Bilal Erdoğan "İnsan Hakları Eğitim Kampı"nda gençlerle bir arada
Bilal Erdoğan "İnsan Hakları Eğitim Kampı"nda gençlerle bir arada
Bilal Erdoğan, "Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız, azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı'yı yakalayabiliriz, geçebiliriz." şeklinde konuştu.
Haber Giriş Tarihi: 16.09.2024 00:29
Haber Güncellenme Tarihi: 16.09.2024 00:35
Kaynak:
AA
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız; azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı'yı yakalayabiliriz, geçebiliriz. Bizim dinimiz, inancımız, kültürümüz, kimliğimiz gelişmeye, teknolojiye engel değil." ifadelerine yer verdi.
AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı tarafından, Kocaeli'de 9-17 Eylül tarihleri arasında bakanlar, basın mensupları ve akademisyen konukların katılımıyla gerçekleşen İnsan Hakları Eğitim Kampı programı devam ediyor.
Kocaeli Diriliş Kampı Tesisleri'nde yapılan kampta gençlerle buluşan Erdoğan, Türkiye'nin her alanda geliştiğini ifade ederek, Türkiye'nin eğitim, ekonomi, teknoloji ve sağlık gibi alanlarda katettiği mesafeyi örneklerle aktardı.
Kovid-19 salgını, deprem ve EYT'nin Türkiye'ye etkilerine değinen Erdoğan, "Bir yandan üst üste gelen seçimler bir yandan muhalefetin popülizmi alevleyen tahrikleri, çirkin siyaset anlayışı derken kendimizi bulduğumuz yerde maalesef enflasyonist bir ekonomik dönemi yaşamak durumunda kaldık. Şimdi bunları geride bıraktığımız dönemin başındayız. Hem enflasyonu yeneceğiz hem ülkemizi daha da büyütmeyi başaracağız. Seçimsiz bir süreç bunun için önemli bir fırsat." dedi.
Gelir dağılımı adaletsizliğinde sıkıntımız var
Bilal Erdoğan, ekonomi yönetimine, alınan kararlara, gidilen istikamete belli güvenin olduğunu ve bunun artarak sürdüğünü gördüklerini dile getirdi.
Erdoğan, "Gelir dağılımı adaletsizliğinde sıkıntımız var. Gelir dağılımı adaletini yükseltecek ekonomik önlemler alınması lazım. Aslında şu anda vergiyle ilgili alınan tedbirlerde amaç bu ama bu da tabii saptırılıyor. Bunun da böyle olmadığı söylenmeye çalışılıyor. Daha zenginden daha fazla alıp, onu en fakire yönlendirmeyi başarmak. 'Geçtiğimiz 20 yılda niye yapmadın?' Geçtiğimiz 20 yıl bizim yatırım dönemimizdi, büyüme dönemimizdi." dedi.
Erdoğan, AK Parti iktidarlarının ekonomi ve teknoloji alanında yaptığı atılımları anımsatarak, "Ama şimdi ne yapacağız? Bu yeni dönemde ekonomik dengelenmeyi başarırken, aynı zamanda gelir dağılımı adaletini de yükseltecek vergilendirme mekanizmaları. Ama biz de ne var, bunun acısını hafifleten, gelir dağılımındaki bozuklukları düzelten? Bizde sosyal devlet anlayışı çok güçlü, peki bu neyi sağlıyor? Her şeye rağmen sağlık noktasında bir sıkıntının en düşük düzeyde olmasını sağlıyor, her şeye rağmen eğitimden kimsenin geri kalmamasını sağlıyor. O beraberinde neyi getiriyor? Fırsat eşitliğinin kapısını açıyor. Herkes için okul, herkes için eğitim." ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, gençlere dünyanın gerçekliklerini iyi bilmeleri önerisinde bulunarak, yabancı düşmanlığı tuzağına düşmemeleri gerektiğini, bu konunun doğru yönetilmesinin esas olduğuna dikkat çekti.
Bizim de düşünce büyüklerimizi ihmal etmeyin
Erdoğan, "Ülkemiz, dünyanın en güzel ülkesi. Üniversite imkanlarımız çok üst düzeyde. Geldikleri ülkelere nazaran hele hele çok üst düzeyde. Mesela Afrika'dan gelenler, Balkanlar'dan gelenler, Orta Asya'dan gelenler, kendi ülkelerinde olmayan düzeyde üniversitelerde Türkiye'de eğitim görüyorlar. Ve gittikleri zaman ülkelerinde hem Türkiye'nin gönüllü elçisi oluyorlar hem o ülkelerde iş yapan Türk şirketlerinde çalışarak, o Türk şirketlerine güç katıyorlar hem o ülkeyle Türkiye arasında ticaret hacmine katkı sağlıyorlar. O kadar çok çarpanı var ki." dedi.
