10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle gazetecilik mesleğine ilişkin açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, “Tüm yaşamınızla özdeşleşmiş bir idealizmden söz ediyorum, bu duygu manevi tatmin açısından muazzam. Bu nedenle hala öğrencilerimizin en çok tercih ettiği bölümlerden biri” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 13.01.2025 13:24
Haber Güncellenme Tarihi: 13.01.2025 13:25
Kaynak:
BÜLTEN
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Gazetecilik mesleğini anlatan ve değerlendirme yapan Deniz, “Öncelikle mesleğimizin önemine değinmek isterim. Gazetecilik diğer meslek dallarından farklı olarak kamunun bilmesi sorumluluğunu taşıyan özel bir niteliğe sahiptir. Toplumun ve yurttaşın bilgilendirilmesi, aynı zamanda da kamunun sözcüsü olması misyonu nedeniyle gazetecilik, nev-i şahsına münhasır bir görevi yerine getirmektedir. Bu nedenle önemli ve manevi tatmini yüksek bir meslektir” dedi.
“DİJİTALLEŞME HABER YAPMA PRATİKLERİNİ DÖNÜŞTÜRDÜ”
Deniz, teknoloji ve gazetecilik arasındaki ilişkiye de değindiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Gazeteciler, meslek örgütleri ve gazetecilik öğrencileri bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmelidir. Teknolojik gelişmelerin çok hızlı yaşandığı bir çağda yaşıyoruz, bu gelişmelerden en çok etkilenen mesleklerden biri gazeteciliktir. Dijitalleşme, haber yapma pratiklerini dönüştürdü. Bu durum mesleğin geleceğine dair kaygıyı da beraberinde getirmiş olabilir. Ancak iyi haberciliğin dijitalleşmeye rağmen varlığını sürdüreceğini düşünüyorum. Haber faktörlerini içinde barındıran, etik hassasiyete sahip, hıza ve arama motoru algoritmalarına direnerek teyit için kendine zaman tanıyan iyi habercilik bugün var ve gelecekte de var olmaya devam edecek. Dijital yetkinliklere sahip olmak önemlidir, iyi bir gazeteci olmamıza katkı sağlar ancak yeterli değildir; haber yayımlamaya dair süreçleri bilmemizin yanı sıra, entelektüel bilgi düzeyimizin yüksek olması, Türkçeyi iyi kullanma ve etik ilkelerimizin olması bizi iyi gazeteci yapar. Bunların eksikliğinde teknolojik alanlardaki hâkimiyet ne kadar iyi olursa olsun iyi bir gazeteci olamazsınız.”
“MANEVİ TATMİN AÇISINDAN MUAZZAM”
Gazetecilik mesleğinin çalışma koşulları ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Deniz “Gazetecilik adanmışlık isteyen, yoğun bir çalışma temposu ve türlü sıkıntıları olan bir meslek” dedi.
Deniz, şöyle konuştu:
“Günümüzde gazeteciler özlük haklarını tam anlamıyla alamama, ekonomik sıkıntılar, gazeteci olmayanlarla rekabet ve başkaca sorunlarla mücadele ediyor. Ancak çalışma koşullarındaki zorluklara rağmen, gazetecilik kamunun bilme hakkı gibi kutsal bir amaca hizmet ettiği için toplumsal iyiye de katkı sunabileceğiniz bir iş. Tüm yaşamınızla özdeşleşmiş bir idealizmden söz ediyorum, bu duygu manevi tatmin açısından muazzam. Bu nedenle hala öğrencilerimizin en çok tercih ettiği bölümlerden biri. Öncelikle çalışan - çalışamayan, mesleğini onuruyla icra eden bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım. Böyle özel günler, gazetecilerin ve mesleğin yaşadığı sorunların konuşulması bakımından her zaman bir vesile oluyor. Meslek örgütlerinin, akademisyenlerin ve gazetecilerin dile getirdiği sorunların siyasi gündeme girmesini ve tartışılmasını temenni ederek, bu özel günü yeniden kutluyorum.”
“BU GAZETELERİN KENDİNE ÖZGÜ BİR OKUR KİTLESİ VAR”
Deniz, açıklamasında teknolojik gelişmeler ile okur kavramının da değiştiğini belirtti.
Prof. Dr. Deniz, şunları kaydetti:
“Dijital teknolojilerle birlikte okur kelimesi aslında bizim ifade ettiğimiz anlamı karşılayamaz duruma geldi. Geleneksel medyada, medya metinleriyle karşılaşan kişileri okur olarak nitelendirmemiz yeterli oluyordu. Ancak dijitalleşme ile okur aynı zamanda haberin içinde, müdahale ediyor, haberin tutunmasında etkili oluyor, hatta içerik üretiyor. Dolayısıyla artık haberi okuyan kişiyi sadece okur olarak tanımlayamayız. Günümüzde okur hem üretici hem tüketici konumundadır. O nedenle ben artık okur yerine, okur- yazar demeyi tercih ediyorum. Belirtilmesi gereken bir başka husus ise, dijital gazetecilikte en önemli unsurun hız olması ve bunun haberciliğe zarar vermesidir. Yaşadığımız dijital kültür çağında hızın sürekli makbul bir durum gibi sunulduğunu görüyoruz. Gazetecilikte hızın başat bir unsur haline gelmesi, başlı başına bir sorundur. Bu durum okuma pratiklerini de değiştirdi, artık uzun haberler okumayı sevmiyoruz, tek cümle ile habercilik yapan, bak-geç gazeteciliği türleri ortaya çıktı. Sosyal ağların gazetecilikle ilgili bir iddiası olmamasına rağmen, buna neden olduğunu düşünüyorum. Okurun haber edinme pratikleri değişti evet ama hala yavaş, düzgün gazeteciliği tercih eden ve buralara giden sadık okurlar da var, tıklanma ve hız tuzağından uzak basın kuruluşları da. Bu gazetelerin kendine özgü bir okur kitlesi var.”
