Kaygılı bağlanma nedir? Kaygılı bağlanma belirtileri

İlişkilerimizi yaşama şeklimizi, bağlanma biçimlerimiz belirler. Psikolojide dört farklı bağlanma biçimi bulunur ve kişilerin kurduğu ilişkiler bu bağlanma biçimlerine göre kurulur. Bağlanma biçimleri, güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma, reddedici bağlanma ve kaygılı bağlanma olarak ifade edilir. Bugün sizlere ikili ilişkilerde sıklıkla görülen kaygılı bağlanma modelinden söz edeceğiz.

Geçmişte yaşadığınız ilişkilerinizi gözünüzün önüne getirin, partnerinizin sürekli olarak sizden onay beklediği, sürekli olarak onu sevdiğinizden emin olmak istediği kaygılı tavırları oluyor muydu? Bu sorulara cevabınız evetse kaygılı bağlanma stiline sahip bir partnere sahiptiniz demektir. Bu kişiler, ilişkilerinde sürekli olarak onay ve güven arayışı içindedir ve sıkça terk edilme korkusu yaşarlar. Kaygılı bağlanma biçimine daha detaylı göz atalım…

KAYGILI BAĞLANMA NEDİR?

Kaygılı bağlanma, bir bireyin çocukluk döneminde ebeveynleriyle yaşadığı deneyimlerden kaynaklanan bir bağlanma stilidir. Bu bağlanma tarzına sahip kişiler, genellikle sevdikleri kişilerden onay alma, sürekli sevgi ve ilgi görme ihtiyacı duyarlar. İlişkilerinde güvensizlik ve terk edilme korkusuyla hareket ettikleri için, partnerlerinden aşırı derecede yakınlık ve dikkat beklerler. Bu durum, romantik ilişkilerde ya da yakın arkadaşlıklar gibi bağlarda ciddi sorunlar yaratır.

KAYGILI BAĞLANMA BELİRTİLERİ

Kaygılı bağlanma stiline sahip olan kişilerde çeşitli belirtiler gözlemlenebilir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

Terk edilme korkusu:

Kaygılı bağlanan kişiler, partnerinin ilgisinin azalacağı veya ilişkiyi sonlandıracağına dair sürekli bir endişe taşırlar. Ortada böyle düşünmesini gerektirecek hiçbir durumun olmasına gerek yoktur.

Sürekli onay arayışı:

Partnerlerinin sevgisini ve ilgisini sürekli teyit etme ihtiyacı duyarlar. Sık sık sevildiklerini duymadıkları takdirde artık sevilmediklerini düşünmeye başlarlar ve kafalarında çeşitli senaryolar kurarlar.

Aşırı bağımlılık:

Bu kişiler, partnerinden fazla yakınlık beklerler ve ayrılık anlarında yoğun kaygı yaşarlar. O kişiye kısa sürede körü körüne bağlandıkları için ayrılma fikrini kolayca kabullenemezler.

Duygusal iniş çıkışlar:

İlişkinin küçük bir sorununda bile yoğun duygusal tepkiler verebilirler. Ve ilişki içerisindeki en ufak sorunda ayrılacaklarını düşünürler.

Kıskançlık ve güvensizlik:

Partnerin sadakatinden sürekli şüphe duyarak kıskanç davranışlar sergilerler. Sevildiğini ve onaylandığını sıkça duymadığı zamanlarda kıskançlık ve güvensizlikleri kendini daha çok ortaya çıkarır.

İlişkiye aşırı odaklanma:

İlişki merkezli düşünme eğiliminde olabilir ve hayatlarının diğer alanlarını ihmal edebilirler. Hayatının merkezine partnerlerini koyarlar ve kalan tüm sosyal çevresini gözardı ederek kendilerini onlardan soyutlarlar. Yalnızca partnerleriyle vakit geçirmek isterler, aynı şekilde partnerlerinin de yalnızca kendileriyle vakit geçirmesini isterler.

KAYGILI BAĞLANMA NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Kaygılı bağlanma, tedavi edilebilen bir bağlanma tarzıdır. Aşağıda bazı tedavi yöntemlerini sıraladık…

Psikoterapi:

Kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerin, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve bağlanma odaklı terapi ile olumlu sonuçlar elde etmesi mümkündür. Terapist, bireyin geçmiş deneyimlerini inceleyerek bağlanma tarzını anlamasına ve ilişkilere dair daha sağlıklı davranışlar geliştirmesine yardımcı olur.

Farkındalık Geliştirme:

Bireyler, duygusal tepkilerinin farkına vararak bu duyguları kontrol etmeyi öğrenebilir. Bu süreçte meditasyon ve farkındalık egzersizleri, kaygıyı yönetmede yardımcı olur.

Sağlıklı İletişim Becerileri Geliştirme:

İlişkilerde dürüst ve açık iletişim kurmak, kişinin duygusal ihtiyaçlarını ifade etmesine yardımcı olur. Bu durum, ilişkilerdeki güvensizlik hissini azaltarak karşılıklı güven inşa edilmesini sağlar.

Kendine Değer Verme:

Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, genellikle kendi değerleri hakkında şüphe duydukları için sürekli dış onaya ihtiyaç duyarlar. Kendine değer verme üzerinde çalışmak, bu bağımlılığı azaltmaya yardımcı olur.

Destekleyici İlişkiler Kurma:

Güvenli bağlanma stillerine sahip bireylerle ilişkiler kurmak, kaygıyı azaltma ve güvenli bağlanma becerisi konusunda faydalı olabilir.