[title]|İlkses Gazetesi

‘Soyer’den daha iyi başkan olurum’ dedi: Özlale kimleri rakip olarak görmek istediğini açıkladı

Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu açıklanan İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale yerel seçimlere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu

Haber Giriş Tarihi: 08.09.2023 11:08
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
‘Soyer’den daha iyi başkan olurum’ dedi: Özlale kimleri rakip olarak görmek istediğini açıkladı

Türkiye, Mayıs genel seçimlerinden sonra hızla yerel seçim atmosferine girdi. Partilerin ittifak kararları beklenirken bir yandan da kulislerde adaylık hareketliliği yaşanıyor.

Öte yandan; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada yerel seçimlerde büyükşehirlerde ittifak kapısını kapatırken İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının da İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale’nin olacağını açıklamıştı.

Adaylığının ardından çalışmalarına hız veren Özlale yerel seçimlere ilişkin İLKSES’e konuştu. Seçimler için iddialı çıkış yapan Özlale, İzmir hayalini de açıkladı. Özlale ayrıca AK Parti’den kimi rakip olarak görmek istediğini de söyledi.

- Resmi olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunuz açıklandı. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?

Bu benim için çok gurur verici. Ben cumhuriyetimizin 100. Yılında büyüdüğüm şehir olan İzmir’i Gazi Meclis’inde temsil etme fırsatı buldum. Şimdi de İzBB Başkan adayı oldum. Kazandığımda da İzmir’i yöneteceğim. Bu çok gurur ve onur verici bir şey. Bana göre İzmirli bir siyasetçinin gelebileceği en üst nokta denebilir. Hem bu sürecin tadını çıkarıyorum hem de büyükşehir belediye başkan adayı olarak kendimi bütün İzmir’e tanıtmak için bütün mesaimi harcıyorum

- Son ana kadar İzmir’de ittifak bekleniyordu. Sizce ittifak olmaması kararında genel seçim sürecinde yaşananlar etkili olmuş mudur?

Etkili olmuştur. Genel seçimde yaşananlar, oradaki tasarımın iyi işlememesi, 6’lı masa sürecinde bizim haklı itirazlarımızın dikkate alınmaması, 2019’daki ittifak ruhunun 2023 genel seçimlerinde yok olması bizim bu kararı almamızda mutlaka etkili olmuştur. Ama tek etken değildir. Bunun dışında başka şeyler de var. Ben Türkiye’nin geldiği bu durumda iki ittifaklı sistemin Türkiye’nin ya da bir büyükşehrin sorunlarına herhangi bir çözüm üretmediğini düşünüyorum. Genelde seçmen, iki aday arasında seçim yapmaya zorlanıyorlar. Bizim buna itiraz etmemiz gerekiyor. Yani yerel seçimlerde İzmirli seçmen AK Parti’nin adayıyla CHP’nin adayı arasında bir seçim yapmak zorunda kalmamalı. Bence diğer partiler de adaylarını çıkarmalı. Ben bu yüzden bir iddia ortaya koydum. Ben İzmirlilere başka ve çok daha iyi olduğunu düşündüğüm bir seçenek ortaya koyuyorum. Böylece İzmirli seçmen birçok aday arasında kendi tercihlerine en yakın olan adayı seçecektir.

- Sayın Tunç Soyer gayri resmi olarak yine büyükşehir adayı Kendisi “İttifaklar demokrasinin çatısıdır” demişti ve yerelde dinamiklerin genelden farklı olduğunu, il bazında olmasa da ilçe bazında ittifakların olabileceğini ifade etmişti. İlçeler bazında ittifak olur mu?

Tunç Bey’e katılıyorum. Demokraside işbirliği için her zaman zemin oluşturtulabilir. 26 Ağustos’ta Sayın genel Başkanımızın yaptığı konuşmada da bütün ülke çapında bir ittifaktan ziyade partimizin kuruluş ilkeleri ve memleketin menfaati için işbirliği için her zaman bir zemin var. Ama şu dönemde biz İYİ Parti olarak ve diğer partiler de kendi kimliklerini anlatmak zorundalar. 14-28 Mayıs’ta yaşadığımız seçim, bize 6’lı masadaki bütün partilerin kimliklerini örttüğünü ve biraz yıprattığını gösterdi. Bizim İYİ Parti olarak ilk yapmak istediğimiz şey, kendimizi İYİ Parti olarak hür bir parti olarak seçmene anlatmak. Bunu yaptıktan sonra Türkiye’yi yönetmeye aday bir parti olduğumuz noktasında seçmeni ikna etmek. Sonrasında da eğer gerekirse biz bir işbirliği yaparız. Ama şu dönem için bence İYİ Parti başta büyükşehirler olmak üzere her yerde kendi adayını çıkarmalıdır. 6’lı masada bir kakofoni oluştur. Çok iyi bir siyasi iletişim süreci işletilmedi. Bence doğru başkan adayını çıkarmadık. Bütün bunlar sürecinde bence 6’lı masa ve o tecrübe miladını doldurdu. Yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemde de partiler arası işbirlikleri için her zaman bir açık kapı var. Ama partilerin önce kendi kimliklerini güçlendirip seçmene anlatmak zorundalar. Seçmen Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasında bir seçim yapmak zorunda kalmasın.

