İzmir'de eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, siyasette kısır döngü olduğunu ve değişim gerektiğini belirtti. Yargının belgeyle karar vereceğini vurguladı. Bisiklet yolu tartışmaları ve önseçim konularını da değerlendirdi.
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in ‘kooperatif’ açıklamalarına ve İzmir’deki siyasi bağlantılar olduğunu söyleyerek açıklamalarda bulundu. Durumu değerlendiren Aziz Kocaoğlu, “İnşaat kooperatifinin kurulması, adresinin aynı binada olması hiçbir yolsuzluk ifade etmez. Konutu olmayanın parası olmadığı için kooperatifler minimuma indi. Burada sıkıntılı olan şey, İzBB’nin kendi şirketine vermesi, kooperatif kurulduğu zaman yalnızca partilimiz olan Şenol Aslanoğlu’nun il başkanı oldu. Siyaseten baktığımızda etiktir değildir diye konuşulabilir ama başka iddialar varsa bu Osman Gökçek’i ya da başkasını ilgilendirmez. Yargı inceleyecek ve karar verecektir. Birilerini suçlamak doğru değildir, belge ile konuşmak gerekiyor” dedi.
Tunç Soyer’in Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nı kapatması üzerine konuşan Kocaoğlu, “Onun kapatılması ayrı bir vakaydı. Bizim kurduğumuz Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı ve yapılan uygulamalar yüzde 100 uzlaşı ile gerçekleştirildi. Kentsel dönüşüm için uzlaştığımız mal sahiplerine sözümüz var. O belediye şirketi ile uzlaşarak yapılabilirdi, kooperatif araya girdi. Bunun da mahsuru yok ama yapılan işin sıkıntısız olması lazım” şeklinde konuştu.
Aziz Kocaoğlu: Siyasette kısır döngüdeyiz!
PROJE BAŞTAN BAŞLAMAMALIYDI
Lozan’dan sahile inen caddedeki bisiklet yolunun kaldırılmasıyla kentte tartışmalar başladı. Konuyu değerlendiren Kocaoğlu, “Kuş Cenneti’ne kadar Körfez’i dolaşan bir bisiklet yolu yaptık, sadece Liman’a bir çözüm bulamamıştık. Tabii ki bisiklet yolu önemli ama kenti teraziye koymak gerekiyor. İki tane ana alterde gidiş geliş yoluna ihtiyaç var. Burada bisiklet yolu yapılmasını ayrı bir proje ile sağlanmalı. Aslında o proje baştan uygulanmamalıydı. Zaten orada bisikletçiler gidip gelebilir ama Kordon, Sahil ya da Güzelyalı dururken ben neden orada bisiklet kullanayım sorusu kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
SİYASETTE KISIR DÖNGÜDEYİZ
Kocaoğlu, tüm dünyada siyasetin çok geri gittiğini söyleyerek, “Demokrasi de insan hakları da geri gitti. Bunun kökeni de gelir adaletsizliğinden dolayı yönetebilmek için despotizmin artması, üretimin teşvik edilmemesi ve bugün hangi habere bakarsanız bakın gündem enflasyon dolar ve faiz. Bunları herkes her akşam sakız gibi çiğniyor. Ekonomi bu değil ki, çok önemli enstrümanlar ama üretim olmayınca faizi yükseltsek dövizi baskılasan ne olacak? Burada esas ekonomide tarım, hayvancılık, sanayi ve yüksek teknolojinin göz ardı edilmesi. Buna paralel olarak da sağlı ve ekonomi de göz ardı ediliyor. Bu üçü ile ülkeyi yöneteceğinizi söylerseniz yalnızca göz boyarsınız. Siyaset giderek kısırlaşıyor ve belli değer yargıları olan çoğu insanın giremeyeceği bir uğraş oldu. Ama bana göre siyaset çok ulvi bir uğraştır. Bunu bir çıkar için yapmayacaksın, ülke ve ülke insanı için yapacaksın özverili çalışacaksın aklı ve bilimi rehber alacaksın ve evrensel ahlak kurallarına uyacaksın. Nitelikli insanlar siyaseti kirli gibi görüyor, siyaset de onları istemiyor. Böyle bir kısır döngüdeyiz, tüm dünyada var ama bizde daha fazla. Siyasetçi profili değişmeden, taze ve nitelikli kan gelmeden siyasetin düzeleceğine inanmıyorum” şeklinde konuştu.
