Öğrencilerin, emekçilerin mesaisi başladı: Karanlığa yürümek!

Türkiye’deki şiddet iklimi son yıllarda daha da görünür hale gelirken, kış saati uygulamasının tüm ısrarlara rağmen gündeme alınmaması, artan suç oranları düşünüldüğünde büyük bir tehlike arz ediyor

Haber Giriş Tarihi: 15.10.2024 08:56
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2024 09:09
Muhabir: SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Öğrencilerin, emekçilerin mesaisi başladı: Karanlığa yürümek!

Türkiye, 2016’dan itibaren kış saati uygulamasını sona erdirerek, yıl boyu yaz saati düzenlemesine geçti... Bu karar beraberinde birçok problemi de getiriyor. Sabah çalışmak için yola düşen emekçiler, öğrenciler ve daha birçok kesim karanlıkta mesaiye başlarken, yıllardır dile getirilen ‘kış saatine geçilsin’ talebi ne yazık ki karşılık bulmuyor. Peki, yaz saati uygulamasının halen devam ediyor olması yeni eğitim-öğretim yılında da sorunları derinleştirecek mi? Her şeyden önemlisi Türkiye’deki şiddet iklimi son yıllarda daha da görünür hale gelirken, özellikle de kız çocuklarının, kadınların yaşamları tehlike altındayken ‘karanlığa yürümek’ bu tabloyu daha da vahim bir hale getirecek midir?

Konuya ilişkin görüş bildiren Mor dayanışma İl Meclisi Üyesi Sehel Oto, “Karanlıkta işe, okula gidip yine karanlıkta eve dönmek zorunda bırakılan biz kadınlar ve emekçiler sorunun politik olduğunun bilincindeyiz” derken, Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen ise “Ülkemizde artan suç oranları düşünüldüğünde büyük tehlike arz etmektedir” ifadelerine dikkat çekti.

İNSANLARI KARANLIĞA MAHKUM ETMEK

Bütün ısrarlara, taleplere, tepkilere rağmen yaz saati uygulamasında ısrar edilmesinde belirli bir politika olduğunu aktaran Mor dayanışma İl Meclisi Üyesi Sehel Oto, sözlerine şöyle başladı:

“Karanlıkta işe, okula gidip yine karanlıkta eve dönmek zorunda bırakılan biz kadınlar ve emekçiler sorunun politik olduğunun bilincindeyiz. Çocuklar açısında durum daha da endişe verici. Uzmanlar, bu uygulamaların öğrencilerin gelişimlerini olumsuz etkilediği görüşünde. Ebeveynler ise her geçen gün durumun vahametini anlatıyorlar. Özellikle anneler küçücük çocuklarının bu uygulamalara maruz bırakılması karşısında çok endişeleniyor. Çocukların gelişimini dikkate almayan bir politik kararın uygulandığını görüyoruz. Ülkenin karanlığa gömüldüğü son yıllarda insanların kelimenin her manasıyla karanlığa mahkum edilmesinin; direnişleri kırma, umutsuzluğu yayma, sistemin mutlaklığı, değişmezliği konusunda hepimize verilen bir gözdağı olduğunun farkındayız. Gün ışığından yararlanma kapasitesinin bu kadar verimli olduğu bir ülkede insanları karanlığa mahkûm etmek, iktidarın politikalarının bir eseridir. Kadınlar ve çocuklar için güvenli sokaklar, güvenli kentler talebimizi her zaman, her yerde dile getiriyoruz. Yaz saati uygulamasındaki ısrarın karşısındayız. Kış saati uygulanırsa en azından anne, babalarda, çocuklarda, kadınlarda ve emekçilerde bir nebze olsun rahatlama olacaktır. Şu anda hiçbirimiz bu ülkede kendimizi güvende hissetmiyoruz. Bu devam ederse gelecek günlerin daha büyük olumsuzlukları getireceğini düşünüyorum. Kadınlar, çocuklar, emekçiler ve tüm herkes için güvenli bir yaşam talep ediyoruz.”

BÜYÜK SORUNLARI GETİRİYOR

Kış saati uygulamasına geçilmediği takdirde gelecek günler adına endişe taşıdıklarını aktaran Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen ise şunları aktardı: “2016 yılında alınan karar doğrultusunda enerjiden tasarruf edilmesi adına ülkemizde uygulanan kış saati uygulaması kaldırıldı. Ve tüm yıl boyunca yaz saati uygulamasına geçildi. Peki bu uygulama gerçekten enerjiden tasarruf sağladı mı? Cevabımız tabii ki HAYIR! İzmir gibi illerde okullar kış aylarında sabahları karanlıkta açılmakta ve karanlıkta kapanmaktadır. Hem aydınlatma hem de ısınma anlamında ciddi enerji kaybı olmaktadır. Özellikle İzmir de 2020 yılında yaşanan deprem sonrası yeniden yapılması için yıkılan okulların, binaları sağlam olan okullara misafir olarak taşınması nedeniyle ikili eğitim yapan kurum sayısı oldukça fazladır! Bu nedenle bazı okullar derse sabah 07.00’de başlamakta, akşam 19.30’da hatta daha sonrasında dersleri bitmektedir. Öğrencilerin ve eğitim çalışanlarının sabah zifiri karanlıkta uyanmaları, yollara düşmeleri, akşam da okul çıkışında karanlıkta eve dönmeleri büyük sorunları da beraberinde getirmektedir.”

BİR AN ÖNCE GEÇİLMELİ

“Karanlıkta çocukların başına bir şey gelse sorumlusu kim olacak!” diyen Şen, “En büyük sorunlardan biri güvenlik problemidir. Türkiye’deki şiddet iklimi son yıllarda daha da görünür hale gelirken, özellikle de kız çocukların, kadınların yaşamları tehlike altındayken karanlığa yürümek bu tabloyu daha da vahim bir hale getirecektir. Sabah ya da akşam karanlığında ortaokul, lise öğrencilerinin okula gitmek, evlerine dönmek için sokaklarda, toplu taşıma araçlarında olmaları ülkemizde artan suç oranları düşünüldüğünde büyük tehlike arz etmektedir. Devletin önceliği çocuklarımız olmalıdır ve onların güvenliğini sağlamak her şeyden önce gelmelidir. Bundan dolayı kış saati uygulamasına bir an önce geçilmelidir. Gün ışığını görmeden uyanmak hem fiziki hem de psikolojik olarak olumsuz etkileri barındırıyor. Çocukların karanlıkta ders yapmaları, derse odaklanma seviyesini azaltmakta bunun sonucunda da ders başarılarının düşmesine neden olmaktadır. Talebimiz bir an önce kış saati uygulamasına yeniden dönülmesi ya da eğitime yeterli kaynaklar ayrılarak bina yetersizliğinin ortadan kaldırılması ve ikili eğitimden vazgeçilerek tüm okullarda tam gün eğitime geçilmesidir” çağrısında bulundu.

Öte yandan, sosyal medya platformlarında da kış saati uygulamasına geçilmesi için paylaşımlar yapılmaya başlandı. Birçok kullanıcı, “Karanlıkta okula ve işe giden, karanlıkta işten ve okuldan dönen kızlarımız, çocuklarımız sapıkların açık hedefidir. Kış saati uygulamasına acilen dönülmelidir” yazılı afişleri paylaştı.

Kaynak: SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.