Gençlere kitap okumaları konusunda tavsiyelerde bulunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir Adam Smith okurken, yanına bir İbn-i Haldun koyun. Bir Karl Marx okurken, yanına İbn-i Sina koyun. Bizim de düşünce büyüklerimizi ihmal etmeyin. Mehmet Akif ne anlatmaya çalışıyor. Cemil Meriç'in derdi ne? Hiç olmazsa bunu anlayalım çünkü onlarda şunu göreceksiniz. Batı'nın endüstri devriminden sonra aşağılık kompleksine sahip bir entelektüel sınıfımız oluşuyor. Yani bak aldılar, yürüdüler, biz geride kaldık. Onlar ileri, biz geri. Onlar kazandı, biz kaybettik. Biz kaybetmeye mahkumuz çünkü biz Türk'üz, Müslüman'ız. Buraya bağladı bazıları ama şimdi görüyoruz ki bu böyle değil. Mehmet Akif de bunun mücadelesini vermiş. Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız, azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı'yı yakalayabiliriz, geçebiliriz. Bizim dinimiz, inancımız, kültürümüz, kimliğimiz gelişmeye, teknolojiye engel değil. Mehmet Akif'ler, Cemil Meriç'ler, Mahir İz'ler, Nurettin Topçu'lar bunların mücadelesini vermiş. Şu anda bizim için de hala çok geçerli. Kimliğimizden, inancımızdan, dinimizden, kültürümüzden ödün vermeden gelişiyoruz. İşte TEKNOFEST ceketlerini görünce, şimdi Türkiye'de dine küfredenler, kimliğimizi yok etmeye çalışanlar, kimliğimizi küçümseyenler, ne yaptılar teknoloji adına? Ne ödül aldılar uluslararası boyutta. Hangi akademik başarıya imza attılar? Hiçbir şey yok. Ne oldu işte, namazlı, niyazlı insanlar şimdi TEKNOFEST yapıyorlar. Oluyor muymuş? Oluyormuş. Var mıymış alakası? Yokmuş. Bunu da bugün görerek kendimize bir gelecek oluşturmamız lazım."
Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü
Erdoğan, Türkiye'nin, AK Parti döneminden önce yaşadıklarından söz ederek:
"Türkiye hiç olmadığı kadar özgür arkadaşlar, Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü, Türkiye hiç olmadığı kadar kendi kararlarını veren bir ülke. Dünya çapında iddia sahibi bir ülke Türkiye. Var mı rakibimiz? Var. Rakiplerimizin hoşuna gitmiyor bu durum. Avrupa çok mu meraklı bizim güçlü olmamıza, Amerika çok mu meraklı bizim güçlü olmamıza, değil. Sana uçak verdiği zaman, onun istediği zaman kullanman için verir. Sana silah verdiği zaman o istemediği zaman kullanma diye verir. Dolayısıyla biz neden Batı'dan medet umalım arkadaşlar? Batı'nın bizle ilgili ne düşündüğü niye bizim için önemli olsun. Al işte soykırım yapıyorsunuz. Soykırım yapıyorsunuz, çok medenisiniz, çok aydınlıksınız, insanlığın en büyük mucizesi Batı medeniyeti, hadi soykırımı durdurun. Kendin yapıyorsun. Adama her hafta en büyük bombaları gönderiyorsun. Adamın bu kadar bombayı üretecek, bulacak başka gücü yok. Amerika gönderdiği için bu soykırımı yapabiliyor. İkinci Dünya Savaşı'nın çok üzerinde bombalama, çok üzerinde katliam yapılıyor arkadaşlar. Hadi Batı medeniyeti hadi… Bırakın Batı medeniyetini artık. Bu mavalı okuyanları dinlemeyin arkadaşlar." şeklinde konuştu.
Erdoğan, 1990'lı yıllarda dindar ve mazlum insanların yaşadıklarına değinerek, "Türkiye'deki liberaller, Müslümanları hak mücadelesinde yalnız bırakmıştır ve Türkiye'deki bütün kesimlerin hak mücadelelerini yine Tayyip Erdoğan tek başına vermiştir." ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bilal Erdoğan, "Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız, azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı'yı yakalayabiliriz, geçebiliriz." şeklinde konuştu.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız; azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı'yı yakalayabiliriz, geçebiliriz. Bizim dinimiz, inancımız, kültürümüz, kimliğimiz gelişmeye, teknolojiye engel değil." ifadelerine yer verdi.
AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı tarafından, Kocaeli'de 9-17 Eylül tarihleri arasında bakanlar, basın mensupları ve akademisyen konukların katılımıyla gerçekleşen İnsan Hakları Eğitim Kampı programı devam ediyor.
Kocaeli Diriliş Kampı Tesisleri'nde yapılan kampta gençlerle buluşan Erdoğan, Türkiye'nin her alanda geliştiğini ifade ederek, Türkiye'nin eğitim, ekonomi, teknoloji ve sağlık gibi alanlarda katettiği mesafeyi örneklerle aktardı.
Kovid-19 salgını, deprem ve EYT'nin Türkiye'ye etkilerine değinen Erdoğan, "Bir yandan üst üste gelen seçimler bir yandan muhalefetin popülizmi alevleyen tahrikleri, çirkin siyaset anlayışı derken kendimizi bulduğumuz yerde maalesef enflasyonist bir ekonomik dönemi yaşamak durumunda kaldık. Şimdi bunları geride bıraktığımız dönemin başındayız. Hem enflasyonu yeneceğiz hem ülkemizi daha da büyütmeyi başaracağız. Seçimsiz bir süreç bunun için önemli bir fırsat." dedi.
Gelir dağılımı adaletsizliğinde sıkıntımız var
Bilal Erdoğan, ekonomi yönetimine, alınan kararlara, gidilen istikamete belli güvenin olduğunu ve bunun artarak sürdüğünü gördüklerini dile getirdi.
Erdoğan, "Gelir dağılımı adaletsizliğinde sıkıntımız var. Gelir dağılımı adaletini yükseltecek ekonomik önlemler alınması lazım. Aslında şu anda vergiyle ilgili alınan tedbirlerde amaç bu ama bu da tabii saptırılıyor. Bunun da böyle olmadığı söylenmeye çalışılıyor. Daha zenginden daha fazla alıp, onu en fakire yönlendirmeyi başarmak. 'Geçtiğimiz 20 yılda niye yapmadın?' Geçtiğimiz 20 yıl bizim yatırım dönemimizdi, büyüme dönemimizdi." dedi.
Erdoğan, AK Parti iktidarlarının ekonomi ve teknoloji alanında yaptığı atılımları anımsatarak, "Ama şimdi ne yapacağız? Bu yeni dönemde ekonomik dengelenmeyi başarırken, aynı zamanda gelir dağılımı adaletini de yükseltecek vergilendirme mekanizmaları. Ama biz de ne var, bunun acısını hafifleten, gelir dağılımındaki bozuklukları düzelten? Bizde sosyal devlet anlayışı çok güçlü, peki bu neyi sağlıyor? Her şeye rağmen sağlık noktasında bir sıkıntının en düşük düzeyde olmasını sağlıyor, her şeye rağmen eğitimden kimsenin geri kalmamasını sağlıyor. O beraberinde neyi getiriyor? Fırsat eşitliğinin kapısını açıyor. Herkes için okul, herkes için eğitim." ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, gençlere dünyanın gerçekliklerini iyi bilmeleri önerisinde bulunarak, yabancı düşmanlığı tuzağına düşmemeleri gerektiğini, bu konunun doğru yönetilmesinin esas olduğuna dikkat çekti.
Bizim de düşünce büyüklerimizi ihmal etmeyin
Erdoğan, "Ülkemiz, dünyanın en güzel ülkesi. Üniversite imkanlarımız çok üst düzeyde. Geldikleri ülkelere nazaran hele hele çok üst düzeyde. Mesela Afrika'dan gelenler, Balkanlar'dan gelenler, Orta Asya'dan gelenler, kendi ülkelerinde olmayan düzeyde üniversitelerde Türkiye'de eğitim görüyorlar. Ve gittikleri zaman ülkelerinde hem Türkiye'nin gönüllü elçisi oluyorlar hem o ülkelerde iş yapan Türk şirketlerinde çalışarak, o Türk şirketlerine güç katıyorlar hem o ülkeyle Türkiye arasında ticaret hacmine katkı sağlıyorlar. O kadar çok çarpanı var ki." dedi.
