Alzheimer hastasına bakan kişide deprosyon görülebilir!
Alzheimer hastasına bakan kişide deprosyon görülebilir!
Uzman Psikolog Tara Çapar Alzheimer hastalığının, hasta için olduğu kadar hasta yakını için de zorlayıcı olduğuna dikkat çekti.
Haber Giriş Tarihi: 28.09.2024 06:00
Haber Güncellenme Tarihi: 27.09.2024 11:17
Kaynak:
İHA
Uzman Psikolog Tara Çapar, hafıza ve bilişsel yeteneklerin bozulduğu demans (bunama) hastalıklarının en yaygın çeşidi olan Alzheimer’ın psikolojik boyutuyla ilgili bilgi verdi.
Alzheimer’ın genellikle sinsi şekilde başlayıp ilerlediğini söyleyen Psikolog Çapar “Araştırmalar sonucunda Alzheimer’ın beyin nöronlarına zarar veren, zihinsel işlevlerde, bellekte, yargılamada, algılamada, davranışlarda ve soyut düşünmede bozulmalara yol açan dejeneratif bir beyin hastalığı olduğu bilinmektedir. Erken başlangıçlı Alzheimer daha hızlı ilerlerken yıkımın kısa zamanda olduğu görülür. İlk bozulan yakın dönemde yaşanan bellektir. Örneğin hastaya bellek muayenesi yapıldığında söylenen kelimeleri tekrar etmesi istenir, hasta hemen hatasız bir şekilde yineleyebilir ancak üç dört dakika sonra kelimeleri tekrar söylemesi istendiğinde yineleyemez” dedi.
Psikolog Çapar hastalığın erken dönemlerinde dil işlevinde bozulma, anlama ve ifade etme güçlüğü, adlandıramama, yazamama, okuyamama, apraksi yani sesleri hatalı telaffuz etme, tanıyamama, soyutlama, planlama, sıralama, sonlandırma gibi işlevleri yürüten beynin ön lobunda bozulmalar ile insanları tanıyamama, hatırlayamama, kendine bakamama gibi sorunlar görülebileceğini ifade etti.
“Endişe ve huzursuzluk gibi psikolojik belirtiler de görülür”
Araştırmalarda hastaların üçte birinde psikotik belirtilerin görüldüğünü aktaran Psikolog Çapar “Hastalar eşyalarının çalındığını ya da yer değiştirdiğini söyleyebilirler. Yabancıların, yakınlarının kılığına girdiklerine inanabilirler. Endişeli, neşesiz, huzursuz ve gergin olabilirler. Hastalığa özgü olmadığı belirtilse de ilerleyen evrelerde çökkünlük, paranoid psikoz, ağır bunalım, panik ve ajitasyon hali sık görülebilir. Yine ileri evrelerde hastalar kendine bakamaz, altına kaçırabilir, iştahsız olabilir, kilo kaybedebilir, halsiz hissedebilir, yataktan kalkamayabilir” diye konuştu.
Alzheimer tanısı almış hastaların yakınlarının da çeşitli sorunlarla karşılaştığına işaret eden Psikolog Çapar bu sorunların hem hasta hem de bakım verenin yaşam kalitesini ve iyilik halini negatif yönde etkilediğini anlattı. Bu sorunların en başında günlük yaşam aktivitelerini, yaşam koşullarını düzenlemek; hastanın bakımını planlamak ve iletişim kurmanın yer aldığını dile getirdi.
