Eski eş dehşetinde ‘ağır ceza’ kararı: Sanıktan pişkin savunma!
Eski eş dehşetinde ‘ağır ceza’ kararı: Sanıktan pişkin savunma!
Eski eşi Aysel Aydemir’i silahla yaralayan Ferhat B.’ün yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, ‘görevsizlik’ vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Sanık avukatı, “Öldürmek isteseydi öldürürdü” derken, sanık Ferhat B. ise “Ağır cezalık bir durum yok bence” sözleriyle kendini savundu
Haber Giriş Tarihi: 29.09.2023 13:39
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir’de boşandığı eşi Aysel Aydemir’i pompalı tüfekle vurup ağır yaralayan ve biri ‘kasten yaralama’ olmak üzere üç ayrı suçtan 12,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan zanlı Ferhat B., yeniden hakim karşısına çıktı. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına tutuklu sanık Ferhat B., SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yoluyla katıldı. Müşteki Aysel Aydemir ile ailesi ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda yer aldı. Geçen duruşmada sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespitine ilişkin istenen rapor mahkemeye ulaşmadı. Duruşmada görgü tanıklarının beyanları dinlendi.
3-4 EL SİLAH SESİ DUYDUM
Tanıklardan B. Ç., olay günü çöp attıktan sonra dükkanına girdiği sırada silah sesleri duyduğunu belirterek, “Sanığı tanımıyorum. Sabah dükkanımı açıyordum. Çöp atarken beyaz bir araba gördü. Çöpü döküp içeri geçtim, silah sesleri geldi 3-4 el. Silah sesi değişince koştum belediyede çalışan arkadaşlarla karşılaştım. ‘Polisi arayalım’ dedim. Olay yerinde vurulmuş haldeydi Aysel. Kalça ve bacak kısımlarında kan vardı” dedi.
İMDAT DİYE BAĞIRIYORDU
Çöp toplamaya çıktıkları sırada olay yerinden geçtiklerini anlatan başka bir tanık A. K. ise, “İşe çıkarken silah sesi duyduk. Bir erkeğin kadını vurduğunu gördük. 4-5 el silah sesi duydum. Sonradan olay yerine gittim silah sıkışını görmedim. Dizlerinden kan akıyordu kadının. ‘Seni vuran kim?’ diye sordum, ‘Eşim’ dedi. Sonra ambulansı ve polisi aradık. Onlar gelince olay yerinden ayrıldık. Müştekinin ‘İmdat’ seklinde bağırdığını hatırlıyorum” ifadelerini kullandı.
ELİNDEKİ SİLAHLA KADINA SIKIYORDU
Olayın tanıklarından N. D. da, “Biz o saatlerde çöp topluyoruz. Olay yerine yakın bir çöp konteynerini alırken yüksek bir ses duyduk, silah sesi gibi. Çöpü arabaya attık, ilerlerken olayın olduğu yerde bayan arkadaş vardı. Üzerine silahla sıkan bir şahıs vardı. Tam duymadım ne konuştuklarını ama üzerine 3-4 el silah sıktı. Sanık olay sırasında müştekiyi sabit tutmuştu. Elindeki silahla kadına sıkıyordu. Silah ile müşteki arasında hemen hemen hiç mesafe yoktu. Ben sanığın müştekinin kafasına silah doğrulttuğunu görmedim. Sanığın attığı kurşunlar bize de isabet etmesin diye ileriye gittik. Ses kesilince hemen geri döndük. ‘Beni kurtarın, öleceğim’ seklinde sözler söyledi müşteki. Üzerimden atletimi çıkarıp kanayan baldırına bağladım” diye konuştu.
OLAYI HATIRLAMIYORUM
Tanık beyanlarının ardından söz hakkı verilen sanık Ferhat B. de, sağlık sorunlarının devam ettiğini ve kendisini savunamadığını söyleyerek, “Aynı sorunlarım devam ediyor. İlaçların etkisindeyim, kendimi savunamıyorum. Olayı hatırlamıyorum. Tanıkların beyanlarına diyeceğim bir şey yok” dedi.
DOSYA AĞIR CEZAYA GÖNDERİLMELİ
Ardınsan söz alan müşteki avukatları, dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin taleplerini tekrarlayarak, şunları söyledi: “Müşteki avukatları şunları söyledi: “Dosya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmeli. Burada masumane olarak adlandırılabilecek hareketlerin olduğu kabul edilemez. Dosyanın görevsizlik kararıyla Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ediyoruz. Akrabalarını arayıp cezaevinde para isteyen birinin şu anda hiçbir şey hatırlamıyor olması akıl sağlığının yerinde olduğunu gösteriyor.”