ÜYE İLE ÖNSEÇİM OLMAZ
Kocaoğlu, “ Yerel yönetimin ve siyasetin nasıl yapılacağını CHP’li belediyeler gösterdi ve başarı sağlandı. Önemli olan CHP’li belediyeler çok iyi çalışmalı, büyük yatırımları kastetmiyorum. İşine sahip çıkmalı, hayal peşinde koşmamalı, halkla ilişkilerini sürdürmeli, dürüst olmalı, hak yememeli, hizmette eşit olmalı. CHP, tüzük kurultayı yapacak. Siyaset yapmak isteyenlerin önünün açılması, özelliklerini yeteneklerini ortaya çıkartacak ortam sağlanmalı. Türkiye sathında yapılacak önseçim, tek kişinin seçmesinden her zaman iyidir. Birkaç yerde hata olur, tamamında olmaz. Kuralı doğru koyarsanız, esnetmezseniz ya da esnetecek maddeleri MYK’da olacak şekilde dizayn etmezseniz tıkır tıkır işler yürür. Önseçimin sıkıntıları da var ama üye ile önseçim olmaz. İzmir’de birinci bölgede gördük. Neden olmaz? Bu doğru değil. Önseçim neden yapılır? Parti çalışır ve oy alır, temsilde adalet isteniyorsa önseçim delegeler ile yürütülmeli. Eskiden 100 kişiyi 1 kişi temsil ederken Kılıçdaroğlu 50 kişiyi 1 kişinin temsiliyetine indirdi. Bu tüzükte 25’e indirilebilir. Bu yapılırsa delege ağırlığı biter ve tabana yayılır. Oy oranı ne kadar yüksek olursa delege sayısı da artar ve temsilde adalet olur, tabana yayılır” dedi.
KİM ADAM KİM ŞALGAM’IN HİKAYESİNİ ANLATTI
Kocaoğlu, CHP’nin Bornova İlçe Kongresi’nde kullandığı ‘Kim adam kim şalgam’ sözünün hikayesini anlattı. Kocaoğlu, “2009 senesinde Deniz Baykal, bizi belediye başkan adayı yaptı. Sonra Bornova’da bazı arkadaşlar, ‘Bornova Aziz’in evi orada alt edersek karizmasını çizeriz’ dediler. Kim delege olmuş kim ne yapmış ilgilenmiyorum da... O kurguda bir baktık ki iyi çalışmışlar ve delegeleri yanlarına çekmişler. Tahrik de var, onlara girmeyelim. O dönem CHP’li arkadaşlar imkansıza yakın bir seçimde bize destek verdiler. Delegelere ‘Aziz’in dediğini seçerseniz görevden alacaklar, boşuna oy vermeyin’ diyorlar. Tahrik eden de bu olmuştu ama siyaset iddia işidir” ifadelerine yer verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir'de eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, siyasette kısır döngü olduğunu ve değişim gerektiğini belirtti. Yargının belgeyle karar vereceğini vurguladı. Bisiklet yolu tartışmaları ve önseçim konularını da değerlendirdi.
Yenigün TV ekranlarında Gazeteci Hakan Dirik ile Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ‘Bakış Açısı’ programında gündemi değerlendirdi. Kocaoğlu, “Böyle bir kısır döngüdeyiz, tüm dünyada var ama bizde daha fazla. Siyasetçi profili değişmeden, taze ve nitelikli kan gelmeden siyasetin düzeleceğine inanmıyorum” diye konuştu.
