Yaşam mücadelesine belediye engeli: Kirasını ödeyemedi!
Yaşam mücadelesine belediye engeli: Kirasını ödeyemedi!
İzmir’de doğal taşlardan yaptığı takılar sayesinde geçimi sağlayan depremzede Çetin Uslu, yaşam mücadelesinde belediye engeline takıldı. Belediyelerin verdiği stantlarda satış yapan Uslu, yaklaşık 2 aydır stant açacak bir yer sunulmadığı için mağdur olduğunu ifade etti
Haber Giriş Tarihi: 25.07.2024 09:21
Haber Güncellenme Tarihi: 25.07.2024 09:21
Kaynak:
HABER MERKEZİ
YAREN GÜZELKAN / ÖZEL HABER- 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde; Hatay’ın Antakya ilçesinde oğluyla birlikte depreme yakalanan 44 yaşındaki Çetin Uslu, depremden sonra hayata yeniden başlamak için İzmir’e geldi. İzmir’de oğlu Pamir ile doğal taşlardan yaptıkları takılar sayesinde geçimlerini sağlayan Uslu, kazandıkları para ile aynı zamanda depremzede çocuklara da yardım da bulunuyor. Yaptıkları takıları belediyelerin açtığı stantlarda satan Uslu, yaklaşık 2 aydır stant açamadığı için kirasını da ödeyemediğinden mağduriyet yaşadığını dile getirdi. Yüksek maliyetli stant ücretlerinin olduğunu belirten Uslu, aynı zamanda belediyelerin onlara stant açacak bir yer vermediklerini de iddia etti. Stant açamadığı için geçimini sağlayamadığını ifade eden Çetin Uslu, kirasını bile ödemekte zorlandığını belirtti. “Toprağın altına girmedik diye pişman mı olalım” diyen Uslu, yetkililerden bir çözüm bekliyor.
ŞARTLI STANT!
6 Şubat depreminden sonra oğlu Pamir ile İzmir’e gelen Çetin Uslu, doğal taşlara merak salınca bu işi geçim kaynağına dönüştürdü. Uslu, yaptıkları takıları satıp hem kendi geçimini sağlayıp hem de depremzede çocuklara da yardım da bulunuyor. Yaklaşık 2 aydır stant açamadığını ifade eden Çetin Uslu, “Bu işi yapamıyorum çünkü bir stant maliyetleri yüksek olduğu için biz para verip stant açamıyoruz. Pamir de yanımda olduğu için benim sahil şeritlerine gitme şansım yok. Sahil bölgelerindeki gece pazarlarına da belli bir ücret talep ediliyor ve orada ikamet etme şartı koşuluyor. Belediyelere başvurduğumuzda kapılar yüzümüze kapanıyor. Karşıyaka Belediyesi’ne gittim, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdum defalarca fakat stant için hep bir yer olmadığını söylediler, bahane ürettiler” dedi.
STANT AÇMANIN MALİYETİ 70-75 BİN TL
Yeniden stant açabilmek için birçok yetkili ile görüştüğünü ama net bir sonuca ulaşamadığını belirten Çetin Uslu, belediyelerin istediği stant ücretlerini de ödemeye hazır olduğunu söyleyerek “Tesisler Müdürlüğü’nü aradım. Müdürlükteki beyefendi ile görüştüm sağ olsun yardımcı olmaya çalıştı ama ‘her şey bürokrasi de bitiyor’ dedi. Benim dediğim şey şuydu; ayda iki sefer bize yer verseniz biz ne ise maliyeti onu da karşılayalım. Stant açmak için maliyet 70-75 bin civarı. Onu da karşılayabileceğimizi söyledik gerekirse. Biz masraflarımızı çıkarttıktan sonra elde ettiğimiz gelirin bir kısmını da temel amaçlarından bir tanesi engelli depremzede çocuklara aktaralım. Bunu sağlamalarını istedim. Bunun için başkan yardımcısı ile görüşmem gerektiğini söylediler. Sürekli bir öteleme, erteleme ve başka birilerine aktarma durumu var. Karşıyaka için gece pazarına başvurdum orada da bana kadın olmam gerektiğini ifade ettiler. Gece pazarı fikrini sunanlardan biri de bendim. Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın yapmış olduğu Anneler Günü organizasyonunda bize yer vermişlerdi. O zaman Karşıyaka Belediyesi’nde Eda Hanım vardı, bize emeği geçti. Gece pazarı yazın olacak dediler planlamasını yaptıklarını söylediler. Bize de o pazarda yer vermeliler. Verecekleri saat zaten haftada bir gün o da 3 saat ve 20.00 ile 23.00 arası. Biz para vereceğimizde de söyledik. Burada da cinsiyet ayrımı yapılıyor. Kadınlara destek olunmasın değil tabii ki de olunsun. Ama bizim gibi istisnai durumlarda biz gibi insanlara tolerans tanınsın. Bize yer açılsın” ifadelerini kullandı.