“Bakım veren kişiye de psikososyal destek gerekebilir”
Hastalığın erken evresinden sonra kişinin iletişim kapasitesinin ve becerilerinin düştüğünün altını çizen Psikolog Çapar “Hastalar duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını iletmede zorluklar yaşayabilir. Bu yüzden bakım veren kişilerle örneğin aile üyeleri, arkadaş, akraba ve çevresindeki diğer kişilerle iletişim kurmakta zorluklar görülebilir. Konuşma yetisinin azalması ruhsal, davranışsal ve duygusal olmak üzere pek çok yönden olumsuz etkiler. Hastaya nasıl bakım verileceğinin bilinmesi, yaşam koşullarını nasıl düzenlemek gerektiğinin öğrenilmesi hasta yakınlarının dikkat etmesi gereken en önemli unsurlar arasındadır. Dahası bakım veren bireylerle yapılan çalışmalarda, zamanının büyük bir çoğunluğunu hasta ile geçirdiğinde bakım verenin stres düzeyinde artış, zorlanma, anksiyete, depresyon, sosyal izolasyon gibi ruhsal bozukluklar gözlemlenmiştir. Bakım yükünün artmasıyla, uyku düzeninde bozulmalar, ailevi problemler, endişe, yalnız kalma kaygısı gibi ruhsal belirtiler de bakım verenleri yıpratabilmektedir” diye konuştu.
Alzheimer tanısı almış bireylerin yakınlarına sunulacak psikososyal yardım desteğinin önemine değinen Psikolog Çapar “Kişiyi güçlendirme, iyilik hali, hasta bakımı ile ilgili bilgi verilmesi, dikkat edilmesi gereken önemli durumlar, maddi yardımlar gibi destekler sunulmaktadır. Bakım verenler ihtiyaç dahilinde bireysel, grup psikoterapileri, aile terapisi gibi psikolojik desteklere yönlendirerek destek verilmelidir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uzman Psikolog Tara Çapar Alzheimer hastalığının, hasta için olduğu kadar hasta yakını için de zorlayıcı olduğuna dikkat çekti.
Uzman Psikolog Tara Çapar, hafıza ve bilişsel yeteneklerin bozulduğu demans (bunama) hastalıklarının en yaygın çeşidi olan Alzheimer’ın psikolojik boyutuyla ilgili bilgi verdi.
Alzheimer’ın genellikle sinsi şekilde başlayıp ilerlediğini söyleyen Psikolog Çapar “Araştırmalar sonucunda Alzheimer’ın beyin nöronlarına zarar veren, zihinsel işlevlerde, bellekte, yargılamada, algılamada, davranışlarda ve soyut düşünmede bozulmalara yol açan dejeneratif bir beyin hastalığı olduğu bilinmektedir. Erken başlangıçlı Alzheimer daha hızlı ilerlerken yıkımın kısa zamanda olduğu görülür. İlk bozulan yakın dönemde yaşanan bellektir. Örneğin hastaya bellek muayenesi yapıldığında söylenen kelimeleri tekrar etmesi istenir, hasta hemen hatasız bir şekilde yineleyebilir ancak üç dört dakika sonra kelimeleri tekrar söylemesi istendiğinde yineleyemez” dedi.
Psikolog Çapar hastalığın erken dönemlerinde dil işlevinde bozulma, anlama ve ifade etme güçlüğü, adlandıramama, yazamama, okuyamama, apraksi yani sesleri hatalı telaffuz etme, tanıyamama, soyutlama, planlama, sıralama, sonlandırma gibi işlevleri yürüten beynin ön lobunda bozulmalar ile insanları tanıyamama, hatırlayamama, kendine bakamama gibi sorunlar görülebileceğini ifade etti.
“Endişe ve huzursuzluk gibi psikolojik belirtiler de görülür”
Araştırmalarda hastaların üçte birinde psikotik belirtilerin görüldüğünü aktaran Psikolog Çapar “Hastalar eşyalarının çalındığını ya da yer değiştirdiğini söyleyebilirler. Yabancıların, yakınlarının kılığına girdiklerine inanabilirler. Endişeli, neşesiz, huzursuz ve gergin olabilirler. Hastalığa özgü olmadığı belirtilse de ilerleyen evrelerde çökkünlük, paranoid psikoz, ağır bunalım, panik ve ajitasyon hali sık görülebilir. Yine ileri evrelerde hastalar kendine bakamaz, altına kaçırabilir, iştahsız olabilir, kilo kaybedebilir, halsiz hissedebilir, yataktan kalkamayabilir” diye konuştu.
