Yaşla birlikte azalan arkadaşlıklar: Seçicilik mi, zorunluluk mu?

Bireylerin yaşının ilerlemesiyle beraber çevresindeki arkadaş sayısının azalmasındaki temel nedenleri değerlendiren Psikolog Özlem Sena Depecik, zamanla arkadaş çevresinin daraldığını ve daha derin, anlamlı ilişkiler kurma ihtiyacının arttığını belirtti

Haber Giriş Tarihi: 23.10.2024 12:37
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2024 12:47
Muhabir: MERVE AĞRIÇ
Yaşla birlikte azalan arkadaşlıklar: Seçicilik mi, zorunluluk mu?

Gelişen teknoloji ve sosyal medyanın etkisi, bireylerin arkadaşlık ilişkilerine olan bakış açısını köklü bir şekilde değiştirmeye devam ediyor. Bireyler artık ilişkilerini yüz yüze görüşmelere ek olarak dijital platformlar üzerinden sürdürebiliyor, ancak bu durum ilişkilerin niteliğini de yeniden şekillendiriyor. Özellikle yaş ilerledikçe, evlilik, kariyer değişiklikleri ve çocuk sahibi olma gibi hayatın önemli dönüm noktaları, bireylerin arkadaşlıklarına olan yaklaşımlarını daha seçici hale getiriyor. Bu bağlamda, sosyal medyanın da etkisine dikkat çeken Psikolog Özlem Sena Depecik, bireylerin zamanla arkadaş çevresinin daraldığını ve daha derin, anlamlı ilişkiler kurma ihtiyacının arttığını belirtti. Aynı zamanda Depecik, bunun yanı sıra, toksik arkadaşlıklardan uzak durmanın ve sağlıklı ilişkiler geliştirmenin psikolojik sağlık açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

SOSYAL MEDYA ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİNİ NASIL ETKİLİYOR?

Yaşın ilerlemesiyle beraber bireylerdeki arkadaş sayısının azalmasının temel nedenlerini değerlendiren Depecik, evlilik, çocuk sahibi olma, kariyer değişiklikleri gibi önemli hayat olaylarının bireylerin önceliklerini ve zamanını değiştirdiğini dile getirdi. Bu durumun eski arkadaşlıkların zayıflamasına veya yeni arkadaşlıklar kurmak için daha az bir zaman olmasına neden olabileceğini ifade eden Depecik, “Yaşla birlikte ortak ilgi alanları ve değerler değişebiliyor. Bu durum, eski arkadaşlarla ortak noktaların azalmasına ve yeni arkadaşlıklar kurmak için farklı ortamlara ihtiyaç duyulmasına yol açabiliyor. Aynı zamanda coğrafi uzaklaşma da bu durumu etkiliyor. İş veya eğitim nedeniyle farklı şehirlere taşınmak arkadaşlıkların kopmasına neden olabiliyor. Sosyal medya kullanımı da artıyor bu da bir etken. Sosyal medya sanal bir arkadaşlık ağı sunsa da gerçek hayattaki derin ve anlamlı ilişkilerin yerini alamaz. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber de bireyler daha çok konfor alanında yalnız kalmayı tercih ediyor” dedi. Psikolojik faktörlerin de arkadaşlık konusunda önemli bir etken olduğunu aktaran Depecik, “Yaşlılıkta yalnızlık hissi, sosyal kaygı veya depresyon gibi psikolojik sorunlar, bireyin sosyalleşmekten kaçınmasına neden olabiliyor. Bireyler psikolojik olarak kendilerini iyi hissetmediklerinde, daha huzurlu ve konforlu alanları tercih edebiliyorlar. Yalnız kalmak kendini dinlemek isteyebiliyorlar” ifadelerine yer verdi.