“BİLGİLENDİRME İLE YARATICILIK YAN YANA OLAMAZ”
Prof. Dr. Deniz, “Gazetecilikte yaratıcılık ya da yaratıcı yazarlık meselesi, temkinli yaklaştığım konulardan biri. Gazetecilik bir yaratıcılığı içermemeli. Belki sadece örneğin bir araştırma haberi fikrinin bulunması gibi durumlarda olabilir. Ya da dilin iyi kullanılması noktasında. Gazetecinin en temel görevi aslında toplumda olan meselelerle ilgili bilgilendirmektir. Bu bilgilendirme ile yaratıcılık yan yana olamaz. Kutsallaştırılmış bir objektiflik iddiasında değiliz ama olabildiği kadar bilgilendirme işlevini yerine getirmelidir. Bu nedenle gazetecilikte yaratıcılığa ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘gazeteciler bildiklerini, gördüklerini düşündüklerini samimiyetle yazmalıdır’” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle gazetecilik mesleğine ilişkin açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, “Tüm yaşamınızla özdeşleşmiş bir idealizmden söz ediyorum, bu duygu manevi tatmin açısından muazzam. Bu nedenle hala öğrencilerimizin en çok tercih ettiği bölümlerden biri” dedi.
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Gazetecilik mesleğini anlatan ve değerlendirme yapan Deniz, “Öncelikle mesleğimizin önemine değinmek isterim. Gazetecilik diğer meslek dallarından farklı olarak kamunun bilmesi sorumluluğunu taşıyan özel bir niteliğe sahiptir. Toplumun ve yurttaşın bilgilendirilmesi, aynı zamanda da kamunun sözcüsü olması misyonu nedeniyle gazetecilik, nev-i şahsına münhasır bir görevi yerine getirmektedir. Bu nedenle önemli ve manevi tatmini yüksek bir meslektir” dedi.
“DİJİTALLEŞME HABER YAPMA PRATİKLERİNİ DÖNÜŞTÜRDÜ”
Deniz, teknoloji ve gazetecilik arasındaki ilişkiye de değindiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Gazeteciler, meslek örgütleri ve gazetecilik öğrencileri bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmelidir. Teknolojik gelişmelerin çok hızlı yaşandığı bir çağda yaşıyoruz, bu gelişmelerden en çok etkilenen mesleklerden biri gazeteciliktir. Dijitalleşme, haber yapma pratiklerini dönüştürdü. Bu durum mesleğin geleceğine dair kaygıyı da beraberinde getirmiş olabilir. Ancak iyi haberciliğin dijitalleşmeye rağmen varlığını sürdüreceğini düşünüyorum. Haber faktörlerini içinde barındıran, etik hassasiyete sahip, hıza ve arama motoru algoritmalarına direnerek teyit için kendine zaman tanıyan iyi habercilik bugün var ve gelecekte de var olmaya devam edecek. Dijital yetkinliklere sahip olmak önemlidir, iyi bir gazeteci olmamıza katkı sağlar ancak yeterli değildir; haber yayımlamaya dair süreçleri bilmemizin yanı sıra, entelektüel bilgi düzeyimizin yüksek olması, Türkçeyi iyi kullanma ve etik ilkelerimizin olması bizi iyi gazeteci yapar. Bunların eksikliğinde teknolojik alanlardaki hâkimiyet ne kadar iyi olursa olsun iyi bir gazeteci olamazsınız.”
“MANEVİ TATMİN AÇISINDAN MUAZZAM”
Gazetecilik mesleğinin çalışma koşulları ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Deniz “Gazetecilik adanmışlık isteyen, yoğun bir çalışma temposu ve türlü sıkıntıları olan bir meslek” dedi.
Deniz, şöyle konuştu:
“Günümüzde gazeteciler özlük haklarını tam anlamıyla alamama, ekonomik sıkıntılar, gazeteci olmayanlarla rekabet ve başkaca sorunlarla mücadele ediyor. Ancak çalışma koşullarındaki zorluklara rağmen, gazetecilik kamunun bilme hakkı gibi kutsal bir amaca hizmet ettiği için toplumsal iyiye de katkı sunabileceğiniz bir iş. Tüm yaşamınızla özdeşleşmiş bir idealizmden söz ediyorum, bu duygu manevi tatmin açısından muazzam. Bu nedenle hala öğrencilerimizin en çok tercih ettiği bölümlerden biri. Öncelikle çalışan - çalışamayan, mesleğini onuruyla icra eden bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım. Böyle özel günler, gazetecilerin ve mesleğin yaşadığı sorunların konuşulması bakımından her zaman bir vesile oluyor. Meslek örgütlerinin, akademisyenlerin ve gazetecilerin dile getirdiği sorunların siyasi gündeme girmesini ve tartışılmasını temenni ederek, bu özel günü yeniden kutluyorum.”