Alzheimer tanısı almış hastaların yakınlarının da çeşitli sorunlarla karşılaştığına işaret eden Psikolog Çapar bu sorunların hem hasta hem de bakım verenin yaşam kalitesini ve iyilik halini negatif yönde etkilediğini anlattı. Bu sorunların en başında günlük yaşam aktivitelerini, yaşam koşullarını düzenlemek; hastanın bakımını planlamak ve iletişim kurmanın yer aldığını dile getirdi.
“Bakım veren kişiye de psikososyal destek gerekebilir”
Hastalığın erken evresinden sonra kişinin iletişim kapasitesinin ve becerilerinin düştüğünün altını çizen Psikolog Çapar “Hastalar duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını iletmede zorluklar yaşayabilir. Bu yüzden bakım veren kişilerle örneğin aile üyeleri, arkadaş, akraba ve çevresindeki diğer kişilerle iletişim kurmakta zorluklar görülebilir. Konuşma yetisinin azalması ruhsal, davranışsal ve duygusal olmak üzere pek çok yönden olumsuz etkiler. Hastaya nasıl bakım verileceğinin bilinmesi, yaşam koşullarını nasıl düzenlemek gerektiğinin öğrenilmesi hasta yakınlarının dikkat etmesi gereken en önemli unsurlar arasındadır. Dahası bakım veren bireylerle yapılan çalışmalarda, zamanının büyük bir çoğunluğunu hasta ile geçirdiğinde bakım verenin stres düzeyinde artış, zorlanma, anksiyete, depresyon, sosyal izolasyon gibi ruhsal bozukluklar gözlemlenmiştir. Bakım yükünün artmasıyla, uyku düzeninde bozulmalar, ailevi problemler, endişe, yalnız kalma kaygısı gibi ruhsal belirtiler de bakım verenleri yıpratabilmektedir” diye konuştu.
Alzheimer tanısı almış bireylerin yakınlarına sunulacak psikososyal yardım desteğinin önemine değinen Psikolog Çapar “Kişiyi güçlendirme, iyilik hali, hasta bakımı ile ilgili bilgi verilmesi, dikkat edilmesi gereken önemli durumlar, maddi yardımlar gibi destekler sunulmaktadır. Bakım verenler ihtiyaç dahilinde bireysel, grup psikoterapileri, aile terapisi gibi psikolojik desteklere yönlendirerek destek verilmelidir” dedi.
Kaynak: İHA
Palandöken Kayak Merkezi'nde çığ düştü! Ölü ve yaralılar var
14 yaşındaki sürücü dehşet saçtı: 1 kişi hayatını kaybetti!
Tapuda yapay zeka dönemi: 96 tapu müdürlüğünde hizmet veriyor
Eğitimin bütçesi eğitimden uzak: ÇEDES’lere ayrılıyor
Onun hayatında engel yok: Dünyayı resmediyor
Gıda Mühendisleri Odası: Tüketicileri yerli ve coğrafi işaretli ürünleri tüketmeye çağırıyoruz!
21 Aralık 2024 İzmir elektrik kesintisi: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
İzmir’de şaşırtan hırsızlık: Papağanı satın aldı, kediyi montunun içine gizleyip çaldı
İzmir Valiliği’nden Ege Denizi için fırtına uyarısı!
İzmir haber: Çeşme'de motel yangını!
Son Girilen Haberler
Ankara'da, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto
Ankara Filistin Dayanışma Platformu üyeleri, İsrail'in Gazze'de süren saldırılarını protesto etmek için yürüyüş düzenledi.
Zorlu maçta kazanan Beşiktaş Fibabanka!
Beşiktaş Fibabanka, evinde konuk ettiği Aliaağa Petkimspor'u 88-80 yendi.
Arnavutluk'ta TikTok yasaklanıyor!
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, sosyal medya platformu TikTok'a yönelik adım atacaklarını açıklayarak, “TikTok'u 2025 yılının başından itibaren 1 yıllığına herkesin erişimine kapatacağız. Arnavutluk'ta TikTok olmayacak” dedi.