ÖLDÜRMEK İSTESE ÖLDÜRÜRDÜ!
Sanığın eşini vurduğu için üzgün olduğunu ifade eden sanık avukatı ise, “Sanık eşini vurduğundan dolayı üzgün olduğunu belirtti bana. Büyük bir pişmanlık duyuyor ama şu anda akıl sağlığı gel gitleri yaşıyor. Her iki tanık anlatımına bakılırsa eşini öldürmek isteseydi öldürürdü. Kendisi silah kullanımında uzman, askerde de keskin nişancıydı. Öyle bir şey istese eşini öldürmüş olacaktı. Bu bir yaralamadır. Görevsizlik talebinin dikkate alınmayacağı kanaatindeyim” sözleriyle savunma yaptı.
MAHKEMEDEN GÖREVSİZLİK KARARI
Tanık ve taraf avukatlarının beyanlarını dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Mahkeme heyeti görevsizlik kararı için gerekçelerini şöyle sıraladı: “Sanığın müştekiye yönelik eyleminde kullandığı suç aletinin öldürmeye elverişli silah olması, sanığın müştekiye yakın mesafeden birden fazla defa ateş etmesi, eylemini gerçekleştirirken öldüreceği hususunda müştekiye yönelik tehditte bulunması, müşteki ve tanık beyanları dikkate alındığında sanığın eyleminin eşe yönelik öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu anlaşılmış olup dosyanın yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi mütalaa olunur.”
KABUL ETMİYORUZ
Görevsizlik kararını kabul etmediklerini belirten sanık avukatı, “Sanık eşini öldürmek isteseydi rahatlıkla öldürebilirdi ama bir yaralama kastı vardı amacına ulaşmıştır. Sayın mahkemeniniz görevli olduğu kanaatindeyiz” dedi.
AĞIR CEZALIK BİR DURUM YOK!
Kararın ardından söz hakkı verilen sanık Ferhat B. ise “Ağır cezalık bir durum yok bence” sözleriyle kendini savundu.
KADINLAR ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Öte yandan duruşma öncesinde İzmir Kadın Meclisleri ve Mor Dayanışma üyesi kadınlar, adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesini talep eden kadınlar, adalet sağlanana kadar davanın takipçisi olacaklarını vurguladı. İzmir Kadın Meclisleri adına konuşan Tülin Osmanoğulları, “Bu bir öldürmeye teşebbüs davasıdır. Bu bir basit yaralama değildir. Kadınların hayatlarını bu kadar kolay gözden çıkaramazsınız. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Biz sanıkların bu cesareti nereden aldığını biliyoruz. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlardan, 8284’ü tartışmaya açanlardan, üç kuruş dahi olmayan nafakayı tartışmaya açanlardan ve yargıdaki cinsiyetçi kararlardan aldıklarını biliyoruz. Sanıklar eylemi gerçekleştirmeden önce internetten araştırma yapıyor, nereden ne şekilde indirim alabilirim diye. Burada sanığı resmen ödüllendirmişler, sırtını sıvazlamışlar. Bu bir basit yargılama değildir, öldürmeye teşebbüstür. Bu davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesini talep ediyoruz” dedi.