- Sayın Soyer ayrıca “İzmir’e asla kaybettirmeyeceğiz” demişti. Ümit Özlale İzmir’de 25 yıldır devam eden CHP egemenliğini kırabilir mi?

İzmir’ asla kaybettirmeyeceğiz. Ben kazanınca da İzmir hiçbir şey kaybetmeyecek, daha çok şey kazanacak. Ben bu egemenliği kırabilirim. 1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu süreç, çeyrek asır sonra İstanbul’da bitti. Ankara’da da bitti. Yani biter. Yeter ki burada İzmir kazansın. Ben İzmir’in kazanacağını düşünüyorum. Ben Sayın Soyer’den daha iyi bir belediye başkanı olacağımı düşünüyorum. İzmir’in bundan daha iyi yönetilemeyeceğini düşünseydim eğer bir iddia ortaya koyup milletvekilliğinden istifa edip belediye başkanı olmak istemezdim. Ben daha iyisi olduğu için büyükşehir belediye başkan adayı olarak karşınızdayım.

- Genel seçimlerden sonra CHP içinde başlayan iç çekişmeler, yerel seçimlere nasıl yansır? Bu sizin lehinize bir sonuç verir mi? Yoksa tamamen AK Parti lehine mi sonuçlanır? CHP içinde yaşananlar kamuoyunda bir güven sarsılmasına neden oldur mu?

Geçmişte bizler iki büyükşehir belediye başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiğimizde ‘Bizim iç işlerimize karışmayın’ demişlerdi. Ama bu iç işlerine karımak değildi. Bizim de mensubu olduğumuz ittifakın çıkaracağı cumhurbaşkanı adayıydı. Bu adaya göre biz de ya yarar görecektik ya da zarar. Yani bizim yaptığımız iç işlerine karışmak değildi çünkü o olayın arkasında biz de duracaktık. Ama şimdi iki parti de kendi parti tabanlarını genişletme sürecine girdiği ve ayrı ayrı seçime girdiği için benim CHP2nin iç meseleleriyle ilgili bir yorum yapmam doğru olmaz. Kamuoyuna yansıması… CHP daha önce de bu süreçlerden geçti. 100 yıllık tecrübeleri var. Ben bunu atlatacaklarını düşünüyorum.

-Yerel seçimlerde Sayın Soyer’in aldığı yüzde 58’i geçebilir misiniz? Oy beklenti ya da hedefiniz nedir?

Yüzde 58’i bulamam büyük ihtimalle. Ama kazanacağımı biliyorum. O yüzde 58 tabii ki de Millet İttifakı’nın oyuydu. 2024’te bunun üzerinden 5 yıl geçmiş olacak. Ben kendimi İzmirlilere anlatabilirsem buradan çok iyi bir oyla birinci çıkacağımı biliyorum. Oy oranı… Yüzde 40 diyelim.

- Sayın Soyer geçtiğimiz aylara Sayın Cumhurbaşkanı’na İzmir’in bekleyen yatırımlarına ilişkin bir mektup yazmıştı. Bazıları karşılık buldu bazıları bekliyor. Sizce İzmir’in çözülemeyen ya da iktidar tarafından engellenen yatırımları ve projeleri var mı?

İzmir yeteri kadar teşvik ve merkezi yönetim bütçesinden pay alamıyor. Altyapı yatırımları, diğer Anadolu kaplanlarının olduğu AK Parti’ye yakın kentlere baktığımızda çok daha fazla. Sadece yatırım ya da iş ortamı açısından değil. Okullar açısından da aynı şeyi söyleyebilirsiniz. Bir süredir birinci bölgedeki okulları geziyorum. Deprem riskiyle yıkılan ya da kapatılan okulların yerine yenisi yapılmadı. İzmir’in okul problemi var. Ayrıca 9 hastanenin kapatılıp İzmir Şehir Hastanesi’ne taşınması gibi çok büyük problemler var. Bunlar bence İzmirlinin hayatını zorlaştıran şeyler. Bu bakımdan Tunç Bey’e katılıyorum. İzmir AK Parti iktidarında her zaman üvey evlat muamelesi görmüş bir şehirdir. AK Parti’nin kaynakları dağıtırken çok partizanca hareket ettiğini biliyoruz. Bu dönemde atanan bürokratlara baktığımızda AK Parti’ye yakın insanların çok da liyakate bakmadan İzmir’e bürokrat olarak atandığını görüyoruz. AK Parti iktidarında İzmir üvey evlat muamelesi gördü.

