İzmir Büyükşehir’den kreş çözümü: İsimler değişecek

SEMİ TEKTAŞ- ÖZEL HABER - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belediyelere kreşler ile ilgili gönderdiği kapatma yazısı gündemdeki yerini koruyor. Bakanlığın yayımladığı önergeyle, okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin tespit edilerek, valiliklerden belediyelerin uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının engellenmesi istenmişti. İlgili yazıda, “Kanuna aykırı faaliyetlerin engellenmesi için belediyelerin izinsiz eğitim-öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının engellenmesi, mevcut yerler hakkında ise belirtilen hükümlere göre hareket edilmesi gerektiği” ifadesi yer almıştı. Kararın ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi, kreşleri kapatmayacağını duyurmuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yasal çözüm olarak kreş ve anaokulu kelimeleri yerine yeni bir isimle tabelalarını değiştirmeyi planladığı belirtiliyor. İsim henüz netleşmemişken, ‘Çocuk Etkinlik Merkezi’ isminin kullanılması öngörülüyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) İzmir Şube Başkanı Onur Ertürkan, belediyenin aldığı bu kararı olumlu bulduklarını söylerken, okullarda temizlik, güvenlik, deprem riski nedeniyle yıkılıp zamanında tamamlanamayan okullar gibi altyapı eksikliklerine ve okul yemeği ile ulaşım maliyetleri nedeniyle artan fırsat eşitsizliklerine odaklanılması gerektiğini belirtti.

18 KURUM BULUNUYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZELMAN A.Ş.’nin çatısı altında 18 Çocuk Etkinlik ve Aktivite Merkezi bulunuyor. Bu kurumlarda bin 68 çocuk eğitim alırken 200’e yakın eğitmen görev yapıyor. Bu kurumlarda ‘eğitim veriliyor’ eleştirilerinin aksine İngilizce, görsel sanatlar, robotik kodlama, yaratıcı drama, jimnastik ve beden eğitimi gibi etkinlikler yapılıyor. Dar gelirli ve çalışan annelere yönelik olan bu kurumların ücretleri, aylık 10 bin TL olarak belirlenmişti. Ancak Ekim ayında alınan karar ile bu ücretler yüzde 50 indirimle 5 bin TL’ye düşürülmüştü. Merkezler, dar gelirli aileler ve çalışan anneler için çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir alan olarak biliniyor.

EN AZ 15 ADET DAHA AÇILACAK

Başkan Cemil Tugay, İLKESES TV ekranlarında geçtiğimiz hafta yayınlanan Erdal Erek ile Siyaset Kulisi programında, önümüzdeki yıl en az 15 tane daha çocuk aktivite merkezi açacaklarını duyurmuştu. Başkan Tugay, programda “Hükümet belediyelerin çocuklarla ilgilenmesini istemiyor. Ailelerin mutlu olmasını istemiyor. Anneler, çocuklarını bizim çocuk aktivite merkezlerimize bırakıp işe gitmesinler istiyor. Yoksa durup dururken niye böyle bir karar alsınlar? İzmir’de kaç tane devlet kreşi var tam olarak bilmiyorum ama saysak eminim çok yetersizdir. Anneleri, çalışan çocukları etkinliklerle buluşturmak, onları hayatla tanıştırmak gerekiyor. Eğitim hizmeti vermek demiyorum ama verimli bir zaman geçirmek için böyle işletmeler bize doğru geliyor. İstediğiniz ismi verebilirsiniz. Bize ‘siz bir eğitim işletmesi yapamazsınız’ diyenlere, burası eğitim amaçlı kurumlar değil diyebiliriz. Biz orada çocuklara eğitim vermiyoruz. Okuma yazma öğretmiyoruz, matematik öğretmiyoruz. Ama çocukların sağlıkla, güvenle oynadığı, zaman zaman geziler yaptığı, sanatla ilgilendiği aktivite merkezleri buralar, bunlardan vazgeçmeyiz. Var olanları artıracağız. Ben göreve geldiğimden beri 4 ya da 5 çocuk etkinlik merkezi açıldı. Bundan sonra da en az 15 adet daha açmaya kararlıyız. Bu şekilde halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuşmuştu.

