrenen kadınlar, hiç ifade edilmemiş, dokunulmamış ve görülmemiş kapılarını açıyorlar. Eğitimcilere göre gözlemlenen en büyük sorun ise karşısındaki insanlardan duydukları söylemlerden dolayı kendilerini sevmemeleri, eksik hissetmeleri, görünmemeleri!
BAYRAKLI’NIN 4 MAHALLESİNDE
Eğitim Koçu Emine Bozan, ‘Ben Varım’ projesinin önemli isimlerinden biri. “Mahallemden üniversiteye giden ilk kızdım. Ve benden sonra birçok kişi referans göstererek kızını üniversiteye göndermeye başladı” diyerek yaşam mücadelesini özetliyor… Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ve Türk Kadınlar Birliği iş birliğinde kadınların sosyal, psikolojik ve kişisel gelişimlerine katkı sunmak amacıyla başlatılan projeyi anlatan Bozan, şunları kaydetti: “Kadınlar kendilerini tanıma, güçlü yönlerini keşfetme ve duygusal farkındalıklarını artırma fırsatı buldu. Kişisel gelişim uzmanları ve psikologların rehberliğinde gerçekleştirilen eğitimlerde; stresle başa çıkma, duygu yönetimi ve etkili iletişim becerilerini geliştirme gibi konularda kendilerine destek veriliyor. Projemiz, Bayraklı Belediyesi’ne bağlı Nafiz Gürman, Onur, Cengizhan ve Gümüşpala mahallelerinde uygulanıyor. Her proje 6 hafta sürüyor.”
GÖZÜMÜZÜN İÇİNE BAKIYORLAR
Sözlerine devam eden Bozan, “Hayatım sürekli öğrenmekle geçiyor. Sosyal sorumluluk ve iyi insan olmak vizyonlarımdan bir tanesi. Bütün çalışmaların içerisine de sosyal sorumluluk projelerini katıyorum. Bunun da ötesinde geleceğe birer imza / tohum atmak hedefimiz. Attığımız tohumlardan bir tanesinin dahi tutması bizler için çok kıymetli. Biz buraya tohum atmaya geldik, sonrasında ise belediye onay verirse o tohumları sulamaya geleceğiz. Çünkü onlarla buluşmamızı Bayraklı Belediyesi sağladı. Hiçbir zorlama yok, kadınlar gönüllü bir şekilde geliyorlar. Zaten kişisel gelişim ve koçluk bir istek olunca başarıyı getirir. Kadınlar canla başla geliyorlar, öğrenmek istiyorlar. Yaşamlarında sürekli maruz kaldıkları ancak karşılığının ne olduğunu bilmedikleri kavramları burada duyuyorlar. En ufak bir bilgi için gözümüzün içine bakıyorlar. Kadınların sorunlarını, sitemlerini, taleplerini konuşmak için birçok yöntem kullanıyoruz. Kartlar, resimler, fotoğraflar, oyunlar bu uygulamalardan sadece birkaçı. Onların derinlerine ulaşmanın birçok yolunu buluyoruz. Ve fark ediyoruz ki kendini hiç ifade etmeyen ya da edemeyen kadınlar, hiç dokunulmamış, hiç görülmemiş kapılarını bizlere açıyorlar. Peki, neden ‘Ben Varım’? Çünkü ben yoksam hiçbir şey yok. Kendi varlığını kabul eden kadınlar geleceğimizi, bir sonraki nesli güçlendirecek. Temelinde özgüven olan, cam tavanları yıkmak isteyen bir proje” cümlelerine dikkat çekti.