- AK Parti’nin büyükşehir adayları arasında İZTO Başkanı Mahmut Özgener ve AK Parti Genle Başkan Yardımcısı Hamza Dağ konuşuluyor. Siz karşınızda rakip olarak kimi görmek istersiniz?

AK Parti, İzmir’i ve İzmir’in sorunlarını ortaya çıkarabilecek bir aday çıkaramadı. İzmir bir bakan çıkaramadı. Burada AK Parti’nin kısır bir politikası var. Belediye başkan adayları başka şehirlerden gelen ve AK Parti iktidarında bakanlık yapmış insanlar. O nedenle parti bence bu yanlıştan dönsün. Karşımıza İzmirli bir siyasetçi çıkarsın ve biz üç İzmirli olarak yarışalım. Mahmut Bey benim abi dediğim birisidir. Eğer kendisi bu yarışa girerse yarış benim için daha zevkli geçer. Ben bir İzmirli olarak Mahmut Bey2i görmek isterim. Siyasetçi olaraksa Mahmut Bey’e karşı daha fazla zorlanırım.

- Sayın Soyer’in performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce kendisi İzmir’in sorunlarının çözümlerinde efektif sonuçlar ortaya koydu mu?

Ben daha iyi bir belediye başkanı olacağım. Yani daha iyisinin yapılabileceğini düşünüyorum ve aday oluyorum Yani daha iyi bir performans sergilerim. Bence İzmir’in giderek büyüyen sorunları var. Birincisi kentsel dönüşüm. Bu konuda fazla bir şey yapılmadı. Yeni konu üretilemedi, şehir çarpık kentleşiyor. İzBB’nin 30 binden fazla çalışanı var. Bu kadar çalışan olan bir yerde çöplerin daha doğru toplanmasını ve sokakların daha temiz olmasını beklersiniz. İzmir’in giderek büyüyen otopark ve trafik problemi var. Ben bunlardan daha iyisini yapabileceğimi düşündüğüm için aday oldum Tunç Bey’in karşısında. Tüm sorunlar için çözüm haritamız var. Bunların yanında farklı bir İzmir hayalim daha var. İzmir’in üzerine yapışan emekli şehri, yavaş şehir önyargısını kırmak istiyorum. Ben İzmir’in yeniden daha genç, dinamik, gençlerin hayallerini gerçekleştirebileceği, yer ve yabancı yatırımcıları çekecek bir İzmir hayal ediyorum. Mesela buraya Silikon Vadisi’ne benzeyen bir yapay zeka şehir kurmak, bağ turizmini gerçekleştirmek gibi. Evet İzmir yaşlanan bir şehir. Bizim bunu tersine çevirmemiz lazım. İzmir bütün dünyanın yatırım ve cazibe merkezi olabilir.

- Adaylığınızın açıklanmasının ardından kamuoyunda merak edilen bir soru var. Genel seçimlerde İzmir’den milletvekili adayı gösterilmeniz, büyükşehir belediye başkanı adaylığınız için planlı bir hamle miydi?

Milletvekili olarak aday gösterildiğimde belediye başkanı adaylığım söz konusu değildi. Milletvekilliği çalışmaları sürecinde aklımdan hiç belediye başkan adaylığı geçmiyordu. Fakat 28 Mayıs’tan sonra oluşan bu siyasi ortamda bizim her şehirde, o şehri yönetmeye aday ve yönetme kabiliyetinde olan adayları çıkarmamız gerektiğini düşündüm. Aday olmak istediğimi söyledim. 28 Mayıs’a kadar böyle bir şey düşünmüyordum. Ama 28 Mayıs’tan sonra oluşan siyasi ortamda İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerde kendi adaylarımızla yerel seçimlere girmeyi ve büyükşehirleri İYİ Parti’nin yönetmesi gerektiğini düşündüm. İzmir için de bir iddia ortaya koydum.

- Sayın Aytun Çıray’ın partiden istifa etmeden önce ve son dönemlerde çarpıcı açıklamaları var. Kendisi son olarak ‘Siyaseti bırakmadım’ dedi. Sizce kendisi İYİ Parti’ye dönmek istiyor mu yoksa CHP’ye mi geçer?

Aytun Çıray’ın İYİ Parti’ye dönmek istediğini düşünmüyorum en azından yaptığı açıklamalar o çerçevede. CHP’ye göz kırptığı yaptığı açıklamalardan anlaşılıyor. Öyle ya da böyle kendisine bundan sonraki siyasi hayatında, siyasete girmezse de emeklilik hayatında başarılar diliyorum.

BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Meral Akşener duyurdu: İYİ Parti'nin İzmir adayı Ümit Özlale mi oldu?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.