50'inci Ulusal Hematoloji Kongresi için Antalya'da bulunan Türk Hematoloji Derneği (THD) Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, kongre hakkında bilgilendirmede bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 05.11.2024 02:30
Haber Güncellenme Tarihi: 04.11.2024 13:14
Kaynak:
İHA
Kongrede, damar tıkanıklığı ve pıhtılaşma üzerine konuştuklarını ifade eden Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, hareketsizliğin pıhtılaşmayı artıran ve kolaylaştıran en temel nedenlerden biri olduğunu açıkladı. Ar, şöyle devam etti: “Damar tıkanıklığı önemli bir halk sorunu, kanın pıhtılaşması, pıhtılaşma sonucu oluşan kalp krizi, felç, akciğer embolisi gibi hastalıklar dünyada en önemli ölüm nedenlerinden biri. Kongremizde de damar tıkanıklığıyla, pıhtılaşmayla ilgili oturumlar vardı, burada da tartışıldı. Tabii olanı tedavi etmenin dışında olmasını engellemek lazım. Bunun için yaşam tarzı değişiklikleri, doğru beslenme ve hareket önemli. Çünkü, hareketsizliğin pıhtılaşma riskini çok arttırdığını biliyoruz. Bunu çalışan bir karikatür, bir görsel çalışma vardı. Orada hangisi en fazla ölüme neden olur diye sormuşlardı. Şıklardan bir tanesi sigara, bir tanesinde görsel olarak koyulmuş resim hamburger, diğerinde de sandalye var. Oturmak yani hareketsiz kalmak en fazla pıhtılaşma nedeni ya da pıhtılaşmayı kolaylaştıran nedenlerden biri. Onu özellikle vurgulamak lazım. Yani günde en azından 5-6 bin adım atmak lazım. Eğer oturarak çalışıyorsanız, 2-3 saatte bir kalkıp hareket etmek lazım. Hareket bu pıhtılaşma riskini çok belirgin olarak azaltıyor.”
GENETİK TETKİKLER ÇOK PAHALI
Programın uluslararası kısmında Avrupa Hematoloji Derneği ile ortak oturum gerçekleştirdiklerini de ifade eden Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, kan kanserinin genetik temelli sınıflamalarının revaçta olan konulardan bir tanesi olduğunu ifade etti. Ar, “Kongrede Avrupa Hematoloji Derneği ile ortak oturum yaptık. Hematoloji alanında, tedavi alanında birçok şey değişiyor artık. Hem immunoterapiler işin içine giriyor, immün sistemi kullanarak kullanılan tedaviler. Ama bir taraftan da tanıyla ilgili çok şey değişiyor. Eskiden hastalıkları mikroskop altında bakıp şekillerine göre ayırt ederken artık çok daha ince, moleküler düzeyde hangi genetik mutasyona bağlı olarak o kanser oluşmuş onu bulmak mümkün. Hem Dünya Sağlık Örgütü'nün hem de başka uzman kuruluşların 2022'de yaptığı bir çalışmayla artık, kan kanseri türü Akut Miyeloid Lösemide yeni bir sınıflamaya gidildi. Tamamen genetik bazlı bir sınıflama bu. O genetik mutasyonları taramanız gerekiyor ve hangi genetik mutasyon varsa o mutasyona uygun bir tedavi rejimi seçmeniz gerekiyor. Böylece hem başarıyı arttırıyorsunuz hem de hedefe yönelik tedavilerle çok daha az yan etkiyle hastayı kısa sürede tedavi etme şansına sahip oluyorsunuz. Burada en önemli sorun, genetik tetkiklerin tüm dünyada çok pahalı olması. Sırf ülkemizde değil birçok ülkede kolaylıkla uygulanabilir ya da yapılabilir tetkikler değil. Yakın zamanda Sağlık Bakanlığı ile ortak bir algoritma üzerinde çalışmıştık, muhtemelen onun da sonucuyla en azından standart olan tarama ile ulaşabileceğimiz genetik tetkikler daha kolay geri ödenebilir ve yapılabilir hale geldi. Bu da hastaların tedavi hizmeti alma standardını çok arttıracak, tedavi başarılarına önemli katkı sağlayacak diye düşünüyoruz. Eskiden olduğu gibi tek tip, tek bir tanı ve tek bir tedavi gibi davranmıyoruz. Genetik sınıflamalara göre farklı bir ilaç önerisi oluyor. Daha hedefe yönelik, kişiye özgü tedavi dönemine giriliyor gözüküyor. Bu bağlamda Avrupa Hematoloji Derneği ile yaptığımız oturumu da Akut Miyeloid Lösemi ve Miyelodisplastik Sendrom (MDS)'ye ayırdık ve bu konuları tartıştık. Son derece verimli bir toplantı oldu” açıklamalarında bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
50'inci Ulusal Hematoloji Kongresi için Antalya'da bulunan Türk Hematoloji Derneği (THD) Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, kongre hakkında bilgilendirmede bulundu.