BELGE İLE KONUŞMAK LAZIM
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in ‘kooperatif’ açıklamalarına ve İzmir’deki siyasi bağlantılar olduğunu söyleyerek açıklamalarda bulundu. Durumu değerlendiren Aziz Kocaoğlu, “İnşaat kooperatifinin kurulması, adresinin aynı binada olması hiçbir yolsuzluk ifade etmez. Konutu olmayanın parası olmadığı için kooperatifler minimuma indi. Burada sıkıntılı olan şey, İzBB’nin kendi şirketine vermesi, kooperatif kurulduğu zaman yalnızca partilimiz olan Şenol Aslanoğlu’nun il başkanı oldu. Siyaseten baktığımızda etiktir değildir diye konuşulabilir ama başka iddialar varsa bu Osman Gökçek’i ya da başkasını ilgilendirmez. Yargı inceleyecek ve karar verecektir. Birilerini suçlamak doğru değildir, belge ile konuşmak gerekiyor” dedi.
Tunç Soyer’in Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nı kapatması üzerine konuşan Kocaoğlu, “Onun kapatılması ayrı bir vakaydı. Bizim kurduğumuz Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı ve yapılan uygulamalar yüzde 100 uzlaşı ile gerçekleştirildi. Kentsel dönüşüm için uzlaştığımız mal sahiplerine sözümüz var. O belediye şirketi ile uzlaşarak yapılabilirdi, kooperatif araya girdi. Bunun da mahsuru yok ama yapılan işin sıkıntısız olması lazım” şeklinde konuştu.
Aziz Kocaoğlu: Siyasette kısır döngüdeyiz!
PROJE BAŞTAN BAŞLAMAMALIYDI
Lozan’dan sahile inen caddedeki bisiklet yolunun kaldırılmasıyla kentte tartışmalar başladı. Konuyu değerlendiren Kocaoğlu, “Kuş Cenneti’ne kadar Körfez’i dolaşan bir bisiklet yolu yaptık, sadece Liman’a bir çözüm bulamamıştık. Tabii ki bisiklet yolu önemli ama kenti teraziye koymak gerekiyor. İki tane ana alterde gidiş geliş yoluna ihtiyaç var. Burada bisiklet yolu yapılmasını ayrı bir proje ile sağlanmalı. Aslında o proje baştan uygulanmamalıydı. Zaten orada bisikletçiler gidip gelebilir ama Kordon, Sahil ya da Güzelyalı dururken ben neden orada bisiklet kullanayım sorusu kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
SİYASETTE KISIR DÖNGÜDEYİZ
Kocaoğlu, tüm dünyada siyasetin çok geri gittiğini söyleyerek, “Demokrasi de insan hakları da geri gitti. Bunun kökeni de gelir adaletsizliğinden dolayı yönetebilmek için despotizmin artması, üretimin teşvik edilmemesi ve bugün hangi habere bakarsanız bakın gündem enflasyon dolar ve faiz. Bunları herkes her akşam sakız gibi çiğniyor. Ekonomi bu değil ki, çok önemli enstrümanlar ama üretim olmayınca faizi yükseltsek dövizi baskılasan ne olacak? Burada esas ekonomide tarım, hayvancılık, sanayi ve yüksek teknolojinin göz ardı edilmesi. Buna paralel olarak da sağlı ve ekonomi de göz ardı ediliyor. Bu üçü ile ülkeyi yöneteceğinizi söylerseniz yalnızca göz boyarsınız. Siyaset giderek kısırlaşıyor ve belli değer yargıları olan çoğu insanın giremeyeceği bir uğraş oldu. Ama bana göre siyaset çok ulvi bir uğraştır. Bunu bir çıkar için yapmayacaksın, ülke ve ülke insanı için yapacaksın özverili çalışacaksın aklı ve bilimi rehber alacaksın ve evrensel ahlak kurallarına uyacaksın. Nitelikli insanlar siyaseti kirli gibi görüyor, siyaset de onları istemiyor. Böyle bir kısır döngüdeyiz, tüm dünyada var ama bizde daha fazla. Siyasetçi profili değişmeden, taze ve nitelikli kan gelmeden siyasetin düzeleceğine inanmıyorum” şeklinde konuştu.
