Organ nakli bekleyen hasta sayısı 32 bine yaklaşıyor, yılda 2 bin kişi hayatını kaybediyor
Organ nakli bekleyen hasta sayısı 32 bine yaklaşıyor, yılda 2 bin kişi hayatını kaybediyor
EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, 2023 yılına ait istatistiğe göre organ nakli bekleyen hasta sayısının 32 binlere ulaştığına vurgu yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 19.11.2024 05:30
Haber Güncellenme Tarihi: 18.11.2024 12:24
Kaynak:
İHA
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı tarafından "Organ Nakli ve Kalp Destek Cihazları Paneli" düzenlendi. Etkinliğin moderatörlüğünü EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Konsultasyon Liyezon Psikiyatrisi (KLP) Birimi Sorumlusu Prof. Dr. Nazlı Burcu Özbaran üstlendi. Panel, EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Cahide Aydın Dersliği'nde gerçekleştirildi.
Panele konuşmacı olarak EÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Dr. Öğretim Üyesi Ümit Kahraman, EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras ve EÜ Kalp Destek Cihazı ve Kalp Nakil Polikliniği Koordinatörü Hemşire Derya Kayıhan katıldı. Etkinlikte, “Son Dönem Kalp Yetersizliğinde Ventriküler Destek Cihazları”, “Kalp Nakli, Kalp Destek Cihazları ve Nakil Koordinasyonu” ve “Organ Nakline Genel Bakış” gibi başlıklar altında sunumlar yapıldı. Katılımcılar, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı KLP Birimi kapsamında organ nakli ve kalp destek cihazı uygulamaları sırasında psikiyatrik destek sağlayan asistan hekimlere bilgi verildi.
“Son Dönem Kalp Yetersizliğinde Ventriküler Destek Cihazları” başlıklı sunum yapan EÜ Kalp Damar Cerrahisi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ümit Kahraman, “Kalp yetmezliği görülme oranları ülkeden ülkeye değişiyor. Yetişkinlerde daha çok koroner arter hastalığı olarak ya da hipertansiyon gibi nedenlerle görülürken çocuklarda konjestif kalp hastalıkları daha ağırlıkta. Bizim amacımız; hastayı hayatta tutmak, hastaneye yatışı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmak” dedi.
Süreçte son çarenin kalp nakli olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Kahraman, “Bu süreçte nihai çözüm kalp nakli. Fakat yeterli donör sayısı hem yetişkinlerde hem de çocuklarda oldukça az. Kalp nakli bekleme listeleri çocuklarda yetişkinlere göre yaklaşık iki, iki buçuk kat daha fazla. Tedavi için kullanılabilecek en iyi yöntemlerden biri ‘Ventriküler Destek Cihazları’. Bu nedenle ventriküler destek cihazlarını kullanmamız gerekiyor. Ventriküler destek cihazlarının farklı çeşitlerde ve farklı boyutlarda olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Kalp destek cihazı implantasyonu ve kalp nakli klinik deneyimlerinden söz eden EÜ Kalp Destek Cihazı ve Kalp Nakil Polikliniği Koordinatörü Hemşire Derya Kayıhan, “Kliniğimizde 1998 yılından itibaren 300’ü bulan kalp nakil sayımız var. Bunların 34’ünü çocuk hastalarımız oluşturmakta. Kalp nakil bekleme sürecinde de toplamda 706 hastaya kalp destek cihazlarını implante etmiştik, bunların 42’sini yine çocuk hastalar oluşturuyor. Bu süreç hala devam ediyor. İleri evre kalp yetmezliğinin en etkin tedavisi kalp nakli ancak donör azlığı, bazı hastaların donör olamamaları gibi nedenlerden dolayı kalp destek cihazlarının kullanımı oldukça artmıştır. Geçmişte implante edilen kalp destek cihazları oldukça büyük mekanik aparatlara sahipken yeni nesilde artık çocuklar; üzerlerinde taşıyabiliyor, taburcu olabiliyor, okula gidebiliyor, günlük işlerini gerçekleştirebiliyorlar. Kalp yetmezliği hastaları multidisipliner bir yaklaşımla değerlendiriyorlar; ilk olarak kardiyologlar tarafından tanılandıktan sonra göğüs hastalıkları gibi pek çok branş tarafından değerlendirildikten sonra kalp akciğer nakil konseyine hazırlanıyor. Bu noktada da yetişkin ve çocuk bölümünde psikiyatri hekimlerin değerlendirmesine geçildikten sonra konseye çıkarılıyorlar. Konseyde çıkacak kararlar ile ilgili de aileyi ve çocuğu bilgilendiriyoruz” dedi.
