Meme biyopsisi hakkında bilinmesi gereken 5 nokta!
Meme biyopsisi hakkında bilinmesi gereken 5 nokta!
Bilim dünyasının üzerinde en çok araştırma yaptığı kanser türlerinden biri olan meme kanserinde, teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler özellikle de ‘erken teşhis’ ile birleştiğinde tam tedavi mümkün olabiliyor
Haber Giriş Tarihi: 30.10.2023 05:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
BÜLTEN
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, günümüzde artık kişiye özel tarama yöntemleri sayesinde erken teşhiste çok daha kolay ve doğru sonuç alınabildiğini belirtirken, meme biyopsisinin de teşhis koymada son derece önemli olduğunu vurguluyor. Meme biyopsisinde son yıllarda çok hızlı gelişmeler yaşandığını belirten Prof. Dr. Arıbal, son dönemde öne çıkan Vakum biyopsi ile tanı ve tedavi işleminin bir arada yapılabildiğini söylüyor. Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, Ekim ayı-Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada meme biyopsisi ve vakumlu biyopsi hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1. Meme biyopsisinde cerrahi yöntem çağ dışı kaldı!
Prof. Dr. Erkin Arıbal “Biyopsi amacı ile cerrahi operasyon yapmak eski bir yöntem olup çağ dışı kalmıştır! Meme biyopsisi iğne eşliğinde yapılmalı ancak ince iğne değil, kalın iğne denilen, tanı koydurucu küçük parçaların toplanabildiği biyopsiler memede ilk tanı yöntemi olmalıdır” diyor. Kalın iğne biyopsisi, biyopsi alınacak lezyonun en iyi görülebildiği yöntem (ultrason, mamografi, ilaçlı) hangisi ise o yöntemle yapılıyor. Lokal anestezi ile yapılan biyopside ağrı hissedilmiyor.
2. Meme biyopsisinde hurafelere dikkat!
Halk arasında ‘meme biyopsisi sonrası tümör başka dokulara yayılır’ şeklinde yanlış bir inanış olduğunu belirten Prof. Dr. Arıbal, aksine meme biyopsisinin yaklaşık 30 yıldır güvenle yapıldığını ve tedavinin biyopsiden alınan sonuca göre belirlendiğini söylüyor. Prof. Dr. Erkin Arıbal, bir diğer yanlış inanışın da ‘biyopsinin acıttığı’na yönelik olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Yapılan lokal anestezi sayesinde ağrı hissedilmeyen iğne biyopsileri konforlu bir yöntemdir. 10 dakikadan kısa süren işlem sırasında hasta ile sohbet etmek ve rahatlatmak mümkün olabilmektedir.”
3. Vakum biyopsi sırasında tümör de çıkarılabiliyor!
Vakum biyopsinin (vakum aspirasyon eşliğinde biyopsi) memede izlenen lezyonlara yönelik yapılan yeni bir biyopsi tekniği olduğunu belirten Acıbadem Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Meme Radyolojisi Kliniği, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal bu tekniği şöyle açıklıyor: “Vakum biyopsinin amacı tek bir kere iğne ile lezyon içine girildikten sonra iğneyi hiç çıkarmadan lezyonun tümünü örneklemeye yarayan bir tekniktir. İğne içine ardışık olarak vakum ile çekilen doku kesilip iğne içinden yine vakum yardımı ile dışarı alınır. Bu sayede 3 ile 5 cm ye kadar olan lezyonlar tümü ile örneklenebilmektedir. İyi huylu tümörlerde hem tanı koyucu hem de tedavi edici olmasına rağmen kötü huylu lezyonlarda lezyon tümü ile çıkarılsa da ardından küçük bir cerrahi müdahale ile bu bölgenin etrafının çıkarılması gerekir.”