AYSEL İÇİN BURADAYIZ
Mor Dayanışma adına konuşan Deniz Uslu ise, “Yine bir erkek şiddeti vakası sonrası adliye önündeyiz. Buraya kadar gelmeden önce yaşadığımız şehre İzmir’e bir dönüp bakalım. Erkek şiddeti Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi İzmir’in de dört bir yanında. Her gün şiddetin türlü biçimleriyle karşı karşıyayız. Her gün hayatımıza dair saldırıların çeşitli boyutlarıyla karşı karşıyayız. Peki bunun karşısında ne yapılıyor? Hiçbir adım atılmadığı gibi var olan haklarımızı da elimizden almaya çalışıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiler, 6284’e saldırıyorlar. Kadının nafaka hakkına saldırmaya çalışıyorlar. Öldürülmemek için sığınacağımız yerler neresi peki? Kadın sığınma evleri… İzmir’de sadece 7 tane kadın sığınma evi var. Toplam kapasite ise sadece 187. Böyle komik rakamların içerisinde yaşıyoruz hep birlikte. Bir kadın şiddete maruz kaldığında çalacak bir kapısı olmadığında o şiddet dolu yuvaya tekrar dönmek zorunda kalıyor ya da sokaklarda buluyor kendisini. İşte biz bu yüzden varız sevgili kadınlar. Bir kadın şiddete maruz kaldığında ‘yalnız değilsin’ demek için buradayız. Biz birbirimizin elinden tutmadıkça karşımızdaki kadın düşmanı iktidarın elimizden tutmayacağını biliyoruz. O yüzden ilçe ilçe örgütlenerek bize ihtiyaç kalmayacak günlere gelene kadar bu mücadeleyi yükselteceğiz. Bugün Aysel kız kardeşimiz için buradayız. Eski kocası tarafından öldürmeye teşebbüs edilmiş Aysel için buradayız. Bu davanın ağır ceza mahkemesine taşınması için buradayız. Failin hak ettiği cezayı alması için buradayız” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Kadın cinayetlerinin gündemden düşmediği Türkiye’de bir kahreden olay da 19 Haziran tarihinde İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşanmıştı. İki çocuk annesi Aysel Aydemir, 13 yıl evli kaldığı eski eşi Ferhat B. tarafından işe giderken pompalı tüfekle vurulmuştu. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Aydemir, şans eseri hayatta kalmayı başarırken, kısa sürede yakalanarak göz altına alınan Ferhat B. ise tutuklanmıştı. Ferhat B.’ün hak ettiği cezayı alması için ‘adalet’ talebinde bulunan Aydemir, “O gün oraya beni öldürmeye gelmişti. Elini kolunu sallayarak oradan çıkmasını istemiyorum. Hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Bugün benim başıma gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Lütfen sesim olun” sözleriyle gazetemiz aracılığıyla isyan etmişti. Olayın ardından alınan ifadeler ve alınan deliller ışığında hazırlanan iddianamede, Ferhat B. hakkında ‘Boşandığı eşe karşı kasten yaralama’, ‘Silahla tehdit’ ve ‘6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet’ suçlarından toplam 12,5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Eski eşi Aysel Aydemir’i silahla yaralayan Ferhat B.’ün yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, ‘görevsizlik’ vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Sanık avukatı, “Öldürmek isteseydi öldürürdü” derken, sanık Ferhat B. ise “Ağır cezalık bir durum yok bence” sözleriyle kendini savundu
İzmir’de boşandığı eşi Aysel Aydemir’i pompalı tüfekle vurup ağır yaralayan ve biri ‘kasten yaralama’ olmak üzere üç ayrı suçtan 12,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan zanlı Ferhat B., yeniden hakim karşısına çıktı. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına tutuklu sanık Ferhat B., SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yoluyla katıldı. Müşteki Aysel Aydemir ile ailesi ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda yer aldı. Geçen duruşmada sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespitine ilişkin istenen rapor mahkemeye ulaşmadı. Duruşmada görgü tanıklarının beyanları dinlendi.
3-4 EL SİLAH SESİ DUYDUM
Tanıklardan B. Ç., olay günü çöp attıktan sonra dükkanına girdiği sırada silah sesleri duyduğunu belirterek, “Sanığı tanımıyorum. Sabah dükkanımı açıyordum. Çöp atarken beyaz bir araba gördü. Çöpü döküp içeri geçtim, silah sesleri geldi 3-4 el. Silah sesi değişince koştum belediyede çalışan arkadaşlarla karşılaştım. ‘Polisi arayalım’ dedim. Olay yerinde vurulmuş haldeydi Aysel. Kalça ve bacak kısımlarında kan vardı” dedi.
İMDAT DİYE BAĞIRIYORDU
Çöp toplamaya çıktıkları sırada olay yerinden geçtiklerini anlatan başka bir tanık A. K. ise, “İşe çıkarken silah sesi duyduk. Bir erkeğin kadını vurduğunu gördük. 4-5 el silah sesi duydum. Sonradan olay yerine gittim silah sıkışını görmedim. Dizlerinden kan akıyordu kadının. ‘Seni vuran kim?’ diye sordum, ‘Eşim’ dedi. Sonra ambulansı ve polisi aradık. Onlar gelince olay yerinden ayrıldık. Müştekinin ‘İmdat’ seklinde bağırdığını hatırlıyorum” ifadelerini kullandı.