GİDECEĞİM HİÇBİR YERİM KALMADI!
“Antakya’da gideceğim hiçbir yerim kalmadı” diyen Çetin Uslu, “Benim orada tapum var. Rezerv alanı içerisine girmiş. Rezerv alın dedikleri olay tamamen mülksüzleştirmek. Evimizi yapacaklarını söylüyorlar ama paranın belli bir yüzdesini bizim vermemiz gerektiğini söylüyorlar. Belli bir yerden sonra örnek veriyorum başımıza bir iş geldi o topu direk devlete geçiyor. Çocuğuma falan kalmıyor. Bu tapuya sahip olmak 20 yıl vadeli bir kredi veriyorlar o 20 yıl içerisinde de başına bir iş gelmemesi gerekiyor. Öldün diyelim çocuğuma veyahut eşime o evi aktaramıyorum. İkincisi ise TOKİ’den ev çıktı boş senet imzalattırıyorlar boş senet ne demek? Önü arkası olmayan bir şey demek. Antakya’da tapum var. Oradaki yıkılan ev zaten benimdi. Ben oradaki evin yapımını üstleneceğim ama ne kadar ödeyeceğim bilmiyorum. Bu yönden de mağdur ediliyoruz. Yardımlar zaten kesilmiş durumda. 7 bin 500 TL kira desteğimiz var. Bu destek de depremde yıkılan evimizin kendi evimiz olmasından dolayı. Kiracı olan depremzedelerin zaten kira desteği kesildi. Orada kalan insanlar orada perişan biz ise burada perişanız.
KOSKACA İZMİR’E SIĞAMADIK
Çetin Uslu, satışlarını gerçekleştiremediği için şu anda geçimini yakın çevresindeki insanlardan sağladığını belirterek bu konuda üzgün olduğunu söylüyor. Uslu, “İki aydır stant açamıyorum. İzmir’e geldiğimden beri ilk defa bu ay kiramı zamanında ödeyemedim. Bunun mağduriyetini yaşıyorum. Ben devletin kendi bütçesinden bir şey istemiyorum sosyal yardım da istemiyorum. Benim elim ayağım tutuyor. Ben çocuğumu geçindi bileyim ya bana bir iş versin ya da bana iş yapabileceğim bir alan göstersin. Benim sadece derdim bu. Benim gibi mağdur olan birçok insan var. Sosyal belediyecilik anlayışı ise bize yardım etmek zorundalar. Bu duruma valilik mi, belediye mi destek olur bilmiyorum ama her gittiğimiz kapı yüzümüze kapanıyor. Bahçelievler Tesisler Müdürlüğü’nde yaşadığım mağduriyet yüzünden resmen sinir krizi geçirdim. Ben anlamıyorum birçok insanla görüşüyorlar. Biz sorunu olan vatandaşlar randevu almaya geldiğinde ortada yoklar. Hükümetin bizi unutmasını anlıyoruz onu içimize sindirdik. Ben siyasetçi değilim benim siyasetle işim olmaz. Ama ben mağdur bir vatandaşım gereğinin yapılmasını istiyorum. Benim tek hayalim ve amacım oğlumun bu şehirde bir üniversiteden mezun olduğunu görmek. Ben hayata Pamir sayesinde tutundum. Oğlum olmazsa inanın hiçbir şey umurumda olmaz. Koskoca İzmir’de bizi sığdıracak yer yokmuş. Toprağın altına gitmedik diye pişman mı olalım?” diyerek isyan etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir’de doğal taşlardan yaptığı takılar sayesinde geçimi sağlayan depremzede Çetin Uslu, yaşam mücadelesinde belediye engeline takıldı. Belediyelerin verdiği stantlarda satış yapan Uslu, yaklaşık 2 aydır stant açacak bir yer sunulmadığı için mağdur olduğunu ifade etti
YAREN GÜZELKAN / ÖZEL HABER- 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde; Hatay’ın Antakya ilçesinde oğluyla birlikte depreme yakalanan 44 yaşındaki Çetin Uslu, depremden sonra hayata yeniden başlamak için İzmir’e geldi. İzmir’de oğlu Pamir ile doğal taşlardan yaptıkları takılar sayesinde geçimlerini sağlayan Uslu, kazandıkları para ile aynı zamanda depremzede çocuklara da yardım da bulunuyor. Yaptıkları takıları belediyelerin açtığı stantlarda satan Uslu, yaklaşık 2 aydır stant açamadığı için kirasını da ödeyemediğinden mağduriyet yaşadığını dile getirdi. Yüksek maliyetli stant ücretlerinin olduğunu belirten Uslu, aynı zamanda belediyelerin onlara stant açacak bir yer vermediklerini de iddia etti. Stant açamadığı için geçimini sağlayamadığını ifade eden Çetin Uslu, kirasını bile ödemekte zorlandığını belirtti. “Toprağın altına girmedik diye pişman mı olalım” diyen Uslu, yetkililerden bir çözüm bekliyor.
