ALS hastalığının ilk belirtileri: Kramp ve seğirmeler
ALS hastalığının ilk belirtileri: Kramp ve seğirmeler
Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz, 21 Haziran Dünya ALS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Henüz kesin bir tedavisi bulunmayan ALS'nin, motor nöronların hasarı sonucu ortaya çıktığını belirten Dr. Yılmaz, hastalığın risk faktörlerinin tam olarak tanımlanamadığını vurguladı
Haber Giriş Tarihi: 22.06.2024 06:00
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.2024 06:00
Kaynak:
İHA
https://www.ilksesgazetesi.com
Dr. Yılmaz, ALS'nin dünya genelinde 100 bin kişide 2 ile 6 arasında görüldüğünü belirterek, “ALS, 40-60 yaş arası erkeklerde daha fazla görülmekte. 65 yaş sonrasında ise cinsiyet farkı ortadan kalkmakta ve kadın-erkek eşit oranda etkilenmektedir” dedi. Ayrıca, hastalığın genetik geçiş oranının %5-10 arasında olduğunu ancak net bir gen taramasının henüz yapılmadığını ifade etti. Sigara içen bireylerde ALS'nin daha sık görüldüğünü, Pasifik Adaları, Papua Yeni Gine ve Japonya'nın bazı bölgelerinde hastalığın daha yaygın olduğunu ekledi.
ALS'nin yoğun spor yapan polislerde, askerlerde ve futbolcularda daha fazla görüldüğünü gösteren çalışmalar bulunduğunu belirten Dr. Yılmaz, kimyasal madde maruziyetinin de bir risk faktörü olabileceğini söyledi.
ALS BELİRTİLERİ VE TANI SÜRECİ
Hastalığın erken belirtileri hakkında konuşan Dr. Yılmaz, “Hastalar bize genellikle kas krampları, seğirmeler, kaslarda sertlikler, ağrılar ve güçsüzlük nedeniyle başvuruyor. Bazen bir bardağı bile tutamadıklarını söylüyorlar” dedi. ALS belirtilerinin başlangıç bölgesine bağlı olarak farklılık gösterebileceğini belirten Dr. Yılmaz, kollarda başlayan hastalığın anahtar çevirme, bardak tutma, düğme ilikleme gibi zorluklara yol açabileceğini, bacaklarda başlayan hastalığın ise yürüme güçlüğü ve tökezlemelerle kendini gösterebileceğini ifade etti. İlerleyen evrelerde gövde kaslarının tutulumu sonucu yutma güçlüğü, konuşma güçlüğü ve nefes darlığı gibi sorunların ortaya çıkabileceğini belirtti.
Dr. Yılmaz, hastalığın tanısının hastanın sağlık geçmişi ve nörolojik muayene ile başladığını, ardından EMG tetkikleri ve gerekli görülen diğer testlerle tanı sürecinin tamamlandığını söyledi.
TEDAVİ VE YAŞAM KALİTESİ
ALS hastalığında net bir tedavi bulunmamakla birlikte, gen tedavileri üzerinde çalışmalar yapıldığını belirten Dr. Yılmaz, “Erken tanı hastanın yaşam kalitesini arttırmak için çok önemli. ALS hastalarında mesane ve duyusal semptomlar görülmez. Zekayla ve hafızayla ilgili bir sorun yaşamazlar. Bu süreçte krampları ve ağrıları azaltmak, yutma güçlüğü çekenlere beslenme desteği sağlamak, konuşma bozukluğu olanlara konuşma terapileri uygulamak gibi çeşitli yöntemlerle hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz” dedi. Dr. Yılmaz, ayrıca yardımcı cihazların kullanımı ve hastaların kendi işlerini yapabilmelerine yönelik desteklerin de önemli olduğunu vurguladı.
Son evreye gelene kadar hastaların günlük işlerini kendileri yapabildiğini belirten Dr. Yılmaz, “Ancak son evrede kaslarda erime ve etkilenme çok fazla olduğu için hastalar kolunu kaldıramaz, yürüyemez ve konuşamaz hale gelebiliyor” diye ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz, 21 Haziran Dünya ALS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Henüz kesin bir tedavisi bulunmayan ALS'nin, motor nöronların hasarı sonucu ortaya çıktığını belirten Dr. Yılmaz, hastalığın risk faktörlerinin tam olarak tanımlanamadığını vurguladı
Dr. Yılmaz, ALS'nin dünya genelinde 100 bin kişide 2 ile 6 arasında görüldüğünü belirterek, “ALS, 40-60 yaş arası erkeklerde daha fazla görülmekte. 65 yaş sonrasında ise cinsiyet farkı ortadan kalkmakta ve kadın-erkek eşit oranda etkilenmektedir” dedi. Ayrıca, hastalığın genetik geçiş oranının %5-10 arasında olduğunu ancak net bir gen taramasının henüz yapılmadığını ifade etti. Sigara içen bireylerde ALS'nin daha sık görüldüğünü, Pasifik Adaları, Papua Yeni Gine ve Japonya'nın bazı bölgelerinde hastalığın daha yaygın olduğunu ekledi.