ELİNDEKİ SİLAHLA KADINA SIKIYORDU
Olayın tanıklarından N. D. da, “Biz o saatlerde çöp topluyoruz. Olay yerine yakın bir çöp konteynerini alırken yüksek bir ses duyduk, silah sesi gibi. Çöpü arabaya attık, ilerlerken olayın olduğu yerde bayan arkadaş vardı. Üzerine silahla sıkan bir şahıs vardı. Tam duymadım ne konuştuklarını ama üzerine 3-4 el silah sıktı. Sanık olay sırasında müştekiyi sabit tutmuştu. Elindeki silahla kadına sıkıyordu. Silah ile müşteki arasında hemen hemen hiç mesafe yoktu. Ben sanığın müştekinin kafasına silah doğrulttuğunu görmedim. Sanığın attığı kurşunlar bize de isabet etmesin diye ileriye gittik. Ses kesilince hemen geri döndük. ‘Beni kurtarın, öleceğim’ seklinde sözler söyledi müşteki. Üzerimden atletimi çıkarıp kanayan baldırına bağladım” diye konuştu.
OLAYI HATIRLAMIYORUM
Tanık beyanlarının ardından söz hakkı verilen sanık Ferhat B. de, sağlık sorunlarının devam ettiğini ve kendisini savunamadığını söyleyerek, “Aynı sorunlarım devam ediyor. İlaçların etkisindeyim, kendimi savunamıyorum. Olayı hatırlamıyorum. Tanıkların beyanlarına diyeceğim bir şey yok” dedi.
DOSYA AĞIR CEZAYA GÖNDERİLMELİ
Ardınsan söz alan müşteki avukatları, dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin taleplerini tekrarlayarak, şunları söyledi: “Müşteki avukatları şunları söyledi: “Dosya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmeli. Burada masumane olarak adlandırılabilecek hareketlerin olduğu kabul edilemez. Dosyanın görevsizlik kararıyla Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ediyoruz. Akrabalarını arayıp cezaevinde para isteyen birinin şu anda hiçbir şey hatırlamıyor olması akıl sağlığının yerinde olduğunu gösteriyor.”
ÖLDÜRMEK İSTESE ÖLDÜRÜRDÜ!
Sanığın eşini vurduğu için üzgün olduğunu ifade eden sanık avukatı ise, “Sanık eşini vurduğundan dolayı üzgün olduğunu belirtti bana. Büyük bir pişmanlık duyuyor ama şu anda akıl sağlığı gel gitleri yaşıyor. Her iki tanık anlatımına bakılırsa eşini öldürmek isteseydi öldürürdü. Kendisi silah kullanımında uzman, askerde de keskin nişancıydı. Öyle bir şey istese eşini öldürmüş olacaktı. Bu bir yaralamadır. Görevsizlik talebinin dikkate alınmayacağı kanaatindeyim” sözleriyle savunma yaptı.
MAHKEMEDEN GÖREVSİZLİK KARARI
Tanık ve taraf avukatlarının beyanlarını dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Mahkeme heyeti görevsizlik kararı için gerekçelerini şöyle sıraladı: “Sanığın müştekiye yönelik eyleminde kullandığı suç aletinin öldürmeye elverişli silah olması, sanığın müştekiye yakın mesafeden birden fazla defa ateş etmesi, eylemini gerçekleştirirken öldüreceği hususunda müştekiye yönelik tehditte bulunması, müşteki ve tanık beyanları dikkate alındığında sanığın eyleminin eşe yönelik öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu anlaşılmış olup dosyanın yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi mütalaa olunur.”
KABUL ETMİYORUZ
Görevsizlik kararını kabul etmediklerini belirten sanık avukatı, “Sanık eşini öldürmek isteseydi rahatlıkla öldürebilirdi ama bir yaralama kastı vardı amacına ulaşmıştır. Sayın mahkemeniniz görevli olduğu kanaatindeyiz” dedi.
AĞIR CEZALIK BİR DURUM YOK!
Kararın ardından söz hakkı verilen sanık Ferhat B. ise “Ağır cezalık bir durum yok bence” sözleriyle kendini savundu.