KARAR DESTEKLENMELİ

ÇYDD İzmir Şube Başkanı Onur Ertürkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, kreş ve anaokullarını kapatmamak için ‘Çocuk Etkinlik Merkezi’ adı altında faaliyetlerine devam etme kararını olumlu bulduklarını söyledi. Ertürkan, “Okul öncesi eğitim, Anayasa’nın 2. ve 42. maddeleri gereği çocuklarımız için temel bir hak; kamu kurumları için ise bir görevdir. Belediyeler, bu görevlerini Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, laik ve bilimsel esaslarla yerine getirirken, bu hizmetlerin tartışmaya açılmasını kabul edilemez buluyoruz” diye konuştu. Ertürkan, belediyelerin açtığı kreşlerin sadece çocuklar için değil, kadınlara da önemli bir destek sağladığını vurgulayarak “Belediyelerin açtığı kreşler, çocuklarımızın eğitim hakkına erişimini sağlamak için kritik bir rol üstlenmektedir. Ayrıca bu kurumlar, çocuklarımızı tarikat ve cemaat etkilerinden koruyan güvenli bir eğitim ortamıdır. Kadınların iş hayatına ve sosyal hayata katılımını desteklemesi açısından da bu hizmetler vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı. Ertürkan, belediyelerin kreşlerin ismini değiştirerek çocukların eşit ve çağdaş eğitim hakkını koruma adına gösterdiği kararlılığın desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

ÇEDES ELEŞTİRİSİ

Eğitimin çocukların duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimini dengeli bir şekilde destekleyen ve bireysel potansiyellerini ortaya çıkaran bir süreç olması gerektiğini vurgulayan Ertürkan, ÇEDES Projesi’ni eleştirdi. Ertürkan, “Eğitim, çağın gereklerine uygun, laik ve bilimsel yöntemleri içermelidir. ÇEDES Projesi kapsamında pedagojik uzmanlıktan yoksun kişilerin doğrudan ya da dolaylı olarak süreçte yer alması kabul edilemez. ÇEDES Projesi, Anayasa’nın 42. maddesi ile güvence altına alınan laik ve bilimsel eğitim ilkelerine aykırıdır. Ayrıca Anayasa’nın 128. maddesi gereği kamu hizmetleri yalnızca ilgili kamu görevlileri tarafından yürütülmelidir. Öte yandan, belediyelerin laik ve bilimsel eğitim anlayışıyla sunduğu hizmetlere karşı alınan tutum da açık bir çelişkidir” değerlendirmesinde bulundu. 
Belediye kreşlerinin çocukların yanı sıra kadınların sosyal ve ekonomik güçlenmesine katkı sağladığını belirten Ertürkan, bu kurumların korunması gerektiğini ifade etti. Ertürkan, “Belediyelerin açtığı kreşler, çocuklarımızı laik ve bilimsel bir anlayışla eğitim sistemine ve geleceğe hazırlayan güvenli alanlardır. Bu kurumlar hem çocuklarımızın üstün yararını gözetmekte hem de fırsat eşitliği yaratmaktadır” şeklinde konuştu. Eğitimde temizlik, güvenlik, deprem riski nedeniyle yıkılıp zamanında tamamlanamayan okullar gibi altyapı eksikliklerine ve okul yemeği ile ulaşım maliyetleri nedeniyle artan fırsat eşitsizliklerine odaklanılması gerektiğini belirten Ertürkan, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Belediyelerin sunduğu çağdaş eğitim hizmetleri korunmalı ve desteklenmelidir. Bu, çocuklarımızın üstün yararı ve toplumun geleceği için ortak bir sorumluluktur.”