ÜNİVERSİTEYE GİDEN İLK KIZDIM
Son olarak ise Bozan, “En büyük sorun karşısındaki insanlardan duydukları söylemlerden dolayı kendilerini sevmemeleri. Özgüven problemi yaşamaları. Ailelerinden gelen öğrenilmiş kalıplar var. Değersizlik ekseninde ilerleyen emirler mesela. ‘Sen nesin, sen kimsin ki?’ tarzında. Bu kalıplar karşısında nasıl davranacaklarını bilmedikleri için de olduğu gibi kabullenmeyi tercih etmişler. Görünmemişler, sevilmemişler. Hem eşlerinin hem de çocuklarının annesi olmuşlar. Bugün aynı zamanda 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Çok önemli ve anlamlı bir tarih. Büyük bir mücadelenin ve emeğin kutlandığı ya da acının paylaşıldığı bir gün. Ancak ben 25 Kasımlarda şunu duymak ve anlatmak isterim. Ben mahallemden üniversiteye giden ilk kızdım. Ve benden sonra birçok kişi referans göstererek kızını üniversiteye göndermeye başladı. Bir kadın değişirse, bir ev değişirse bütün mahalle değişir!” mesajını iletti.
SÜREKLİ KILMAYI AMAÇLIYORUZ
Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün tarafımıza ilettiği bilgiler de şu yönde: “Sosyal yardım çalışmalarının yanı sıra özellikle dezavantajlı mahallelerimizde bulunan kadın ve çocuk eğitim, farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarını güçlendirmeyi, sürekli kılmayı amaçlıyoruz. Bayraklı’nın dezavantajlı bir mahallesinde büyümüş, kadınların zorluklarına şahit olmuş biri olarak onlara destek olmak ve bu bakış açısına sahip bir başkan ile çalışmak ayrıca kıymetli. Bu bağlamda ‘kadın güçlendirme, bilinçlendirme’ çalışmalarımıza destek veren Türk Kadınlar Birliği gönüllü çalışanlarına ve Bayraklı Belediyesi’nin emek vererek, gönül vererek kadınların güçlenmesi için çabalayan kadınlarına da teşekkürü bir borç biliyorum.”
DAİMA YOK SAYILMIŞ, SAYIDAN İBARET OLMUŞ
Görüşlerine yer verdiğimiz Türk Kadınlar Birliği Bayraklı Şube Başkanı Nihal Bulmamış ise şöyle konuştu: “Kadın alanında çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz sosyal, ekonomik ve siyasi alanda kadınları güçlendirmek. Ve gözbebeğimiz olan kız çocukları… Kız çocuklarının okullaştırılması üzerine Avrupa Birliği projeleri yapan bir derneğiz. Kız çocukları için güvenli alanlar ve kız çocukları için düşünebilecek her türlü çalışmaları üreten bir dernek. Son projemizde zaten Kadınların Adalete Erişimi! ‘Ben Varım’ projesi ise Bayraklı Belediyesi ile iş birliği içerisinde yürütülüyor. Eğitim Koçu Emine Bozan’ın atölye çalışmaları ile devam ediyor. Birlikte yola çıkarken şunu düşündük, kadınlar daha çok kendilerinin var olduğunu hissedebilsin. Daima yok sayılmış, sayıdan ibaret olmuş kadınlar! Nazım Hikmet’in bir sözü vardır, ‘Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlarımız…’ diye. Maalesef kültürümüzde böyle acı yaşanmışlıklar var. Burada kadın ‘evdeyim, yemeğimi yapayım, eşime bakayım, çocuğuma bakayım, ailenin yaşlısına bakayım’ derken ‘beni’ unutuyor. Projenin adını ‘Ben Varım’ koyarken kadının kendi kimliğini ‘hatırlamasını’ sağlamayı amaçlıyoruz. Özellikle kapalı grup çalışması deneyimliyoruz. 25 kişilik gruplar hedefledik. Çünkü kadınlar bizimle özellerini de paylaşıyor. 2. ya da 3. derste kadınların katılmasını istemedik, ilk atölyeden bu yana süreklilik sağlansın istedik. İlk derste gördüğümüz kadınlar ile son atölyeye kadar devam etmek amacımızdı.”