KADINLAR ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Öte yandan duruşma öncesinde İzmir Kadın Meclisleri ve Mor Dayanışma üyesi kadınlar, adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesini talep eden kadınlar, adalet sağlanana kadar davanın takipçisi olacaklarını vurguladı. İzmir Kadın Meclisleri adına konuşan Tülin Osmanoğulları, “Bu bir öldürmeye teşebbüs davasıdır. Bu bir basit yaralama değildir. Kadınların hayatlarını bu kadar kolay gözden çıkaramazsınız. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Biz sanıkların bu cesareti nereden aldığını biliyoruz. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlardan, 8284’ü tartışmaya açanlardan, üç kuruş dahi olmayan nafakayı tartışmaya açanlardan ve yargıdaki cinsiyetçi kararlardan aldıklarını biliyoruz. Sanıklar eylemi gerçekleştirmeden önce internetten araştırma yapıyor, nereden ne şekilde indirim alabilirim diye. Burada sanığı resmen ödüllendirmişler, sırtını sıvazlamışlar. Bu bir basit yargılama değildir, öldürmeye teşebbüstür. Bu davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesini talep ediyoruz” dedi.
AYSEL İÇİN BURADAYIZ
Mor Dayanışma adına konuşan Deniz Uslu ise, “Yine bir erkek şiddeti vakası sonrası adliye önündeyiz. Buraya kadar gelmeden önce yaşadığımız şehre İzmir’e bir dönüp bakalım. Erkek şiddeti Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi İzmir’in de dört bir yanında. Her gün şiddetin türlü biçimleriyle karşı karşıyayız. Her gün hayatımıza dair saldırıların çeşitli boyutlarıyla karşı karşıyayız. Peki bunun karşısında ne yapılıyor? Hiçbir adım atılmadığı gibi var olan haklarımızı da elimizden almaya çalışıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiler, 6284’e saldırıyorlar. Kadının nafaka hakkına saldırmaya çalışıyorlar. Öldürülmemek için sığınacağımız yerler neresi peki? Kadın sığınma evleri… İzmir’de sadece 7 tane kadın sığınma evi var. Toplam kapasite ise sadece 187. Böyle komik rakamların içerisinde yaşıyoruz hep birlikte. Bir kadın şiddete maruz kaldığında çalacak bir kapısı olmadığında o şiddet dolu yuvaya tekrar dönmek zorunda kalıyor ya da sokaklarda buluyor kendisini. İşte biz bu yüzden varız sevgili kadınlar. Bir kadın şiddete maruz kaldığında ‘yalnız değilsin’ demek için buradayız. Biz birbirimizin elinden tutmadıkça karşımızdaki kadın düşmanı iktidarın elimizden tutmayacağını biliyoruz. O yüzden ilçe ilçe örgütlenerek bize ihtiyaç kalmayacak günlere gelene kadar bu mücadeleyi yükselteceğiz. Bugün Aysel kız kardeşimiz için buradayız. Eski kocası tarafından öldürmeye teşebbüs edilmiş Aysel için buradayız. Bu davanın ağır ceza mahkemesine taşınması için buradayız. Failin hak ettiği cezayı alması için buradayız” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Kadın cinayetlerinin gündemden düşmediği Türkiye’de bir kahreden olay da 19 Haziran tarihinde İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşanmıştı. İki çocuk annesi Aysel Aydemir, 13 yıl evli kaldığı eski eşi Ferhat B. tarafından işe giderken pompalı tüfekle vurulmuştu. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Aydemir, şans eseri hayatta kalmayı başarırken, kısa sürede yakalanarak göz altına alınan Ferhat B. ise tutuklanmıştı. Ferhat B.’ün hak ettiği cezayı alması için ‘adalet’ talebinde bulunan Aydemir, “O gün oraya beni öldürmeye gelmişti. Elini kolunu sallayarak oradan çıkmasını istemiyorum. Hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Bugün benim başıma gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Lütfen sesim olun” sözleriyle gazetemiz aracılığıyla isyan etmişti. Olayın ardından alınan ifadeler ve alınan deliller ışığında hazırlanan iddianamede, Ferhat B. hakkında ‘Boşandığı eşe karşı kasten yaralama’, ‘Silahla tehdit’ ve ‘6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet’ suçlarından toplam 12,5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir'de Kadınlar Sutopu Turnuvası başladı
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
İzmir'in Konak ilçesinde, cezaevinden tahliye olduktan saatler sonra bir kişi, eşini ve kayınpederini bıçakla yaraladı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
Seferihisar Kongresi'nde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 2. Çevreyolu eleştirilerine yanıt verdi
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de bir yıl içinde içme suyuna ikinci kez zam yapılmasına tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Başkan Tugay, İzmirliler bana güvensin diyordu ancak kendisi verdiği sözleri tutmadı” dedi