ALS'nin yoğun spor yapan polislerde, askerlerde ve futbolcularda daha fazla görüldüğünü gösteren çalışmalar bulunduğunu belirten Dr. Yılmaz, kimyasal madde maruziyetinin de bir risk faktörü olabileceğini söyledi.
ALS BELİRTİLERİ VE TANI SÜRECİ
Hastalığın erken belirtileri hakkında konuşan Dr. Yılmaz, “Hastalar bize genellikle kas krampları, seğirmeler, kaslarda sertlikler, ağrılar ve güçsüzlük nedeniyle başvuruyor. Bazen bir bardağı bile tutamadıklarını söylüyorlar” dedi. ALS belirtilerinin başlangıç bölgesine bağlı olarak farklılık gösterebileceğini belirten Dr. Yılmaz, kollarda başlayan hastalığın anahtar çevirme, bardak tutma, düğme ilikleme gibi zorluklara yol açabileceğini, bacaklarda başlayan hastalığın ise yürüme güçlüğü ve tökezlemelerle kendini gösterebileceğini ifade etti. İlerleyen evrelerde gövde kaslarının tutulumu sonucu yutma güçlüğü, konuşma güçlüğü ve nefes darlığı gibi sorunların ortaya çıkabileceğini belirtti.
Dr. Yılmaz, hastalığın tanısının hastanın sağlık geçmişi ve nörolojik muayene ile başladığını, ardından EMG tetkikleri ve gerekli görülen diğer testlerle tanı sürecinin tamamlandığını söyledi.
TEDAVİ VE YAŞAM KALİTESİ
ALS hastalığında net bir tedavi bulunmamakla birlikte, gen tedavileri üzerinde çalışmalar yapıldığını belirten Dr. Yılmaz, “Erken tanı hastanın yaşam kalitesini arttırmak için çok önemli. ALS hastalarında mesane ve duyusal semptomlar görülmez. Zekayla ve hafızayla ilgili bir sorun yaşamazlar. Bu süreçte krampları ve ağrıları azaltmak, yutma güçlüğü çekenlere beslenme desteği sağlamak, konuşma bozukluğu olanlara konuşma terapileri uygulamak gibi çeşitli yöntemlerle hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz” dedi. Dr. Yılmaz, ayrıca yardımcı cihazların kullanımı ve hastaların kendi işlerini yapabilmelerine yönelik desteklerin de önemli olduğunu vurguladı.
Son evreye gelene kadar hastaların günlük işlerini kendileri yapabildiğini belirten Dr. Yılmaz, “Ancak son evrede kaslarda erime ve etkilenme çok fazla olduğu için hastalar kolunu kaldıramaz, yürüyemez ve konuşamaz hale gelebiliyor” diye ekledi.
Anne Nurcan Gökçe oğlunun tedavisi için yardım bekliyor
Polis katliam yaptı: 5 ölü!
Sömestrde ailece İzmir’de gezilecek yerler: Çocuklarla eğlenceli bir tatil
Survivor’da eleme potası netleşti: Düello finaline kimler kaldı?
EGİAD, Özhelvacı dedi
İzmir Valisi Elban'dan terörsüz Türkiye vurgusu
İZENERJİ TİS’te 8 madde kabul edildi, 5 madde ertelendi
Yeni yılda barajlara can suyu: İşte İzmir’in barajlarında son durum
'100 milyonluk yatırım ile İzmir’e borcumuzu ödüyoruz'
İzmir Valiliği’nden Elektronik Yabancı Dil Sınavı adaylarına önemli duyuru
Son Girilen Haberler
Hülya Avşar’dan sektördeki tekelleşme iddialarına yanıt: Güçlü olan güçsüz olanı yiyecek
Günlerdir süren oyunculuk sektöründeki tekelleşme tartışmasına oyuncu Hülya Avşar da dahil oldu. Avşar’ın, “Güçlü olan güçsüz olanı yiyecek, bu kadar basit.” şeklindeki sözleri sosyal medyada tepkilere neden oldu.
Balçova’da kadınlar için büyük adım: Ekonomi Üniversitesi’yle iş birliği hamlesi
İlçede hizmet veren semt evlerindeki kurslara katılan kadınlarla bir araya gelen Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, “Amacımız Balçova’daki kadınların gelirini artırıcı çalışmalar yapmak” dedi.
Eski eşiyle tatil yapan adama mahkeme acımadı!
Ankara'da boşanma davası sonucu, eski eşiyle sık sık görüşüp tatil yapan Mesut B., ağır kusurlu bulunarak 100 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.