Kongrede, damar tıkanıklığı ve pıhtılaşma üzerine konuştuklarını ifade eden Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, hareketsizliğin pıhtılaşmayı artıran ve kolaylaştıran en temel nedenlerden biri olduğunu açıkladı. Ar, şöyle devam etti: “Damar tıkanıklığı önemli bir halk sorunu, kanın pıhtılaşması, pıhtılaşma sonucu oluşan kalp krizi, felç, akciğer embolisi gibi hastalıklar dünyada en önemli ölüm nedenlerinden biri. Kongremizde de damar tıkanıklığıyla, pıhtılaşmayla ilgili oturumlar vardı, burada da tartışıldı. Tabii olanı tedavi etmenin dışında olmasını engellemek lazım. Bunun için yaşam tarzı değişiklikleri, doğru beslenme ve hareket önemli. Çünkü, hareketsizliğin pıhtılaşma riskini çok arttırdığını biliyoruz. Bunu çalışan bir karikatür, bir görsel çalışma vardı. Orada hangisi en fazla ölüme neden olur diye sormuşlardı. Şıklardan bir tanesi sigara, bir tanesinde görsel olarak koyulmuş resim hamburger, diğerinde de sandalye var. Oturmak yani hareketsiz kalmak en fazla pıhtılaşma nedeni ya da pıhtılaşmayı kolaylaştıran nedenlerden biri. Onu özellikle vurgulamak lazım. Yani günde en azından 5-6 bin adım atmak lazım. Eğer oturarak çalışıyorsanız, 2-3 saatte bir kalkıp hareket etmek lazım. Hareket bu pıhtılaşma riskini çok belirgin olarak azaltıyor.”
GENETİK TETKİKLER ÇOK PAHALI
Programın uluslararası kısmında Avrupa Hematoloji Derneği ile ortak oturum gerçekleştirdiklerini de ifade eden Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, kan kanserinin genetik temelli sınıflamalarının revaçta olan konulardan bir tanesi olduğunu ifade etti. Ar, “Kongrede Avrupa Hematoloji Derneği ile ortak oturum yaptık. Hematoloji alanında, tedavi alanında birçok şey değişiyor artık. Hem immunoterapiler işin içine giriyor, immün sistemi kullanarak kullanılan tedaviler. Ama bir taraftan da tanıyla ilgili çok şey değişiyor. Eskiden hastalıkları mikroskop altında bakıp şekillerine göre ayırt ederken artık çok daha ince, moleküler düzeyde hangi genetik mutasyona bağlı olarak o kanser oluşmuş onu bulmak mümkün. Hem Dünya Sağlık Örgütü'nün hem de başka uzman kuruluşların 2022'de yaptığı bir çalışmayla artık, kan kanseri türü Akut Miyeloid Lösemide yeni bir sınıflamaya gidildi. Tamamen genetik bazlı bir sınıflama bu. O genetik mutasyonları taramanız gerekiyor ve hangi genetik mutasyon varsa o mutasyona uygun bir tedavi rejimi seçmeniz gerekiyor. Böylece hem başarıyı arttırıyorsunuz hem de hedefe yönelik tedavilerle çok daha az yan etkiyle hastayı kısa sürede tedavi etme şansına sahip oluyorsunuz. Burada en önemli sorun, genetik tetkiklerin tüm dünyada çok pahalı olması. Sırf ülkemizde değil birçok ülkede kolaylıkla uygulanabilir ya da yapılabilir tetkikler değil. Yakın zamanda Sağlık Bakanlığı ile ortak bir algoritma üzerinde çalışmıştık, muhtemelen onun da sonucuyla en azından standart olan tarama ile ulaşabileceğimiz genetik tetkikler daha kolay geri ödenebilir ve yapılabilir hale geldi. Bu da hastaların tedavi hizmeti alma standardını çok arttıracak, tedavi başarılarına önemli katkı sağlayacak diye düşünüyoruz. Eskiden olduğu gibi tek tip, tek bir tanı ve tek bir tedavi gibi davranmıyoruz. Genetik sınıflamalara göre farklı bir ilaç önerisi oluyor. Daha hedefe yönelik, kişiye özgü tedavi dönemine giriliyor gözüküyor. Bu bağlamda Avrupa Hematoloji Derneği ile yaptığımız oturumu da Akut Miyeloid Lösemi ve Miyelodisplastik Sendrom (MDS)'ye ayırdık ve bu konuları tartıştık. Son derece verimli bir toplantı oldu” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA
DEÜ’den Öğretmenler Günü'ne özel kutlama
Kısıtlı imkanlarla 30 enstrüman: Sinan öğretmen yeni yıldızlar yetiştiriyor
CHP İzmir’den Öğretmenler Günü mesajı: Öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır
Mourinho'dan penaltı açıklaması: Bir şey söyleyemem!
Okan Buruk’tan stat tepkisi: Çimler uzun, saha ıslatılmamış
İzmir haber: Polisi görünce panik yaptı! Çöpe de atsa gizleyemedi
İzmir'de şiddetli rüzgar: Cami minaresi devrildi
Başkan Sengel’den Meryem Ana Evi nöbeti çağrısı
Konak’ın sokakları sanatla doldu
Karşıyakalı çocuklara ağız ve diş taraması
Son Girilen Haberler
Seferihisar'da zeytin hasadı festivali
İzmir'in Seferihisar ilçesinde Orhanlı Zeytin Hasadı Festivali gerçekleştirildi. Zeytin üreticileri kurdukları stantta ürünlerini sergiledi.
Konak’ın temizlik filosu adım adım büyüyor
Konak’ta temizlik filosuna beş adet yeni çöp kamyonu kazandırıldı.
Türk Kızılay’ı 82 yaşındaki ihtiyaç sahibini yalnız bırakmadı
Türk Kızılay ekipleri, 82 yaşındaki Ali Oral’ın harap halde bir evde yaşadığını fark ederek harekete geçti