ŞARTLI STANT!
6 Şubat depreminden sonra oğlu Pamir ile İzmir’e gelen Çetin Uslu, doğal taşlara merak salınca bu işi geçim kaynağına dönüştürdü. Uslu, yaptıkları takıları satıp hem kendi geçimini sağlayıp hem de depremzede çocuklara da yardım da bulunuyor. Yaklaşık 2 aydır stant açamadığını ifade eden Çetin Uslu, “Bu işi yapamıyorum çünkü bir stant maliyetleri yüksek olduğu için biz para verip stant açamıyoruz. Pamir de yanımda olduğu için benim sahil şeritlerine gitme şansım yok. Sahil bölgelerindeki gece pazarlarına da belli bir ücret talep ediliyor ve orada ikamet etme şartı koşuluyor. Belediyelere başvurduğumuzda kapılar yüzümüze kapanıyor. Karşıyaka Belediyesi’ne gittim, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdum defalarca fakat stant için hep bir yer olmadığını söylediler, bahane ürettiler” dedi.
STANT AÇMANIN MALİYETİ 70-75 BİN TL
Yeniden stant açabilmek için birçok yetkili ile görüştüğünü ama net bir sonuca ulaşamadığını belirten Çetin Uslu, belediyelerin istediği stant ücretlerini de ödemeye hazır olduğunu söyleyerek “Tesisler Müdürlüğü’nü aradım. Müdürlükteki beyefendi ile görüştüm sağ olsun yardımcı olmaya çalıştı ama ‘her şey bürokrasi de bitiyor’ dedi. Benim dediğim şey şuydu; ayda iki sefer bize yer verseniz biz ne ise maliyeti onu da karşılayalım. Stant açmak için maliyet 70-75 bin civarı. Onu da karşılayabileceğimizi söyledik gerekirse. Biz masraflarımızı çıkarttıktan sonra elde ettiğimiz gelirin bir kısmını da temel amaçlarından bir tanesi engelli depremzede çocuklara aktaralım. Bunu sağlamalarını istedim. Bunun için başkan yardımcısı ile görüşmem gerektiğini söylediler. Sürekli bir öteleme, erteleme ve başka birilerine aktarma durumu var. Karşıyaka için gece pazarına başvurdum orada da bana kadın olmam gerektiğini ifade ettiler. Gece pazarı fikrini sunanlardan biri de bendim. Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın yapmış olduğu Anneler Günü organizasyonunda bize yer vermişlerdi. O zaman Karşıyaka Belediyesi’nde Eda Hanım vardı, bize emeği geçti. Gece pazarı yazın olacak dediler planlamasını yaptıklarını söylediler. Bize de o pazarda yer vermeliler. Verecekleri saat zaten haftada bir gün o da 3 saat ve 20.00 ile 23.00 arası. Biz para vereceğimizde de söyledik. Burada da cinsiyet ayrımı yapılıyor. Kadınlara destek olunmasın değil tabii ki de olunsun. Ama bizim gibi istisnai durumlarda biz gibi insanlara tolerans tanınsın. Bize yer açılsın” ifadelerini kullandı.
GİDECEĞİM HİÇBİR YERİM KALMADI!
