Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münife Neyal, migrenin toplumda sık görülen bir durum olduğunu belirtti
Haber Giriş Tarihi: 17.07.2024 01:30
Haber Güncellenme Tarihi: 17.07.2024 01:30
Kaynak:
İHA
Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münife Neyal, her yaşta ortaya çıkabilen migrenin toplumda oldukça sık görüldüğünü söyledi.
Prof. Dr. Neyal, migrenin, ataklar şeklinde gelen, kendine özgü belirtileri bulunan baş ağrısı dönemleri ile karakterize bir durum olduğuna dikkat çekti. Migrenin kişisel yatkınlık zemininde ortaya çıktığına ve başka bir hastalığa bağlı olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Neyal, “Çoğu hastada ağrı başka bir uyarı olmaksızın başlar, ancak bazı hastalarda ağrı başlamadan önce ortaya çıkar. Ağrının geldiğini haber veren belirtiler vardır” dedi.
Migren tanısının hastadan alınan tıbbi öykü ve muayene ile konulduğunu belirten Prof. Dr. Neyal, “Ağrının ne kadar zamandır olduğu, ataklarla gelip gelmediği, sıklığı, bir atağın süresi, ağrının karakteri, başladığı bölge, başlama, ilerleme ve sonlanma özellikleri, ağrıyla birlikte bulunan durumlar, ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler gibi birçok özellik ağrının migren özelliklerine sahip olup olmadığını gösterir” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Neyal, kan tahlilleri, beyin MR’ı gibi tetkiklerin tanı amacıyla değil, migreni taklit edebilecek ve bazıları hayati öneme sahip hastalıklara ilişkin şüphelerin dışlanması amacıyla değerlendirildiğini kaydetti. Migren ataklarında ağrı başlarken hafif veya orta şiddette olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Neyal, şöyle devam etti: “Erken dönemde ilaç alınmamışsa sonraki saatlerde zonklayıcı karakter kazanır ve çok şiddetli hale gelir. Eğilmek, kalkmak, öksürmek, başı sallamak gibi herhangi bir fiziksel aktivite yapılması baş ağrısını çok şiddetlendirebilir. Kişiler bunu bazen ‘öne eğildiğimde beynim dışarı akacak gibi hissediyorum’ şeklinde ifade ederler. Ağrı aynı kişinin farklı ataklarında bazen sağ, bazen soldan olmak üzere tek taraflı başlayabilir.”
Ataklarda ışık ve sesten aşırı rahatsız olma, bulantı veya kusma da görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Neyal, şu bilgileri paylaştı: “Kokulara karşı şiddetli duyarlılık olabilir. Huzursuzluk, iştahsızlık, isteksizlik, hareketlerin beceriksizleşmesi, bağırsak hareketlerinde değişiklikler, dikkat dağınıklığı, konuşurken doğru kelimeleri bulmada zorluk gibi farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin her hastada hatta aynı kişinin bütün ataklarında ortaya çıkması gerekmez. İlaç alınmamış bir atak dönemi en az 4 saat en çok 72 saat sürer ancak genellikle 24 saati aşmaz.”
Münife Neyal: Atağın ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlar vardır
Migren atağının ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlara değinen Prof. Dr. Neyal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açlık, uyku düzen değişiklikleri (Alışılandan az ya da çok uyumak), parlak ışıklar, ağır kokular gibi şiddetli duyusal uyaranlara maruz kalmak, sigara içmek veya içilen ortamlarda bulunmak, raf ömrünü uzatan bazı maddeleri barındıran yiyecek ve içecekler, alkol (Özellikle fermente içkiler), işlenmiş veya konserve yapılmış etler vb. yiyecekler, doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçların kullanılması atağın ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Kişilerin ataklarını kolaylaştıran durumları fark ederek, uzak durmaları atak sayısını azaltacaktır. Baş ağrısının sıklığı, şiddeti ya da karakteri değişirse mutlaka bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekir. Bu durumda ayırıcı tanı açısından hastaların tekrar değerlendirilmesi gerekir. Eğer baş ağrısına neden olabilecek başka bir hastalık gelişmişse bunun tedavisine öncelik verilir.”
Tedavinin amacı
“Tedavide amaç baş ağrısının ömür boyu olmamasını sağlamak değildir. Böyle bir tedavi biçimi bugüne kadar keşfedilmedi” diyen Prof. Dr. Neyal, sözlerini şöyle tamamladı: “Tedavini amacı atakların şiddet ve sıklığını azaltarak yaşam kalitesini ve özel yaşam, iş ve okulda günlük işlevselliği artırmaktır. Tedavi yanıtında kişisel faktörler önemlidir. Aynı ilaçtan bazı hastalar daha düşük dozda fayda görürken, bazıları daha yüksek dozda fayda görür. Tedavi sırasında hastaların düzenli takibi ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi, bireysel doz ayarlamaları tedavi başarısında önemlidir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münife Neyal, migrenin toplumda sık görülen bir durum olduğunu belirtti
Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münife Neyal, her yaşta ortaya çıkabilen migrenin toplumda oldukça sık görüldüğünü söyledi.
Prof. Dr. Neyal, migrenin, ataklar şeklinde gelen, kendine özgü belirtileri bulunan baş ağrısı dönemleri ile karakterize bir durum olduğuna dikkat çekti. Migrenin kişisel yatkınlık zemininde ortaya çıktığına ve başka bir hastalığa bağlı olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Neyal, “Çoğu hastada ağrı başka bir uyarı olmaksızın başlar, ancak bazı hastalarda ağrı başlamadan önce ortaya çıkar. Ağrının geldiğini haber veren belirtiler vardır” dedi.
