İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Özkan, “Kadınları eve kapatma politikalarından vazgeçmek gerekiyor. Bu duruma muhalefet ve kadın derneklerinin ortak olarak ses çıkartması lazım” dedi
Haber Giriş Tarihi: 01.07.2024 08:52
Haber Güncellenme Tarihi: 01.07.2024 09:11
Kaynak:
HABER MERKEZİ
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- Türkiye ve dünyada kadınlar, iş hayatında, evde ve toplumun her alanında önemli roller üstleniyor. Bu rollere çoğunlukla değersizleştirilen, görünmeyen veya adaletsiz ücret şekilinde karşılık veriliyor. Kadın istihdamı erkeklere göre daha düşük bir oranda seyrederken kadının emeği aldığı düşük ücretler, ayrımcılık ve ev içindeki emeğin görünmezliği gibi temel sorunlar ile karşılaşıyor. Türkiye toplumundaki yaşanılan problemlerin başında istihdam ve işsizlik oranları geliyor. Kadınların istihdam oranı ekonomik, kültürel, sosyal gibi birçok faktöre göre değişiklik gösterse de hem dünyada hem de Türkiye’de bu oran erkeklerinkine göre daha düşük seyrediyor. EuroStat verilerine göre Avrupa’da kadın istihdamının erkeklerinkinden daha düşük olduğu görülse de kadınların işgücüne katılımı ve istihdam oranında, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ve OECD ülkeleri arasında büyük uçurum bulunuyor. İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Gülsen Özkan kadınların iş yaşamından bu denli uzak kalmasını çocuk, hasta, yaşlı ve ev işlerinin bakımının kadına bırakılmasın bağlarken, kadının eve kapatıldığının eleştirisinde bulunuyor.
İKİ KADINDAN BİRİ EV İŞLERİYLE MEŞGUL
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in 2022 yılına ilişkin yayımladığı İşgücü İstatistikilerine göre, kadınlarda işsizlik oranı 2022’de yüzde 13,4, istihdam oranıysa yüzde 30,4 olarak gerçekleşmişti. Erkeklerdeyse istihdam oranı yüzde 65 olmuştu. Eurostat verilerine göre ise aynı dönemde 15 yaş ve üzeri kadın istihdam oranı AB ortalamasında yüzde 64,9, erkek istihdam oranı yüzde 74,7 olarak gerçekleşti. Kadınların istihdam oranının düşük seyretmesinde iş hayatındaki cinsiyet temelli ayrımcılık, eğitim eşitsizliği, ücret eşitsizliği gibi birçok neden bulunsa da Türkiye özelinde başlıca sebebin toplumsal cinsiyet rolleri olduğunu söylemek mümkün. TÜİK verilerine göre de işgücüne katılmayan neredeyse her iki kadından biri “ev işleriyle meşgul.”
YÜZDE 15 MAAŞ AYRIMI
Kadınların işgücüne katıldığı günden bu yana dünya genelinde süregelen temel sorun alanlarından en temeli ise ücret farkı. Kadın-Erkek ayrımcılığının yansıması olan bu durum, genellikle kadınların benzer niteliklere, deneyime ve sorumluluklara sahip, aynı ya da benzer işleri yapan erkek meslektaşlarına kıyasla daha düşük ücret alıyor. Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre, 2021’de kadınların brüt saatlik kazancı erkeklerinkinden AB’de ortalama yüzde 12,7, Euro bölgesinde ise yüzde 13,5 daha düşük. Türkiye için ise bu alana ilişkin son veri 2018 yılına ait. OECD veri tabanında Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı 2018 yılı için yüzde 10 olarak kaydedilmiş. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “Cinsiyete dayalı ücret farkının ölçümü- Türkiye uygulaması” raporunda söz konusu oran 2018 yılı için yüzde 15,6 olarak verilmiş.
ALAN AÇILMALI
Kadınlara gerekli alan açılmadığı için eve kapandıklarını belirten Özkan, her mahalleye tüm gün açık olacak şekilde kreş ve anaokulunun açılması gerektiğini söyledi. Özkan, “Kadının iş yaşamı dışına atılmasına karşıyız. İş hayatında yaşadıkları aksaklıkların karşısındayız ve buna karşı sürekli ses çıkarmaya çalışıyoruz. Kadının iş yaşamı dışına itilmesinin en büyük sebebi dini politikaların hayatın her alanına yayılmış olmasıdır. Bu durumdan vazgeçmek gerekiyor. Kadınları eve kapatma politikalarından vazgeçmek gerekiyor. Bu duruma muhalefet ve kadın derneklerinin ortak olarak ses çıkartması lazım. Kadınları sadece ev eksenli işlere değil iş hayatına atılmanın önü açılmalıdır. Çocuklarına bakımlarını sağlayacak, yaşlılarına bakabilecek merkezler oluşturduktan sonra kadınların iş hayatına aktif olarak atılmalarını da gerekli buluyoruz. Kadının çocuğunu bırakacak bir kreşi olmalı, bu konudaki devlet politikasının güçlenmesi lazım. Kamu yönetimlerinin bu konuya daha hassasiyetle eğilmesi lazım. Eve kapanmaların en büyük nedeni de devletin kreş, hasta bakımı ve yaşlı bakımı gibi konulara gereken özeni göstermemesidir. Bunlar olmayınca kadın eve kapanıyor. Yerel yönetimlere kadın kuruluşları olarak isteklerimizi bildirdik. Her mahalleye bir kreş ama halk eğitim öğretmenleriyle değil, resmen sabahtan akşama kadar açık olacak anaokulları, kreşler, iş merkezleri lazım” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Özkan, “Kadınları eve kapatma politikalarından vazgeçmek gerekiyor. Bu duruma muhalefet ve kadın derneklerinin ortak olarak ses çıkartması lazım” dedi
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- Türkiye ve dünyada kadınlar, iş hayatında, evde ve toplumun her alanında önemli roller üstleniyor. Bu rollere çoğunlukla değersizleştirilen, görünmeyen veya adaletsiz ücret şekilinde karşılık veriliyor. Kadın istihdamı erkeklere göre daha düşük bir oranda seyrederken kadının emeği aldığı düşük ücretler, ayrımcılık ve ev içindeki emeğin görünmezliği gibi temel sorunlar ile karşılaşıyor. Türkiye toplumundaki yaşanılan problemlerin başında istihdam ve işsizlik oranları geliyor. Kadınların istihdam oranı ekonomik, kültürel, sosyal gibi birçok faktöre göre değişiklik gösterse de hem dünyada hem de Türkiye’de bu oran erkeklerinkine göre daha düşük seyrediyor. EuroStat verilerine göre Avrupa’da kadın istihdamının erkeklerinkinden daha düşük olduğu görülse de kadınların işgücüne katılımı ve istihdam oranında, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ve OECD ülkeleri arasında büyük uçurum bulunuyor. İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Gülsen Özkan kadınların iş yaşamından bu denli uzak kalmasını çocuk, hasta, yaşlı ve ev işlerinin bakımının kadına bırakılmasın bağlarken, kadının eve kapatıldığının eleştirisinde bulunuyor.