ÜYE İLE ÖNSEÇİM OLMAZ
Kocaoğlu, “ Yerel yönetimin ve siyasetin nasıl yapılacağını CHP’li belediyeler gösterdi ve başarı sağlandı. Önemli olan CHP’li belediyeler çok iyi çalışmalı, büyük yatırımları kastetmiyorum. İşine sahip çıkmalı, hayal peşinde koşmamalı, halkla ilişkilerini sürdürmeli, dürüst olmalı, hak yememeli, hizmette eşit olmalı. CHP, tüzük kurultayı yapacak. Siyaset yapmak isteyenlerin önünün açılması, özelliklerini yeteneklerini ortaya çıkartacak ortam sağlanmalı. Türkiye sathında yapılacak önseçim, tek kişinin seçmesinden her zaman iyidir. Birkaç yerde hata olur, tamamında olmaz. Kuralı doğru koyarsanız, esnetmezseniz ya da esnetecek maddeleri MYK’da olacak şekilde dizayn etmezseniz tıkır tıkır işler yürür. Önseçimin sıkıntıları da var ama üye ile önseçim olmaz. İzmir’de birinci bölgede gördük. Neden olmaz? Bu doğru değil. Önseçim neden yapılır? Parti çalışır ve oy alır, temsilde adalet isteniyorsa önseçim delegeler ile yürütülmeli. Eskiden 100 kişiyi 1 kişi temsil ederken Kılıçdaroğlu 50 kişiyi 1 kişinin temsiliyetine indirdi. Bu tüzükte 25’e indirilebilir. Bu yapılırsa delege ağırlığı biter ve tabana yayılır. Oy oranı ne kadar yüksek olursa delege sayısı da artar ve temsilde adalet olur, tabana yayılır” dedi.
KİM ADAM KİM ŞALGAM’IN HİKAYESİNİ ANLATTI
Kocaoğlu, CHP’nin Bornova İlçe Kongresi’nde kullandığı ‘Kim adam kim şalgam’ sözünün hikayesini anlattı. Kocaoğlu, “2009 senesinde Deniz Baykal, bizi belediye başkan adayı yaptı. Sonra Bornova’da bazı arkadaşlar, ‘Bornova Aziz’in evi orada alt edersek karizmasını çizeriz’ dediler. Kim delege olmuş kim ne yapmış ilgilenmiyorum da... O kurguda bir baktık ki iyi çalışmışlar ve delegeleri yanlarına çekmişler. Tahrik de var, onlara girmeyelim. O dönem CHP’li arkadaşlar imkansıza yakın bir seçimde bize destek verdiler. Delegelere ‘Aziz’in dediğini seçerseniz görevden alacaklar, boşuna oy vermeyin’ diyorlar. Tahrik eden de bu olmuştu ama siyaset iddia işidir” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir haber: 2 milyonu aşkın yasaklı madde ele geçirildi
Başkan Tugay İzmir’in kardeş kenti Bakü’de
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
Yeni müfredata uygun kitapçıklar erişime açıldı
MEB, ilkokul birinci sınıflara yönelik Türkçe, matematik ve hayat bilgisi dersleriden etkinlik fasiküllerini yayımladı.
Başkan Yıldız Ünsal Öğretmenler Günü’nü kutladı
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla KARGEM ve anaokullarında görev yapan 80 öğretmenle bir araya geldi. Ünsal, Karşıyaka'da her yıl yüzlerce çocuğu geleceğe hazırlayan öğretmenlere emekleri için teşekkür ederek, "Yaptığınız iş çok özel ve önemli. Aydınlık nesillerin mimarı olan tüm öğretmenlerimize minnet borçluyuz" dedi
Türkiye'nin sorunlarına bir hekim bakışı: Hekimler Siyaset Yapamaz mı?
Kaleme aldığı yeni kitabı ile ülkenin sorunlarına bir hekim gözüyle yaklaşan Dr. Mustafa Torun, siyasetin belirli bir zümrenin elinde olmaması gerektiğini söyledi.