UZUN SOLUKLU OLSUN
Başkan Bulmamış sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadınların motivasyonlarını yükseltmek için her ders sonrası günün şanslısını belirliyoruz, hediyeler sunuyoruz. Küçük çay sohbetlerimiz, ikramlarımız oluyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’a da minnettarım. Bu çalışmayı yıllardır sürdürmeyi planladığımız halde en sıcak bakan başkan oldu. Projede üye arkadaşlarımızın da çok emeği var. Çünkü bu bir ekip işi. Aynı anda bir mahallede bir üye arkadaşım ‘toplumsal cinsiyet’ eşitliğinden bahsederken, başka bir mahallede bir başka üyemiz bambaşka bir farkındalık konusunu işliyor. Şu an 4 mahallemiz yani 4 grubumuz var. Uzun soluklu olmasını temenni ediyorum. Söz konusu eğitimleri semt merkezlerinde sunuyor olmamız kadınlara doğrudan temas etmemizi sağlıyor… Kadının her alanda güçlenmesi için önce eğitim, eğitim, eğitim! En çok inandığımız düşünce bu. Atamızın dediği gibi, ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.’ Kadınların toplumda yer bulabilmesi ve daha da donanımlı hale gelebilmesi için ne olur kız çocuklarımızı okutalım!”
EŞİM KIZAR YA DA BOŞANIR DİYE…
Öte yandan, atölyede eğitim gören kadınlardan birine yöneldik. Onun sözleri 25 Kasımlardaki mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatıyordu: “Bu hafta toplumsal cinsiyet eşitliğini bizlere anlatıyorlar. Hayatımda hiç duymadığım cümleler. Halbuki hep maruz kaldığımız eşitsizliği, adaletsizliği anlatıyormuş. Eskiden eşim bir yerde görür kızar ya da boşanır diye fotoğraf dahi çekinemezdim. Şimdi gerçekten korkmuyorum. Sizin fotoğraf makinenize gülümseyerek bakıyorum. Hocalarımız bizi dinliyor, bilmediklerimizi anlatıyor. Biz de duyduklarımızı çocuklarımıza öğreteceğiz. İnanın çok mutluyum. Pazartesi günlerini iple çekiyorum. Bu atölye bir sığınak gibi. Umarım bitmez, her belediye her mahallede düzenlesin istiyorum. Ve kadınlar korkmasın, gitsin, öğrensin, anlatsın, konuşsun, susmasın!”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı zayıf mahallelerin semt merkezlerinde faaliyete geçirilen ‘Ben Varım’ projesi ile kadınlar cam tavanları yıkmaya çalışırken, aynı zamanda onlara yönelen objektife artık gülümseyerek bakıyorlar.
“Eşim kızar diye fotoğraf dahi çekinemezdim”, “Büyüklerimizin yanında çocuklarımızı bile sevemezdik”, “Ayıp olur diye kayınpederimizin önünde yemek yemezdik” … Bu sözler İzmir Bayraklı’daki Nafiz Gürman, Onur, Cengizhan ve Gümüşpala mahallelerinde yaşayan kadınlara ait.
Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ve Türk Kadınlar Birliği öncülüğünde sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı zayıf mahallelerin semt merkezlerinde faaliyete geçirilen ‘Ben Varım’ projesi ile kadınlar cam tavanları yıkmaya çalışırken, aynı zamanda onlara yönelen objektife artık gülümseyerek bakıyorlar. Yaşamlarında sürekli maruz kaldıkları ancak karşılığının ne olduğunu bilmedikleri kavramları eğitim koçları öncülüğünde öğrenen kadınlar, hiç ifade edilmemiş, dokunulmamış ve görülmemiş kapılarını açıyorlar. Eğitimcilere göre gözlemlenen en büyük sorun ise karşısındaki insanlardan duydukları söylemlerden dolayı kendilerini sevmemeleri, eksik hissetmeleri, görünmemeleri!