İKİ KADINDAN BİRİ EV İŞLERİYLE MEŞGUL
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in 2022 yılına ilişkin yayımladığı İşgücü İstatistikilerine göre, kadınlarda işsizlik oranı 2022’de yüzde 13,4, istihdam oranıysa yüzde 30,4 olarak gerçekleşmişti. Erkeklerdeyse istihdam oranı yüzde 65 olmuştu. Eurostat verilerine göre ise aynı dönemde 15 yaş ve üzeri kadın istihdam oranı AB ortalamasında yüzde 64,9, erkek istihdam oranı yüzde 74,7 olarak gerçekleşti. Kadınların istihdam oranının düşük seyretmesinde iş hayatındaki cinsiyet temelli ayrımcılık, eğitim eşitsizliği, ücret eşitsizliği gibi birçok neden bulunsa da Türkiye özelinde başlıca sebebin toplumsal cinsiyet rolleri olduğunu söylemek mümkün. TÜİK verilerine göre de işgücüne katılmayan neredeyse her iki kadından biri “ev işleriyle meşgul.”
YÜZDE 15 MAAŞ AYRIMI
Kadınların işgücüne katıldığı günden bu yana dünya genelinde süregelen temel sorun alanlarından en temeli ise ücret farkı. Kadın-Erkek ayrımcılığının yansıması olan bu durum, genellikle kadınların benzer niteliklere, deneyime ve sorumluluklara sahip, aynı ya da benzer işleri yapan erkek meslektaşlarına kıyasla daha düşük ücret alıyor. Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre, 2021’de kadınların brüt saatlik kazancı erkeklerinkinden AB’de ortalama yüzde 12,7, Euro bölgesinde ise yüzde 13,5 daha düşük. Türkiye için ise bu alana ilişkin son veri 2018 yılına ait. OECD veri tabanında Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı 2018 yılı için yüzde 10 olarak kaydedilmiş. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “Cinsiyete dayalı ücret farkının ölçümü- Türkiye uygulaması” raporunda söz konusu oran 2018 yılı için yüzde 15,6 olarak verilmiş.
ALAN AÇILMALI
Kadınlara gerekli alan açılmadığı için eve kapandıklarını belirten Özkan, her mahalleye tüm gün açık olacak şekilde kreş ve anaokulunun açılması gerektiğini söyledi. Özkan, “Kadının iş yaşamı dışına atılmasına karşıyız. İş hayatında yaşadıkları aksaklıkların karşısındayız ve buna karşı sürekli ses çıkarmaya çalışıyoruz. Kadının iş yaşamı dışına itilmesinin en büyük sebebi dini politikaların hayatın her alanına yayılmış olmasıdır. Bu durumdan vazgeçmek gerekiyor. Kadınları eve kapatma politikalarından vazgeçmek gerekiyor. Bu duruma muhalefet ve kadın derneklerinin ortak olarak ses çıkartması lazım. Kadınları sadece ev eksenli işlere değil iş hayatına atılmanın önü açılmalıdır. Çocuklarına bakımlarını sağlayacak, yaşlılarına bakabilecek merkezler oluşturduktan sonra kadınların iş hayatına aktif olarak atılmalarını da gerekli buluyoruz. Kadının çocuğunu bırakacak bir kreşi olmalı, bu konudaki devlet politikasının güçlenmesi lazım. Kamu yönetimlerinin bu konuya daha hassasiyetle eğilmesi lazım. Eve kapanmaların en büyük nedeni de devletin kreş, hasta bakımı ve yaşlı bakımı gibi konulara gereken özeni göstermemesidir. Bunlar olmayınca kadın eve kapanıyor. Yerel yönetimlere kadın kuruluşları olarak isteklerimizi bildirdik. Her mahalleye bir kreş ama halk eğitim öğretmenleriyle değil, resmen sabahtan akşama kadar açık olacak anaokulları, kreşler, iş merkezleri lazım” diye konuştu.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
İzmir'in Konak ilçesinde, cezaevinden tahliye olduktan saatler sonra bir kişi, eşini ve kayınpederini bıçakla yaraladı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
Seferihisar Kongresi'nde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 2. Çevreyolu eleştirilerine yanıt verdi
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de bir yıl içinde içme suyuna ikinci kez zam yapılmasına tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Başkan Tugay, İzmirliler bana güvensin diyordu ancak kendisi verdiği sözleri tutmadı” dedi