“Antakya’da gideceğim hiçbir yerim kalmadı” diyen Çetin Uslu, “Benim orada tapum var. Rezerv alanı içerisine girmiş. Rezerv alın dedikleri olay tamamen mülksüzleştirmek. Evimizi yapacaklarını söylüyorlar ama paranın belli bir yüzdesini bizim vermemiz gerektiğini söylüyorlar. Belli bir yerden sonra örnek veriyorum başımıza bir iş geldi o topu direk devlete geçiyor. Çocuğuma falan kalmıyor. Bu tapuya sahip olmak 20 yıl vadeli bir kredi veriyorlar o 20 yıl içerisinde de başına bir iş gelmemesi gerekiyor. Öldün diyelim çocuğuma veyahut eşime o evi aktaramıyorum. İkincisi ise TOKİ’den ev çıktı boş senet imzalattırıyorlar boş senet ne demek? Önü arkası olmayan bir şey demek. Antakya’da tapum var. Oradaki yıkılan ev zaten benimdi. Ben oradaki evin yapımını üstleneceğim ama ne kadar ödeyeceğim bilmiyorum. Bu yönden de mağdur ediliyoruz. Yardımlar zaten kesilmiş durumda. 7 bin 500 TL kira desteğimiz var. Bu destek de depremde yıkılan evimizin kendi evimiz olmasından dolayı. Kiracı olan depremzedelerin zaten kira desteği kesildi. Orada kalan insanlar orada perişan biz ise burada perişanız.
KOSKACA İZMİR’E SIĞAMADIK
Çetin Uslu, satışlarını gerçekleştiremediği için şu anda geçimini yakın çevresindeki insanlardan sağladığını belirterek bu konuda üzgün olduğunu söylüyor. Uslu, “İki aydır stant açamıyorum. İzmir’e geldiğimden beri ilk defa bu ay kiramı zamanında ödeyemedim. Bunun mağduriyetini yaşıyorum. Ben devletin kendi bütçesinden bir şey istemiyorum sosyal yardım da istemiyorum. Benim elim ayağım tutuyor. Ben çocuğumu geçindi bileyim ya bana bir iş versin ya da bana iş yapabileceğim bir alan göstersin. Benim sadece derdim bu. Benim gibi mağdur olan birçok insan var. Sosyal belediyecilik anlayışı ise bize yardım etmek zorundalar. Bu duruma valilik mi, belediye mi destek olur bilmiyorum ama her gittiğimiz kapı yüzümüze kapanıyor. Bahçelievler Tesisler Müdürlüğü’nde yaşadığım mağduriyet yüzünden resmen sinir krizi geçirdim. Ben anlamıyorum birçok insanla görüşüyorlar. Biz sorunu olan vatandaşlar randevu almaya geldiğinde ortada yoklar. Hükümetin bizi unutmasını anlıyoruz onu içimize sindirdik. Ben siyasetçi değilim benim siyasetle işim olmaz. Ama ben mağdur bir vatandaşım gereğinin yapılmasını istiyorum. Benim tek hayalim ve amacım oğlumun bu şehirde bir üniversiteden mezun olduğunu görmek. Ben hayata Pamir sayesinde tutundum. Oğlum olmazsa inanın hiçbir şey umurumda olmaz. Koskoca İzmir’de bizi sığdıracak yer yokmuş. Toprağın altına gitmedik diye pişman mı olalım?” diyerek isyan etti.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir haber: 2 milyonu aşkın yasaklı madde ele geçirildi
Başkan Tugay İzmir’in kardeş kenti Bakü’de
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
" Yenidoğan Çetesi" sanığının avukatından basın mensuplarına çirkin sözler!
İstanbul'da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor.
Yeni müfredata uygun kitapçıklar erişime açıldı
MEB, ilkokul birinci sınıflara yönelik Türkçe, matematik ve hayat bilgisi dersleriden etkinlik fasiküllerini yayımladı.
Başkan Yıldız Ünsal Öğretmenler Günü’nü kutladı
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla KARGEM ve anaokullarında görev yapan 80 öğretmenle bir araya geldi. Ünsal, Karşıyaka'da her yıl yüzlerce çocuğu geleceğe hazırlayan öğretmenlere emekleri için teşekkür ederek, "Yaptığınız iş çok özel ve önemli. Aydınlık nesillerin mimarı olan tüm öğretmenlerimize minnet borçluyuz" dedi