“BU GAZETELERİN KENDİNE ÖZGÜ BİR OKUR KİTLESİ VAR”
Deniz, açıklamasında teknolojik gelişmeler ile okur kavramının da değiştiğini belirtti.
Prof. Dr. Deniz, şunları kaydetti:
“Dijital teknolojilerle birlikte okur kelimesi aslında bizim ifade ettiğimiz anlamı karşılayamaz duruma geldi. Geleneksel medyada, medya metinleriyle karşılaşan kişileri okur olarak nitelendirmemiz yeterli oluyordu. Ancak dijitalleşme ile okur aynı zamanda haberin içinde, müdahale ediyor, haberin tutunmasında etkili oluyor, hatta içerik üretiyor. Dolayısıyla artık haberi okuyan kişiyi sadece okur olarak tanımlayamayız. Günümüzde okur hem üretici hem tüketici konumundadır. O nedenle ben artık okur yerine, okur- yazar demeyi tercih ediyorum. Belirtilmesi gereken bir başka husus ise, dijital gazetecilikte en önemli unsurun hız olması ve bunun haberciliğe zarar vermesidir. Yaşadığımız dijital kültür çağında hızın sürekli makbul bir durum gibi sunulduğunu görüyoruz. Gazetecilikte hızın başat bir unsur haline gelmesi, başlı başına bir sorundur. Bu durum okuma pratiklerini de değiştirdi, artık uzun haberler okumayı sevmiyoruz, tek cümle ile habercilik yapan, bak-geç gazeteciliği türleri ortaya çıktı. Sosyal ağların gazetecilikle ilgili bir iddiası olmamasına rağmen, buna neden olduğunu düşünüyorum. Okurun haber edinme pratikleri değişti evet ama hala yavaş, düzgün gazeteciliği tercih eden ve buralara giden sadık okurlar da var, tıklanma ve hız tuzağından uzak basın kuruluşları da. Bu gazetelerin kendine özgü bir okur kitlesi var.”
“BİLGİLENDİRME İLE YARATICILIK YAN YANA OLAMAZ”
Prof. Dr. Deniz, “Gazetecilikte yaratıcılık ya da yaratıcı yazarlık meselesi, temkinli yaklaştığım konulardan biri. Gazetecilik bir yaratıcılığı içermemeli. Belki sadece örneğin bir araştırma haberi fikrinin bulunması gibi durumlarda olabilir. Ya da dilin iyi kullanılması noktasında. Gazetecinin en temel görevi aslında toplumda olan meselelerle ilgili bilgilendirmektir. Bu bilgilendirme ile yaratıcılık yan yana olamaz. Kutsallaştırılmış bir objektiflik iddiasında değiliz ama olabildiği kadar bilgilendirme işlevini yerine getirmelidir. Bu nedenle gazetecilikte yaratıcılığa ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘gazeteciler bildiklerini, gördüklerini düşündüklerini samimiyetle yazmalıdır’” diye konuştu.
Kaynak: BÜLTEN
Eğitim-Sen uyarıyor: Şiddet olgusu okulları sarmaladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün açıklayacağı müjde ne? Müjdeler belli oldu
İzmir'de gevreğe zam: İşte yeni fiyat
WhatsApp’ın sahibi uyardı: Mesajlarınızı okuyabilirler!
Türkiye’de hayat durdu: Memurlar ülke genelinde iş bıraktı
Prof. Dr. Deniz: Gazetecilik adanmışlık ister
SMA’nın pençesindeki Doruk için zaman daralıyor
Erdağ: Zamlar emeğe yapılmış büyük bir hakaret
Yerel basının geleceği tehdit altında
Seferihisar Gölcük'te çocuklar sanatla büyüyor
Son Girilen Haberler
150 milyon dolarlık vurgun: Kıvanç ve Beril Talu çifti ilk kez hakim karşısında
150 milyon liralık vurgun yaptıkları iddiasıyla 5 Ocak 2024'te tutuklanan sosyal medya fenomeni Beril ve Kıvanç Talu, ilk kez hakim karşısına çıktı
Türkiye’ye milyarlarca dolarlık uluslararası yatırım
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından açıklanan Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bülteni’nde yer alan verilere göre, Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım (UDY) girişi, 2024'ün 11 ayında 9,6 milyar dolar olarak tespit edildi.
Dolar endeksinde 2022’den bu yana ilk yaşandı: 110’un üzerine çıktı
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimlerini düşürme ihtimalinin azaldığına dair beklentiler dolayısıyla dolar endeksi Kasım 2022’den beri ilk kez 110’u geçti.