Uyguna tavuk etinin önündeki tek engel ‘Bakanlık’

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - Tarım ve Orman Bakanlığı, 2015 yılında Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği’nde değişiklik yaparak beyaz etin kasaplarda parçalanmış şekilde satılmasına yasak getirmişti. Bu yasakla, çiğ kanatlı etler hazır ambalajlı olarak piyasaya sunulacak ve perakendeci tarafından ambalaj bütünlüğü bozulmadan son tüketiciye satılmasına karar verilmişti. Alınan karar doğrultusunda mahalle kasapları, ulusal zincir marketlerle rekabet edemez hale gelirken, kasaplarda uyguna tavuk eti satışının da önü kapanmış oldu. Yaklaşan Ramazan ayı öncesi konu tekrardan gündeme gelirken, tavuk parçalanmasına yeniden izin çıkması halinde beyaz eti yüzde 30 daha ucuz tüketicilere sunacaklarını ifade eden İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, “Kasaplarda tavuk etinin parçalanmasına yeniden izin verilmesini istiyoruz. Hiç olmazsa günlük 10 – 15 kiloya kadar tavuk eti parçalanmasına izin verilirse, biz bu ürünü yaklaşık yüzde 30 civarında daha ucuza satarız. Aynı şekilde, ismini verdiğimiz kasap sucuk ve kasap köfte gibi ürünleri yapmamıza yeniden izin çıkarsa, vatandaşımız hem beyaz hem de kırmızı ete daha uyguna ulaşmış olacak” diye konuştu.

VATANDAŞ UYGUNA TAVUK YİYEBİLECEK

Değişen yönetmelik ile birlikte mahalle kasaplarının paketli ürünlere mahkûm olduğunu ve bu sebeple tüketiciye uygun fiyatlı ürün satamadıklarını belirten Şenkara, “2015 yılına kadar kasaplar, beyaz eti parçalama hakkına sahipti. Ancak, 2015 yılından sonra bu yetki bizlerden alındı ve paketli etlere mahkûm kaldık. Bu değişiklik, tüketicilere yaklaşık yüzde 30 daha yüksek bir bedelle et satmamıza yol açtı çünkü paketli etlerin belirlediği fiyatlarla satış yapmak zorunda kaldık. Şu anda kasap esnafının büyük bir kısmı, normalde uygulanan kar marjlarını yansıtmadan satış yapıyor. Ette parçalama işlemi yaparak fiyatları mümkün olduğunca tüketiciye uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Ancak aynı şeyi tavukta yapamıyoruz. Tavuk etleri hazır olarak geliyor ve biz, herhangi bir müdahale yapamadan yalnızca üzerine kar marjı ekleyip satmak zorunda kalıyoruz. Biz bu yönetmeliğin değiştirilerek tekrardan kasaplarda tavuk parçalanmasına izin verilmesini istiyoruz. Hiç olmazsa bir kasabın en az günlük 10-15 kiloluk bir parçalama izni verilmesi bile kasap esnafına ve vatandaşa can suyu olacaktır. Yönetmelikte değişiklik yapılırsa, hem yazın kanat, kışın göğüs etinin fahiş artışının önüne geçmiş olacağız, hem de vatandaş yaklaşık yüzde 30 oranında daha uyguna protein almış olacak” ifadelerini kullandı.

KÖFTE VE SUCUKTA DA FİYATLAR İNER

Bu yönetmelik ile birlikte kasapların kendi üretimi olan kasap köfte ve kasap sucuk satışı da yasaklandı. Bununla birlikte, kendi isimlerini verdikleri ürünleri satamaz hale geldiklerini ifade eden Şenkara, “Bu sorun adeta bir kangren haline geldi. Kendi adımızı verdiğimiz ürünü satamıyoruz. Restoranlar köfteyi yapıp satabiliyor, ancak kasaplar satamıyor. Böyle bir sıkıntı var. Müşteri geldiğinde, müşterinin yanında köfte hazırlamamız serbest; ancak satmamız yasak. Sucuk için bir dönem 10 kiloya kadar satış serbest bırakılmıştı, fakat bu da geri çekildi. Bizler, sattığımız ürünlerle tüketiciyi koruma anlayışıyla hareket ediyoruz. Ürünü sattığımızda, müşterinin tekrar gelmesini hedefliyoruz. Çoğumuz mahalle kasabıyız. Eğer bu konuda bir serbestlik tanınırsa, en azından belli bir kiloya kadar, tavukta olduğu gibi köfte ve sucukta da uygun fiyatları vatandaşlarımız görebilir. Kasap esnafı olarak bizler de bu konuda elimizden gelen gayreti göstereceğiz” şeklinde konuştu.

RİSKLERİ DENETİMLERLE ORTADAN KALDIRIRIZ

Mevcut yönetmelik, Salmonella bakterisi riski nedeniyle kasapların beyaz et parçalama işlemi yapmasına izin vermiyor. Ancak, bu durumun sadece beyaz ette değil kırmızı ette de yaşanabileceğini fakat gerekli önlemler alındığı takdirde böyle bir riskin söz konusu olmadığını dile getiren Şenkara, “Elbette, kırmızı ette de benzer bir risk söz konusu olabilir. Ancak kasapların büyük bir kısmı, hijyen koşullarını sağlamak konusunda oldukça titiz davranıyor. Bizlerin yüzde 98’i, çalıştığı ortamın hijyen standartlarına uymaya büyük özen gösteriyor. Ayrıca, oda olarak kendi bünyemizde de kontrol mekanizmalarını kurarak, bu konuda denetim sağlıyoruz. Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri ile iş birliği yaparak, daha sağlıklı bir üretim süreci oluşturmak için de yardımcı olabiliriz. Bu nedenle, hijyenik koşullar sağlandığında, parçalama işlemi sırasında Salmonella gibi risklerin ortadan kalkacağını düşünüyoruz. Herhangi bir risk söz konusu olduğunda, gerekli önlemler alınarak bu durumun önüne geçilebilir” ifadelerini kullandı.

BİZ DE PROJE BAŞLATACAĞIZ

İstanbul Kasaplar Odası’nın başlattığı ‘Mahalle Kasabımı Geri İstiyorum’ projesine benzer bir proje başlatacaklarını ifade eden Şenkara, “Bu çalışma, Türkiye genelinde bir silsile haline gelecek. Biz organize bir yapıya sahibiz. Büyükşehirlerdeki oda başkanları olarak koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Bizim de bu doğrultuda bir projemiz var. Yaklaşık bir ay içinde faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. İstanbul’daki ‘Mahalle Kasabımı Geri İstiyorum’ projesine benzer bir şekilde hayata geçecek” dedi.