SOSYALLEŞMEK STRESİ AZALTIYOR

Arkadaş edinmenin psikolojik etkilerine değinen Depecik, insanın sosyal bir varlık olması nedeniyle sosyalleşmesinin ve arkadaşlık bağı kurmasının büyük önem taşıdığını belirtti. Güçlü sosyal bağların, mutluluk ve yaşam memnuniyetini artırdığını ifade eden Depecik, “Bireylerin güçlü sosyal bağlarının olması, günlük yaşantısını önemli ölçüde etkiliyor. Bu güçlü bağlar sayesinde birey kendini yalnız hissetmiyor veya yalnız hissettiği zamanda iletişim kurabileceği birileri oluyor. Bu da kendisini daha mutlu ve huzurlu hissetmesine neden oluyor. Aynı zamanda arkadaşlarla vakit geçirmek, stresin azalmasına ve duygusal sağlığın iyileşmesine yardımcı oluyor. Kabul gören ve değer verilen bir arkadaşlık çevresine sahip olmak da öz değeri artırıyor. Zor zamanlarda arkadaşlardan gelen destek bireyin daha güçlü hissetmesini sağlıyor. Bir de farklı bakış açılarına sahip arkadaşlarla etkileşim kurmak kişisel büyümeyi ve gelişimi destekliyor. Bireyin olaylara farklı açılardan bakmasına olanak sağlıyor” diye aktardı.

TOKSİK ARKADAŞLIĞIN 5 TEMEL ÖZELLİĞİ

Toksik arkadaşlıkların bireyin duygusal, zihinsel veya fiziksel sağlığını olumsuz etkilediğini vurgulayan Depecik, “Bu tür arkadaşlıklarda genellikle sürekli eleştiri, aşağılama ve yargılama söz konusu olabiliyor. Kendi çıkarları için başkalarını kullanma veya duygusal şantaj yapma gibi davranışlar sergilenebiliyor. Manipüle ederek kendi isteklerini dayatabiliyorlar. Aynı zamanda toksik arkadaşlıklar, bireyi sosyal çevresinden uzaklaştırabiliyor. Kendisi yeteri kadar sosyal olsa da karşısındaki bireyin sosyalleşmesini istemeyebiliyorlar. Sadece kendisi ile iletişim kurmasını ve kendisinden başka kimse ile bağ kurmamasını isteyebiliyorlar. Bu da bireylerin çevresindeki arkadaş sayısının azalmasına neden oluyor.  Toksik arkadaşlıklarda güvensizlik meydana gelebiliyor. Arkadaşa güvenmek zorlaşıyor ve sürekli bir endişe hali yaşanabiliyor. Toksik bir arkadaş; sürekli eleştirir ve aşağılar, manipülatif davranışlar sergiler, sınırları çiğner, destekleyici değil yıkıcıdır, kıskançlık ve rekabet duygularını besler. Toksik arkadaşlıklar, uzun vadede ciddi psikolojik sorunlara yer açabiliyor” dedi.

ARKADAŞLIĞA OLAN BAKIŞ AÇISI DEĞİŞİYOR

Geçtiğimiz yıllara kıyasla bireylerin arkadaşlığa olan yaklaşımını değerlendiren Depecik, sosyal medya ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte arkadaşlık kavramının da önemli ölçüde değiştiğini aktardı. Sanal ortamda daha fazla arkadaşlık edinme imkânın olduğunu belirten Depecik, “Sanal ortamda arkadaşlık edinme imkânı artsa da gerçek hayattaki derin bağlara olan ihtiyaç da artıyor. Sosyal medya platformları, geniş bir arkadaş çevresi oluşturmayı kolaylaştırırken, gerçek hayattaki etkileşimlerin yerini tam olarak alamıyor. Akıllı telefonlar sayesinde her an her yerde iletişim kurabilmek arkadaşlıkları canlı tutsa da derin sohbetler için yeterli olmayabiliyor. Yüz yüze iletişim kurmak her zaman daha etkili oluyor. Aynı zamanda bireyler özellikle yaşı artıkça sayıdan ziyade kaliteli arkadaşlığa önem vermeye başlıyor. Karşılıklı saygı ve sevgi ön plana çıkıyor. Çevrelerinde iyi niyetli olmayan veya anlaşamadıkları bireylerle direkt olarak iletişimi kesip, daha kaliteli ve stressiz arkadaşlıkları tercih ediyorlar. Aynı zamanda teknolojinin gelişmesiyle yalnızlık hissi de artıyor. Bu durum bireyleri daha anlamlı ilişkiler kurmaya yöneltiyor. Arkadaşlık, insan hayatındaki en değerli varlıklardan biri. Yaş ilerledikçe arkadaş sayısının azalması doğal olsa da kaliteli ilişkiler kurmaya devam etmek önemli. Toksik arkadaşlıklardan uzak durmak ve yeni arkadaşlıklar kurmak için çaba göstermek psikolojik sağlığımız için oldukça faydalı” sözlerine yer verdi.

Kaynak: MERVE AĞRIÇ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.