BAYRAKLI’NIN 4 MAHALLESİNDE
Eğitim Koçu Emine Bozan, ‘Ben Varım’ projesinin önemli isimlerinden biri. “Mahallemden üniversiteye giden ilk kızdım. Ve benden sonra birçok kişi referans göstererek kızını üniversiteye göndermeye başladı” diyerek yaşam mücadelesini özetliyor… Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ve Türk Kadınlar Birliği iş birliğinde kadınların sosyal, psikolojik ve kişisel gelişimlerine katkı sunmak amacıyla başlatılan projeyi anlatan Bozan, şunları kaydetti: “Kadınlar kendilerini tanıma, güçlü yönlerini keşfetme ve duygusal farkındalıklarını artırma fırsatı buldu. Kişisel gelişim uzmanları ve psikologların rehberliğinde gerçekleştirilen eğitimlerde; stresle başa çıkma, duygu yönetimi ve etkili iletişim becerilerini geliştirme gibi konularda kendilerine destek veriliyor. Projemiz, Bayraklı Belediyesi’ne bağlı Nafiz Gürman, Onur, Cengizhan ve Gümüşpala mahallelerinde uygulanıyor. Her proje 6 hafta sürüyor.”
GÖZÜMÜZÜN İÇİNE BAKIYORLAR
Sözlerine devam eden Bozan, “Hayatım sürekli öğrenmekle geçiyor. Sosyal sorumluluk ve iyi insan olmak vizyonlarımdan bir tanesi. Bütün çalışmaların içerisine de sosyal sorumluluk projelerini katıyorum. Bunun da ötesinde geleceğe birer imza / tohum atmak hedefimiz. Attığımız tohumlardan bir tanesinin dahi tutması bizler için çok kıymetli. Biz buraya tohum atmaya geldik, sonrasında ise belediye onay verirse o tohumları sulamaya geleceğiz. Çünkü onlarla buluşmamızı Bayraklı Belediyesi sağladı. Hiçbir zorlama yok, kadınlar gönüllü bir şekilde geliyorlar. Zaten kişisel gelişim ve koçluk bir istek olunca başarıyı getirir. Kadınlar canla başla geliyorlar, öğrenmek istiyorlar. Yaşamlarında sürekli maruz kaldıkları ancak karşılığının ne olduğunu bilmedikleri kavramları burada duyuyorlar. En ufak bir bilgi için gözümüzün içine bakıyorlar. Kadınların sorunlarını, sitemlerini, taleplerini konuşmak için birçok yöntem kullanıyoruz. Kartlar, resimler, fotoğraflar, oyunlar bu uygulamalardan sadece birkaçı. Onların derinlerine ulaşmanın birçok yolunu buluyoruz. Ve fark ediyoruz ki kendini hiç ifade etmeyen ya da edemeyen kadınlar, hiç dokunulmamış, hiç görülmemiş kapılarını bizlere açıyorlar. Peki, neden ‘Ben Varım’? Çünkü ben yoksam hiçbir şey yok. Kendi varlığını kabul eden kadınlar geleceğimizi, bir sonraki nesli güçlendirecek. Temelinde özgüven olan, cam tavanları yıkmak isteyen bir proje” cümlelerine dikkat çekti.
ÜNİVERSİTEYE GİDEN İLK KIZDIM
Son olarak ise Bozan, “En büyük sorun karşısındaki insanlardan duydukları söylemlerden dolayı kendilerini sevmemeleri. Özgüven problemi yaşamaları. Ailelerinden gelen öğrenilmiş kalıplar var. Değersizlik ekseninde ilerleyen emirler mesela. ‘Sen nesin, sen kimsin ki?’ tarzında. Bu kalıplar karşısında nasıl davranacaklarını bilmedikleri için de olduğu gibi kabullenmeyi tercih etmişler. Görünmemişler, sevilmemişler. Hem eşlerinin hem de çocuklarının annesi olmuşlar. Bugün aynı zamanda 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Çok önemli ve anlamlı bir tarih. Büyük bir mücadelenin ve emeğin kutlandığı ya da acının paylaşıldığı bir gün. Ancak ben 25 Kasımlarda şunu duymak ve anlatmak isterim. Ben mahallemden üniversiteye giden ilk kızdım. Ve benden sonra birçok kişi referans göstererek kızını üniversiteye göndermeye başladı. Bir kadın değişirse, bir ev değişirse bütün mahalle değişir!” mesajını iletti.