4. Meme radyolojisinde önemli bir yenilik!
Kontrastlı mamografi eşliğinde vakum biyopsinin, meme radyolojisinde önemli bir yenilik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erkin Arıbal, “Hasta için konforlu ve pratik bir uygulamadır. Damardan iyotlu kontrast ilaç verilerek, mamografi veya ultrason gibi diğer teknikler ile görülemeyen sinsi kanser odakları görünür hale geldikten sonra, lezyonu vakum biyopsi ile örnekliyoruz. Meme MR eşliğinde biyopsi yerine kullanabilmekteyiz. MR eşliğinde biyopsiden daha kısa süren bu teknik, hasta açısından daha konforludur. Biyopsi süresi 10-15 dakika kadar sürmekte ve lokal anestezi eşliğinde biyopsi yapılabilmektedir. Hasta işlem sırasında bizimle konuşabilmekte ve MR odasında olduğu gibi kendini yalnız hissetmemektedir” diyor.
5. Dikiş gerektirmiyor
Vakum biyopsinin, lezyon hangi yöntem ile (ultrason – mamografi – MR) en iyi görülebiliyor ise o yöntem eşliğinde yapıldığını belirten Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal “Seçilen yöntem ile lezyon yeri saptandıktan sonra cilde uygulanan lokal anestezi sayesinde ciltten geçilerek lezyona ulaşılır ve ardışık olarak vakum kesi yöntemi ile iğne içinden lezyon kesilerek tümü veya tüme yakın örneklenir. Ciltte sadece küçük iğne girişine ait bir yara olur, dikiş gerektirmez. Vakum biyopside lokal anestezi verilmesi yeterli olmaktadır. Genel anestezi uygulamasına gerek yoktur” diyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bilim dünyasının üzerinde en çok araştırma yaptığı kanser türlerinden biri olan meme kanserinde, teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler özellikle de ‘erken teşhis’ ile birleştiğinde tam tedavi mümkün olabiliyor
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, günümüzde artık kişiye özel tarama yöntemleri sayesinde erken teşhiste çok daha kolay ve doğru sonuç alınabildiğini belirtirken, meme biyopsisinin de teşhis koymada son derece önemli olduğunu vurguluyor. Meme biyopsisinde son yıllarda çok hızlı gelişmeler yaşandığını belirten Prof. Dr. Arıbal, son dönemde öne çıkan Vakum biyopsi ile tanı ve tedavi işleminin bir arada yapılabildiğini söylüyor. Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, Ekim ayı-Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada meme biyopsisi ve vakumlu biyopsi hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1. Meme biyopsisinde cerrahi yöntem çağ dışı kaldı!
Prof. Dr. Erkin Arıbal “Biyopsi amacı ile cerrahi operasyon yapmak eski bir yöntem olup çağ dışı kalmıştır! Meme biyopsisi iğne eşliğinde yapılmalı ancak ince iğne değil, kalın iğne denilen, tanı koydurucu küçük parçaların toplanabildiği biyopsiler memede ilk tanı yöntemi olmalıdır” diyor. Kalın iğne biyopsisi, biyopsi alınacak lezyonun en iyi görülebildiği yöntem (ultrason, mamografi, ilaçlı) hangisi ise o yöntemle yapılıyor. Lokal anestezi ile yapılan biyopside ağrı hissedilmiyor.
2. Meme biyopsisinde hurafelere dikkat!
Halk arasında ‘meme biyopsisi sonrası tümör başka dokulara yayılır’ şeklinde yanlış bir inanış olduğunu belirten Prof. Dr. Arıbal, aksine meme biyopsisinin yaklaşık 30 yıldır güvenle yapıldığını ve tedavinin biyopsiden alınan sonuca göre belirlendiğini söylüyor. Prof. Dr. Erkin Arıbal, bir diğer yanlış inanışın da ‘biyopsinin acıttığı’na yönelik olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Yapılan lokal anestezi sayesinde ağrı hissedilmeyen iğne biyopsileri konforlu bir yöntemdir. 10 dakikadan kısa süren işlem sırasında hasta ile sohbet etmek ve rahatlatmak mümkün olabilmektedir.”