Gençlere kitap okumaları konusunda tavsiyelerde bulunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir Adam Smith okurken, yanına bir İbn-i Haldun koyun. Bir Karl Marx okurken, yanına İbn-i Sina koyun. Bizim de düşünce büyüklerimizi ihmal etmeyin. Mehmet Akif ne anlatmaya çalışıyor. Cemil Meriç'in derdi ne? Hiç olmazsa bunu anlayalım çünkü onlarda şunu göreceksiniz. Batı'nın endüstri devriminden sonra aşağılık kompleksine sahip bir entelektüel sınıfımız oluşuyor. Yani bak aldılar, yürüdüler, biz geride kaldık. Onlar ileri, biz geri. Onlar kazandı, biz kaybettik. Biz kaybetmeye mahkumuz çünkü biz Türk'üz, Müslüman'ız. Buraya bağladı bazıları ama şimdi görüyoruz ki bu böyle değil. Mehmet Akif de bunun mücadelesini vermiş. Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız, azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı'yı yakalayabiliriz, geçebiliriz. Bizim dinimiz, inancımız, kültürümüz, kimliğimiz gelişmeye, teknolojiye engel değil. Mehmet Akif'ler, Cemil Meriç'ler, Mahir İz'ler, Nurettin Topçu'lar bunların mücadelesini vermiş. Şu anda bizim için de hala çok geçerli. Kimliğimizden, inancımızdan, dinimizden, kültürümüzden ödün vermeden gelişiyoruz. İşte TEKNOFEST ceketlerini görünce, şimdi Türkiye'de dine küfredenler, kimliğimizi yok etmeye çalışanlar, kimliğimizi küçümseyenler, ne yaptılar teknoloji adına? Ne ödül aldılar uluslararası boyutta. Hangi akademik başarıya imza attılar? Hiçbir şey yok. Ne oldu işte, namazlı, niyazlı insanlar şimdi TEKNOFEST yapıyorlar. Oluyor muymuş? Oluyormuş. Var mıymış alakası? Yokmuş. Bunu da bugün görerek kendimize bir gelecek oluşturmamız lazım."
Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü
Erdoğan, Türkiye'nin, AK Parti döneminden önce yaşadıklarından söz ederek:
"Türkiye hiç olmadığı kadar özgür arkadaşlar, Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü, Türkiye hiç olmadığı kadar kendi kararlarını veren bir ülke. Dünya çapında iddia sahibi bir ülke Türkiye. Var mı rakibimiz? Var. Rakiplerimizin hoşuna gitmiyor bu durum. Avrupa çok mu meraklı bizim güçlü olmamıza, Amerika çok mu meraklı bizim güçlü olmamıza, değil. Sana uçak verdiği zaman, onun istediği zaman kullanman için verir. Sana silah verdiği zaman o istemediği zaman kullanma diye verir. Dolayısıyla biz neden Batı'dan medet umalım arkadaşlar? Batı'nın bizle ilgili ne düşündüğü niye bizim için önemli olsun. Al işte soykırım yapıyorsunuz. Soykırım yapıyorsunuz, çok medenisiniz, çok aydınlıksınız, insanlığın en büyük mucizesi Batı medeniyeti, hadi soykırımı durdurun. Kendin yapıyorsun. Adama her hafta en büyük bombaları gönderiyorsun. Adamın bu kadar bombayı üretecek, bulacak başka gücü yok. Amerika gönderdiği için bu soykırımı yapabiliyor. İkinci Dünya Savaşı'nın çok üzerinde bombalama, çok üzerinde katliam yapılıyor arkadaşlar. Hadi Batı medeniyeti hadi… Bırakın Batı medeniyetini artık. Bu mavalı okuyanları dinlemeyin arkadaşlar." şeklinde konuştu.
Erdoğan, 1990'lı yıllarda dindar ve mazlum insanların yaşadıklarına değinerek, "Türkiye'deki liberaller, Müslümanları hak mücadelesinde yalnız bırakmıştır ve Türkiye'deki bütün kesimlerin hak mücadelelerini yine Tayyip Erdoğan tek başına vermiştir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
İzmir'in Konak ilçesinde, cezaevinden tahliye olduktan saatler sonra bir kişi, eşini ve kayınpederini bıçakla yaraladı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
Seferihisar Kongresi'nde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 2. Çevreyolu eleştirilerine yanıt verdi
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de bir yıl içinde içme suyuna ikinci kez zam yapılmasına tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Başkan Tugay, İzmirliler bana güvensin diyordu ancak kendisi verdiği sözleri tutmadı” dedi