Depremde evlatlarını yitiren annelerden iyilik hareketi
Depremde evlatlarını yitiren annelerden iyilik hareketi
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde çocuklarını kaybeden Tülin Batmaz ve Seher Perincek, kurdukları vakıflar aracılığıyla çok sayıda çocuğun hayatına dokundu.
Depremde yitirdiği ikizlerinden ilham alarak Sayra&Çınar Vakfını kuran Tülin Batmaz, "Hatıra ormanı yaptık, 5 bin fidan dikildi. 6 kütüphane açtık. 2 deprem farkındalık gecesi yaptık. Bu gecelerde minimum 500'er kişilik katılımcılarla beraber, depremin çok daha anlaşılır hale gelmesi için sunumlar yaptık. Bugüne kadar 100'ü aşkın öğrenciye burs verir hale geldik. Onların sosyal faaliyetlerde de bulunmasını sağlamak için tam kapsamlı destek vermeye çalıştık. Sosyal projelerimizle yaklaşık 15 bin öğrenciye ulaştık. Afrika ülkelerinde 6 köyde su sebili yaptık. Malavi'de bir tropikal meyve bahçesi yaptık. O köylerdeki çocukların yaşadıklarını ve koşulların çok kötü olduğunu görünce çamurdan oyuncaklar yerine biz gerçek oyuncaklar hediye ettik. Çıplak ayaklarına ayakkabılar giydirdik" dedi.
Batmaz, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde de bölgeye 3 insani yardım tırı gönderdiklerini kaydederek, çok sayıda okulda derslikler yaptırdıklarını, ana sınıfı, kütüphane, bilgisayar laboratuvarları oluşturduklarını, çocuk parkları kurulmasını sağladıklarını anlattı.
POZİTİFE ÇEVİRMEMİZ GEREKİYOR
Depremde 7 yaşında yaşamını yitiren oğlu Umut'un adı yaşatmak için Yüreklere Umut Vakfını (YUVA)’nı kuran Seher Perincek ise, süreci şöyle anlattı: "Hem enkaz altında kaldık hem çocuğumuzu yanı başımızda hiç müdahale edemeden kaybettik. Dolayısıyla o süreçler kolay değil. Bunu bir şekilde pozitife çevirmemiz gerekiyor. Matemde kalarak hayat devam etmiyor. Biz de bunu vakıf kurarak gerçekleştirdik. Açıkçası şu kadar çocuğa ulaştık demeyi şık bulmuyorum. Hayat matematik değil. Hayatına dokunduğunuz, farkındalık yarattığınız bir çocuk da olabilir, milyonlarca çocuk da. Değer kattığınız bir çocuk aslında sizin geleceğe yaptığınız bir yatırım. Özünde aslında yine size dönecek olan bir farkındalık. Biz o çocuklara dokunduğumuz zaman onların yüzünde mutluluğu gördüğümüz zaman ben biliyorum ki evet umutluyuz, bu hayata tutunmak, dokunmak için daha çok sebebimiz var."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Depremde evlatlarını yitiren annelerden iyilik hareketi
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde çocuklarını kaybeden Tülin Batmaz ve Seher Perincek, kurdukları vakıflar aracılığıyla çok sayıda çocuğun hayatına dokundu.
Depremde yitirdiği ikizlerinden ilham alarak Sayra&Çınar Vakfını kuran Tülin Batmaz, "Hatıra ormanı yaptık, 5 bin fidan dikildi. 6 kütüphane açtık. 2 deprem farkındalık gecesi yaptık. Bu gecelerde minimum 500'er kişilik katılımcılarla beraber, depremin çok daha anlaşılır hale gelmesi için sunumlar yaptık. Bugüne kadar 100'ü aşkın öğrenciye burs verir hale geldik. Onların sosyal faaliyetlerde de bulunmasını sağlamak için tam kapsamlı destek vermeye çalıştık. Sosyal projelerimizle yaklaşık 15 bin öğrenciye ulaştık. Afrika ülkelerinde 6 köyde su sebili yaptık. Malavi'de bir tropikal meyve bahçesi yaptık. O köylerdeki çocukların yaşadıklarını ve koşulların çok kötü olduğunu görünce çamurdan oyuncaklar yerine biz gerçek oyuncaklar hediye ettik. Çıplak ayaklarına ayakkabılar giydirdik" dedi.
Batmaz, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde de bölgeye 3 insani yardım tırı gönderdiklerini kaydederek, çok sayıda okulda derslikler yaptırdıklarını, ana sınıfı, kütüphane, bilgisayar laboratuvarları oluşturduklarını, çocuk parkları kurulmasını sağladıklarını anlattı.
POZİTİFE ÇEVİRMEMİZ GEREKİYOR
Depremde 7 yaşında yaşamını yitiren oğlu Umut'un adı yaşatmak için Yüreklere Umut Vakfını (YUVA)’nı kuran Seher Perincek ise, süreci şöyle anlattı: "Hem enkaz altında kaldık hem çocuğumuzu yanı başımızda hiç müdahale edemeden kaybettik. Dolayısıyla o süreçler kolay değil. Bunu bir şekilde pozitife çevirmemiz gerekiyor. Matemde kalarak hayat devam etmiyor. Biz de bunu vakıf kurarak gerçekleştirdik. Açıkçası şu kadar çocuğa ulaştık demeyi şık bulmuyorum. Hayat matematik değil. Hayatına dokunduğunuz, farkındalık yarattığınız bir çocuk da olabilir, milyonlarca çocuk da. Değer kattığınız bir çocuk aslında sizin geleceğe yaptığınız bir yatırım. Özünde aslında yine size dönecek olan bir farkındalık. Biz o çocuklara dokunduğumuz zaman onların yüzünde mutluluğu gördüğümüz zaman ben biliyorum ki evet umutluyuz, bu hayata tutunmak, dokunmak için daha çok sebebimiz var."
AA