3. Vakum biyopsi sırasında tümör de çıkarılabiliyor!
Vakum biyopsinin (vakum aspirasyon eşliğinde biyopsi) memede izlenen lezyonlara yönelik yapılan yeni bir biyopsi tekniği olduğunu belirten Acıbadem Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Altunizade Hastanesi Meme Radyolojisi Kliniği, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal bu tekniği şöyle açıklıyor: “Vakum biyopsinin amacı tek bir kere iğne ile lezyon içine girildikten sonra iğneyi hiç çıkarmadan lezyonun tümünü örneklemeye yarayan bir tekniktir. İğne içine ardışık olarak vakum ile çekilen doku kesilip iğne içinden yine vakum yardımı ile dışarı alınır. Bu sayede 3 ile 5 cm ye kadar olan lezyonlar tümü ile örneklenebilmektedir. İyi huylu tümörlerde hem tanı koyucu hem de tedavi edici olmasına rağmen kötü huylu lezyonlarda lezyon tümü ile çıkarılsa da ardından küçük bir cerrahi müdahale ile bu bölgenin etrafının çıkarılması gerekir.”
4. Meme radyolojisinde önemli bir yenilik!
Kontrastlı mamografi eşliğinde vakum biyopsinin, meme radyolojisinde önemli bir yenilik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erkin Arıbal, “Hasta için konforlu ve pratik bir uygulamadır. Damardan iyotlu kontrast ilaç verilerek, mamografi veya ultrason gibi diğer teknikler ile görülemeyen sinsi kanser odakları görünür hale geldikten sonra, lezyonu vakum biyopsi ile örnekliyoruz. Meme MR eşliğinde biyopsi yerine kullanabilmekteyiz. MR eşliğinde biyopsiden daha kısa süren bu teknik, hasta açısından daha konforludur. Biyopsi süresi 10-15 dakika kadar sürmekte ve lokal anestezi eşliğinde biyopsi yapılabilmektedir. Hasta işlem sırasında bizimle konuşabilmekte ve MR odasında olduğu gibi kendini yalnız hissetmemektedir” diyor.
5. Dikiş gerektirmiyor
Vakum biyopsinin, lezyon hangi yöntem ile (ultrason – mamografi – MR) en iyi görülebiliyor ise o yöntem eşliğinde yapıldığını belirten Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal “Seçilen yöntem ile lezyon yeri saptandıktan sonra cilde uygulanan lokal anestezi sayesinde ciltten geçilerek lezyona ulaşılır ve ardışık olarak vakum kesi yöntemi ile iğne içinden lezyon kesilerek tümü veya tüme yakın örneklenir. Ciltte sadece küçük iğne girişine ait bir yara olur, dikiş gerektirmez. Vakum biyopside lokal anestezi verilmesi yeterli olmaktadır. Genel anestezi uygulamasına gerek yoktur” diyor.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ağrılarınızın sebebi depresyon olabilir
Kaynak: BÜLTEN
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Valilik duyurdu: O bölge için özel çevre koruma planı askıda
Son Girilen Haberler
Sağlık Bakanı Memişoğlu’dan ‘yenidoğan çetesine’ dair açıklama
Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bu çeteyi (yenidoğan çetesi) çökertmekle kendi kötülerimizi, çürük elmalarımızı ayıkladık. Sağlık sisteminde ne kadar varsa bunların hepsinin peşine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz." diye konuştu.
Beylikdüzü’nde fabrika yangını: Alevler 5 saattir kontrol altına alınamıyor
İstanbul Beylikdüzü’ndeki Mermerciler Sanayi Sitesi’nde yer alan plastik üretim fabrikasında çıkan yangın, yaklaşık 5 saattir kontrol altına alınamıyor.
THY’den MADKOM kararı: 38 sefer iptal edildi
Türk Hava Yolları (THY), İstanbul’da beklenen şiddetli fırtına nedeniyle seferlerin yüzde 10’unun iptal etti