SÜREKLİ KILMAYI AMAÇLIYORUZ
Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün tarafımıza ilettiği bilgiler de şu yönde: “Sosyal yardım çalışmalarının yanı sıra özellikle dezavantajlı mahallelerimizde bulunan kadın ve çocuk eğitim, farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarını güçlendirmeyi, sürekli kılmayı amaçlıyoruz. Bayraklı’nın dezavantajlı bir mahallesinde büyümüş, kadınların zorluklarına şahit olmuş biri olarak onlara destek olmak ve bu bakış açısına sahip bir başkan ile çalışmak ayrıca kıymetli. Bu bağlamda ‘kadın güçlendirme, bilinçlendirme’ çalışmalarımıza destek veren Türk Kadınlar Birliği gönüllü çalışanlarına ve Bayraklı Belediyesi’nin emek vererek, gönül vererek kadınların güçlenmesi için çabalayan kadınlarına da teşekkürü bir borç biliyorum.”
DAİMA YOK SAYILMIŞ, SAYIDAN İBARET OLMUŞ
Görüşlerine yer verdiğimiz Türk Kadınlar Birliği Bayraklı Şube Başkanı Nihal Bulmamış ise şöyle konuştu: “Kadın alanında çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz sosyal, ekonomik ve siyasi alanda kadınları güçlendirmek. Ve gözbebeğimiz olan kız çocukları… Kız çocuklarının okullaştırılması üzerine Avrupa Birliği projeleri yapan bir derneğiz. Kız çocukları için güvenli alanlar ve kız çocukları için düşünebilecek her türlü çalışmaları üreten bir dernek. Son projemizde zaten Kadınların Adalete Erişimi! ‘Ben Varım’ projesi ise Bayraklı Belediyesi ile iş birliği içerisinde yürütülüyor. Eğitim Koçu Emine Bozan’ın atölye çalışmaları ile devam ediyor. Birlikte yola çıkarken şunu düşündük, kadınlar daha çok kendilerinin var olduğunu hissedebilsin. Daima yok sayılmış, sayıdan ibaret olmuş kadınlar! Nazım Hikmet’in bir sözü vardır, ‘Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlarımız…’ diye. Maalesef kültürümüzde böyle acı yaşanmışlıklar var. Burada kadın ‘evdeyim, yemeğimi yapayım, eşime bakayım, çocuğuma bakayım, ailenin yaşlısına bakayım’ derken ‘beni’ unutuyor. Projenin adını ‘Ben Varım’ koyarken kadının kendi kimliğini ‘hatırlamasını’ sağlamayı amaçlıyoruz. Özellikle kapalı grup çalışması deneyimliyoruz. 25 kişilik gruplar hedefledik. Çünkü kadınlar bizimle özellerini de paylaşıyor. 2. ya da 3. derste kadınların katılmasını istemedik, ilk atölyeden bu yana süreklilik sağlansın istedik. İlk derste gördüğümüz kadınlar ile son atölyeye kadar devam etmek amacımızdı.”
UZUN SOLUKLU OLSUN
Başkan Bulmamış sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadınların motivasyonlarını yükseltmek için her ders sonrası günün şanslısını belirliyoruz, hediyeler sunuyoruz. Küçük çay sohbetlerimiz, ikramlarımız oluyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’a da minnettarım. Bu çalışmayı yıllardır sürdürmeyi planladığımız halde en sıcak bakan başkan oldu. Projede üye arkadaşlarımızın da çok emeği var. Çünkü bu bir ekip işi. Aynı anda bir mahallede bir üye arkadaşım ‘toplumsal cinsiyet’ eşitliğinden bahsederken, başka bir mahallede bir başka üyemiz bambaşka bir farkındalık konusunu işliyor. Şu an 4 mahallemiz yani 4 grubumuz var. Uzun soluklu olmasını temenni ediyorum. Söz konusu eğitimleri semt merkezlerinde sunuyor olmamız kadınlara doğrudan temas etmemizi sağlıyor… Kadının her alanda güçlenmesi için önce eğitim, eğitim, eğitim! En çok inandığımız düşünce bu. Atamızın dediği gibi, ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.’ Kadınların toplumda yer bulabilmesi ve daha da donanımlı hale gelebilmesi için ne olur kız çocuklarımızı okutalım!”