Organ nakli konusunu geniş bir çerçeveden anlatan EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, “Organ bağışı, toplumda başlayıp toplumda biten kompleks bir yapı. Organ bağışını, yalnızca tıp olarak düşünemiyoruz; etiği, dini, sosyolojiyi de kapsayan bir yapı bu. Organ bağışında kişi, hayattayken kendi serbest iradesiyle organ bağışlama formu doldurursa bir nevi bunu vasiyet etmiş oluyor. Ailelerin organlarını bağışlamak istediklerini bilmeleri çok önemli çünkü aile, beyin ölümü gerçekleştiğinde bu konudaki karar merci oluyor” diye konuştu.
İZMİR ORGAN BAĞIŞINDA ORTALAMANIN ÜZERİNDE YER ALIYOR
Organ nakli bekleyen hasta sayıları ile ilgili açıklamalarda bulunan Aras, “2023 yılındaki istatistiğe göre organ nakli bekleyen hasta sayıları 32 binlerde. Biz canlı da olsa kadavra da olsa organ bulmaya çalışsak bile bu oranı maalesef kapatamıyoruz. Yılda yaklaşık iki bin kişiyi organ nakli beklerken kaybediyoruz. Bekleme listelerindeki sayılar artarken biz bunun sadece yaklaşık yüzde 18’ine kadar organ bulabiliyoruz. Genel olarak Avrupa’da kadavra donör oranında biz 52’nci sıradayız, kadavra donörlerin kullanımı konusunda da organları çeşitli nedenlerle kullanamadığımız oluyor. Sadece kadavradan nakil yapılacağında sayılar aşağılardayken toplam nakil oranlarında daha iyi sayılara ulaşıyoruz. Bu açığı canlı donörlerle kapatıyoruz. İzmir sayılarına bakıldığında da bağış oranları Türkiye genelinde beşte bir olurken İzmir’de üçte bir oranında oluyor. İzmir bu konuda Türkiye oranına göre her zaman daha iyi konumda” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, 2023 yılına ait istatistiğe göre organ nakli bekleyen hasta sayısının 32 binlere ulaştığına vurgu yaptı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı tarafından "Organ Nakli ve Kalp Destek Cihazları Paneli" düzenlendi. Etkinliğin moderatörlüğünü EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Konsultasyon Liyezon Psikiyatrisi (KLP) Birimi Sorumlusu Prof. Dr. Nazlı Burcu Özbaran üstlendi. Panel, EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Cahide Aydın Dersliği'nde gerçekleştirildi.
Panele konuşmacı olarak EÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Dr. Öğretim Üyesi Ümit Kahraman, EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras ve EÜ Kalp Destek Cihazı ve Kalp Nakil Polikliniği Koordinatörü Hemşire Derya Kayıhan katıldı. Etkinlikte, “Son Dönem Kalp Yetersizliğinde Ventriküler Destek Cihazları”, “Kalp Nakli, Kalp Destek Cihazları ve Nakil Koordinasyonu” ve “Organ Nakline Genel Bakış” gibi başlıklar altında sunumlar yapıldı. Katılımcılar, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı KLP Birimi kapsamında organ nakli ve kalp destek cihazı uygulamaları sırasında psikiyatrik destek sağlayan asistan hekimlere bilgi verildi.
“Son Dönem Kalp Yetersizliğinde Ventriküler Destek Cihazları” başlıklı sunum yapan EÜ Kalp Damar Cerrahisi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ümit Kahraman, “Kalp yetmezliği görülme oranları ülkeden ülkeye değişiyor. Yetişkinlerde daha çok koroner arter hastalığı olarak ya da hipertansiyon gibi nedenlerle görülürken çocuklarda konjestif kalp hastalıkları daha ağırlıkta. Bizim amacımız; hastayı hayatta tutmak, hastaneye yatışı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmak” dedi.