Migren tanısının hastadan alınan tıbbi öykü ve muayene ile konulduğunu belirten Prof. Dr. Neyal, “Ağrının ne kadar zamandır olduğu, ataklarla gelip gelmediği, sıklığı, bir atağın süresi, ağrının karakteri, başladığı bölge, başlama, ilerleme ve sonlanma özellikleri, ağrıyla birlikte bulunan durumlar, ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler gibi birçok özellik ağrının migren özelliklerine sahip olup olmadığını gösterir” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Neyal, kan tahlilleri, beyin MR’ı gibi tetkiklerin tanı amacıyla değil, migreni taklit edebilecek ve bazıları hayati öneme sahip hastalıklara ilişkin şüphelerin dışlanması amacıyla değerlendirildiğini kaydetti. Migren ataklarında ağrı başlarken hafif veya orta şiddette olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Neyal, şöyle devam etti: “Erken dönemde ilaç alınmamışsa sonraki saatlerde zonklayıcı karakter kazanır ve çok şiddetli hale gelir. Eğilmek, kalkmak, öksürmek, başı sallamak gibi herhangi bir fiziksel aktivite yapılması baş ağrısını çok şiddetlendirebilir. Kişiler bunu bazen ‘öne eğildiğimde beynim dışarı akacak gibi hissediyorum’ şeklinde ifade ederler. Ağrı aynı kişinin farklı ataklarında bazen sağ, bazen soldan olmak üzere tek taraflı başlayabilir.”
Ataklarda ışık ve sesten aşırı rahatsız olma, bulantı veya kusma da görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Neyal, şu bilgileri paylaştı: “Kokulara karşı şiddetli duyarlılık olabilir. Huzursuzluk, iştahsızlık, isteksizlik, hareketlerin beceriksizleşmesi, bağırsak hareketlerinde değişiklikler, dikkat dağınıklığı, konuşurken doğru kelimeleri bulmada zorluk gibi farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin her hastada hatta aynı kişinin bütün ataklarında ortaya çıkması gerekmez. İlaç alınmamış bir atak dönemi en az 4 saat en çok 72 saat sürer ancak genellikle 24 saati aşmaz.”
Münife Neyal: Atağın ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlar vardır
Migren atağının ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlara değinen Prof. Dr. Neyal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açlık, uyku düzen değişiklikleri (Alışılandan az ya da çok uyumak), parlak ışıklar, ağır kokular gibi şiddetli duyusal uyaranlara maruz kalmak, sigara içmek veya içilen ortamlarda bulunmak, raf ömrünü uzatan bazı maddeleri barındıran yiyecek ve içecekler, alkol (Özellikle fermente içkiler), işlenmiş veya konserve yapılmış etler vb. yiyecekler, doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçların kullanılması atağın ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Kişilerin ataklarını kolaylaştıran durumları fark ederek, uzak durmaları atak sayısını azaltacaktır. Baş ağrısının sıklığı, şiddeti ya da karakteri değişirse mutlaka bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekir. Bu durumda ayırıcı tanı açısından hastaların tekrar değerlendirilmesi gerekir. Eğer baş ağrısına neden olabilecek başka bir hastalık gelişmişse bunun tedavisine öncelik verilir.”
Tedavinin amacı
“Tedavide amaç baş ağrısının ömür boyu olmamasını sağlamak değildir. Böyle bir tedavi biçimi bugüne kadar keşfedilmedi” diyen Prof. Dr. Neyal, sözlerini şöyle tamamladı: “Tedavini amacı atakların şiddet ve sıklığını azaltarak yaşam kalitesini ve özel yaşam, iş ve okulda günlük işlevselliği artırmaktır. Tedavi yanıtında kişisel faktörler önemlidir. Aynı ilaçtan bazı hastalar daha düşük dozda fayda görürken, bazıları daha yüksek dozda fayda görür. Tedavi sırasında hastaların düzenli takibi ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi, bireysel doz ayarlamaları tedavi başarısında önemlidir.”
Kaynak: İHA
İzmir ulaşımında devrim: Kendi yazılımıyla akıllı duraklar artık hizmette!
Bireysel silahlanmanın iç yüzü ve tehlikeleri
Bucalılar dikkat: 17 saat sular kesilecek
“Bir Cumhuriyet Şarkısı” galasına BASİFED’den destek
Kaymakam Niğdelioğlu Cumhuriyet Bayramı'nda görevine başladı
Başkan Tugay’dan 29 Ekim mesajı: Son nefesime kadar mücadele edeceğim
Cumhuriyet Bayramı'nda Türk Yıldızları'ndan hava gösterisi
Gökhan Şensan vefat etti
Menemen CHP'de Cumhuriyet coşkusu
Klasik arabalarla İzmir turu
Son Girilen Haberler
TUSAŞ saldırısında yeni detay
TUSAŞ'a gerçekleştirilen saldırıda yeni taksi detayı ortaya çıktı.
MasterChef çorbalar: En lezzetli çorba tarifleri
MasterChef Türkiye’nin bu akşamki bölümünde yarışmacılar, ikili düellolarda çeşit çeşit çorbaları yapmaya çalışacak. MasterChef çorba tariflerinden en lezzetlilerini sizler için derledik. İşte detaylar…
Bir kadın cinayeti daha: Kuzenini bıçaklayarak öldürdü
Pendik’te, Talip Y. isimli erkek, kuzeni 18 yaşındaki Duygu Şahin'i önce darbetti. Ardından aldığı darbeler sonucu bayılan Şahin'i bıçaklayarak öldürdü.