EŞİM KIZAR YA DA BOŞANIR DİYE…
Öte yandan, atölyede eğitim gören kadınlardan birine yöneldik. Onun sözleri 25 Kasımlardaki mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatıyordu: “Bu hafta toplumsal cinsiyet eşitliğini bizlere anlatıyorlar. Hayatımda hiç duymadığım cümleler. Halbuki hep maruz kaldığımız eşitsizliği, adaletsizliği anlatıyormuş. Eskiden eşim bir yerde görür kızar ya da boşanır diye fotoğraf dahi çekinemezdim. Şimdi gerçekten korkmuyorum. Sizin fotoğraf makinenize gülümseyerek bakıyorum. Hocalarımız bizi dinliyor, bilmediklerimizi anlatıyor. Biz de duyduklarımızı çocuklarımıza öğreteceğiz. İnanın çok mutluyum. Pazartesi günlerini iple çekiyorum. Bu atölye bir sığınak gibi. Umarım bitmez, her belediye her mahallede düzenlesin istiyorum. Ve kadınlar korkmasın, gitsin, öğrensin, anlatsın, konuşsun, susmasın!”
Kaynak: SULTAN GÜMÜŞ KAYA
İzmir haber: Yolda yürüyen genç kıza tekme atan adam meydan dayağı yedi
Kar yağışı nedeniyle bazı illerde eğitime ara verildi
İzmir'de kış başladı: Bu hafta hava nasıl olacak?
İzmir haber: Mevsimin ilk karı düştü
If Wedding Fashion İzmir’de kadınlar için anlamlı mesaj
TCSG Umut Gemisi, öğretmenleri ağırladı
İGC'den 25 Kasım'da şiddete karşı deklerasyon
2024’te de kadınlar öldü: 2025’te kadınları koruyacak politika yok
Güçlü Kadınlar İzmir’de bir araya gelecek
Seferihisar'da zeytin hasadı festivali
Son Girilen Haberler
IF Wedding'te kadına yönelik şiddete siyah gelinlikle destek
İzmir Moda Tasarımcıları Derneği, IF Wedding Fashion İzmir Fuarı'nda özgün bir projeye imza attı. Dernek üyeleri, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla tasarladıkları siyah gelinlikle toplumsal farkındalık yaratmayı hedefledi. "Kadınların varlığını hedef alan bir zihniyet, insanlığın yüz karasıdır" mesajıyla sergilenen bu tasarım, fuar ziyaretçilerinin de ilgisini çekti
Umut Kadyrbekova: Umutla çalışmaya devam ediyorum
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadınların meslek edinerek ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına destek olmaya devam ediyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası'ndan umut verici bir haber geldi. Kırgızistan'dan Türkiye'ye göç eden Umut Kadyrbekova, Meslek Fabrikası'ndaki Güzellik ve Saç Bakımı Kursu'nu başarıyla tamamladı ve kendi adını taşıyan bir kuaför salonu açtı. Umut Kadyrbekova, "Salonu adım gibi umutla açtım ve umutla çalışmaya devam ediyorum" diyerek duygularını paylaştı
Merkez Bankası açıkladı: Kapasite kullanım oranı kasımda arttı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından (TCMB) tarafından açıklanan kapasite kullanım oranı (KKO) verilerine imalat sanayisi genelinde KKO kasımda geçen aya göre 0,4 puan artarak yüzde 75,6 seviyesinde gerçekleşti