Süreçte son çarenin kalp nakli olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Kahraman, “Bu süreçte nihai çözüm kalp nakli. Fakat yeterli donör sayısı hem yetişkinlerde hem de çocuklarda oldukça az. Kalp nakli bekleme listeleri çocuklarda yetişkinlere göre yaklaşık iki, iki buçuk kat daha fazla. Tedavi için kullanılabilecek en iyi yöntemlerden biri ‘Ventriküler Destek Cihazları’. Bu nedenle ventriküler destek cihazlarını kullanmamız gerekiyor. Ventriküler destek cihazlarının farklı çeşitlerde ve farklı boyutlarda olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
HASTANEYE BAĞLI KALMADAN YAŞAMLARINI SÜRDÜREBİLİYORLAR
Kalp destek cihazı implantasyonu ve kalp nakli klinik deneyimlerinden söz eden EÜ Kalp Destek Cihazı ve Kalp Nakil Polikliniği Koordinatörü Hemşire Derya Kayıhan, “Kliniğimizde 1998 yılından itibaren 300’ü bulan kalp nakil sayımız var. Bunların 34’ünü çocuk hastalarımız oluşturmakta. Kalp nakil bekleme sürecinde de toplamda 706 hastaya kalp destek cihazlarını implante etmiştik, bunların 42’sini yine çocuk hastalar oluşturuyor. Bu süreç hala devam ediyor. İleri evre kalp yetmezliğinin en etkin tedavisi kalp nakli ancak donör azlığı, bazı hastaların donör olamamaları gibi nedenlerden dolayı kalp destek cihazlarının kullanımı oldukça artmıştır. Geçmişte implante edilen kalp destek cihazları oldukça büyük mekanik aparatlara sahipken yeni nesilde artık çocuklar; üzerlerinde taşıyabiliyor, taburcu olabiliyor, okula gidebiliyor, günlük işlerini gerçekleştirebiliyorlar. Kalp yetmezliği hastaları multidisipliner bir yaklaşımla değerlendiriyorlar; ilk olarak kardiyologlar tarafından tanılandıktan sonra göğüs hastalıkları gibi pek çok branş tarafından değerlendirildikten sonra kalp akciğer nakil konseyine hazırlanıyor. Bu noktada da yetişkin ve çocuk bölümünde psikiyatri hekimlerin değerlendirmesine geçildikten sonra konseye çıkarılıyorlar. Konseyde çıkacak kararlar ile ilgili de aileyi ve çocuğu bilgilendiriyoruz” dedi.
Organ nakli konusunu geniş bir çerçeveden anlatan EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, “Organ bağışı, toplumda başlayıp toplumda biten kompleks bir yapı. Organ bağışını, yalnızca tıp olarak düşünemiyoruz; etiği, dini, sosyolojiyi de kapsayan bir yapı bu. Organ bağışında kişi, hayattayken kendi serbest iradesiyle organ bağışlama formu doldurursa bir nevi bunu vasiyet etmiş oluyor. Ailelerin organlarını bağışlamak istediklerini bilmeleri çok önemli çünkü aile, beyin ölümü gerçekleştiğinde bu konudaki karar merci oluyor” diye konuştu.
İZMİR ORGAN BAĞIŞINDA ORTALAMANIN ÜZERİNDE YER ALIYOR
Organ nakli bekleyen hasta sayıları ile ilgili açıklamalarda bulunan Aras, “2023 yılındaki istatistiğe göre organ nakli bekleyen hasta sayıları 32 binlerde. Biz canlı da olsa kadavra da olsa organ bulmaya çalışsak bile bu oranı maalesef kapatamıyoruz. Yılda yaklaşık iki bin kişiyi organ nakli beklerken kaybediyoruz. Bekleme listelerindeki sayılar artarken biz bunun sadece yaklaşık yüzde 18’ine kadar organ bulabiliyoruz. Genel olarak Avrupa’da kadavra donör oranında biz 52’nci sıradayız, kadavra donörlerin kullanımı konusunda da organları çeşitli nedenlerle kullanamadığımız oluyor. Sadece kadavradan nakil yapılacağında sayılar aşağılardayken toplam nakil oranlarında daha iyi sayılara ulaşıyoruz. Bu açığı canlı donörlerle kapatıyoruz. İzmir sayılarına bakıldığında da bağış oranları Türkiye genelinde beşte bir olurken İzmir’de üçte bir oranında oluyor. İzmir bu konuda Türkiye oranına göre her zaman daha iyi konumda” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
İzmir haber: Okul servisi tıra çarptı
Füze testi başarıyla tamamlandı: Hedefini tam isabetle vurdu
2024’te toplum psikolojik olarak nasıl etkilendi?
38 kişi hayatını kaybetmişti: Kazakistan'da yolcu uçağının düşme nedeni belli oldu
Türkiye Kültür Yolu Festivali 2025 takvimi belli oldu: İzmir’de Kültür Yolu Festivali ne zaman 2025?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nden Ercan Doğu'ya veda
Torbalı’da istinat duvarının çökmesinin ardından harekete geçildi
Büyükşehir’den İzmirlileri sevindiren karar: İZELMAN AŞ otoparklarına zam yok!
KİTVAK’tan hasta çocuklar için anlamlı yılbaşı etkinliği
ÖGHİD Yönetim Kurulu Başkanı Arıkan’dan eşit ücret çağrısı
Son Girilen Haberler
Cumhurbaşkanı'na hakaretten tutuklandı
Samsun'da Cumhurbaşkanı'na hakaretten serbest bırakılan şahıs, hakaret içeren yazıyı silmeyince tekrar gözaltına alındı. Mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Muğla'da korkutan deprem!
AFAD, Muğla Menteşe'de 3.9 büyüklüğünde deprem olduğunu duyurdu
İzmir açıklarında göçmen operasyonu!
İzmir'in Dikili ilçesi açıklarında 32 düzensiz göçmen yakalandı.