Metabolik cerrahi ile diyabetin etkilerini en aza indirmek mümkün
Metabolik cerrahi ile diyabetin etkilerini en aza indirmek mümkün
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Deniz, dünyada görülme sıklığı artan Tip 2 diyabet hastalığının tedavisinde metabolik cerrahinin etkisinin gün geçtikçe daha çok anlaşıldığını aktardı.
Haber Giriş Tarihi: 04.10.2024 03:00
Haber Güncellenme Tarihi: 03.10.2024 11:07
Kaynak:
BÜLTEN
Tip 2 diyabetin kronik olduğu ve belirti göstermediği için sinsi bir hastalık olduğunu aktaran Op. Dr. Mehmet Deniz, hastalığın kontrol altına alınmadığı durumda tüm sistemleri harap ederek yaşamı tehdit eden pek çok sağlık sıkıntısına neden olduğunu ifade etti.
Tip 2 diyabetin tedavisinde ilk basamak diyet ve egzersiz programıdır
Op. Dr. Deniz, hastalığın tanı ve tedavisi ile ilgili, “Tip 2 diyabet (şeker hastalığı) hastanın yaşam konforunu son derece bozmaktadır. Kronik yorgunluk, hayattan keyif alamama, halsizlik gibi genel yakınmalar başta olmak üzere kalp damar sistemi, göz, böbrek, sinir sistemi gibi pek çok hayati sisteme geriye dönüşü olmayan hasarlar vererek hastanın hayatını son derece olumsuz etkilemektedir. Tip 2 diyabetin tedavisinde ilk basamak diyet ve egzersiz programıdır. Özellikle başlangıç döneminde olan diyabette hayat tarzının değişikliği son derece etkili olmaktadır. İleri aşamalarda ise ilaç ve insülin iğne tedavileri devreye girmektedir. Son dönemde yeni jenerasyon ilaç ve insülin tedavilerine rağmen başarı oranı maalesef -15 düzeyini geçememektedir. Üstelik birçok hasta günde 4 kere kendine insülin iğnesi yapmak zorunda, birçok ilacı sabah öğlen akşam içmek zorunda iken; sonuç yeterince maalesef yüz güldürücü olamamaktadır” dedi.
Ameliyatlar karın içine minik deliklerden girilerek yapılmaktadır
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Deniz, Tip 2 diyabet hastaları için bu uyumu oldukça zor ilaçlar, iğneler dışında diyabetin güçlü şekilde kontrol altına alınması için Metabolik cerrahiye uygun hastalarda % 70’lerin üzerinde başarı oranı elde edildiğini vurguladı.
Op. Dr. Mehmet Deniz, “Metabolik cerrahinin asıl amacı vücutta bulunan insülinin doğru şekilde kullanılmasını sağlamak üzerinedir. Bilindiği üzere tip 2 diyabet hastalarında insülin rezervi yeterli iken hücresel düzeyde gelişen direnç nedeni ile kan şekeri kontrol altına alınamamaktadır. İşte aslında var olan bu insülini doğru kullanarak tip 2 diyabeti ortadan kaldırmaktadır. Metabolik cerrahinin tüm ameliyatları laparoskopik yöntemle karın içine minik deliklerden girilerek yapılmaktadır. Önce midedeki açlık hormonu salgılayan bölge devre dışı bırakılmakta, ardından ince bağırsağın ileum denilen son kısmı mideye yada oniki parmak bağırsağına getirilerek insülin benzeri hormonların gıda ile bir an önce karşılaşması sağlanmış olmaktadır. Böylece alınan gıdadaki şeker kana karıştığında, kan şekerinin ani yükselmesine fırsat vermeden kontrol altına alınmış olmaktadır. Operasyon tamamlandıktan sonra ince bağırsağın ilgili bölümünden eskiye nazaran daha fazla salgılanan hormonun pankreas üzerindeki baskıyı kaldırması ile insülin salgılama hızı ciddi oranda artar ve şeker hastalığı son bulur. Tip 2 diyabet hastalarının erken dönemde bu operasyonu geçirmeleri önemlidir” dedi.
Bütün tip 2 diyabet hastalarının yaşam tarzlarına son derece dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Deniz, hastaların diyet ve egzersiz programlarına uymaları, verilen tedavileri yerine getirmelerinin önemine değindi, tüm bunlara rağmen hastalık ilerliyor ya da kontrol altına alınamıyorsa metabolik cerrahi uzmanına başvurulması gerektiğini de aktardı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Deniz, dünyada görülme sıklığı artan Tip 2 diyabet hastalığının tedavisinde metabolik cerrahinin etkisinin gün geçtikçe daha çok anlaşıldığını aktardı.
Tip 2 diyabetin kronik olduğu ve belirti göstermediği için sinsi bir hastalık olduğunu aktaran Op. Dr. Mehmet Deniz, hastalığın kontrol altına alınmadığı durumda tüm sistemleri harap ederek yaşamı tehdit eden pek çok sağlık sıkıntısına neden olduğunu ifade etti.
Tip 2 diyabetin tedavisinde ilk basamak diyet ve egzersiz programıdır
Op. Dr. Deniz, hastalığın tanı ve tedavisi ile ilgili, “Tip 2 diyabet (şeker hastalığı) hastanın yaşam konforunu son derece bozmaktadır. Kronik yorgunluk, hayattan keyif alamama, halsizlik gibi genel yakınmalar başta olmak üzere kalp damar sistemi, göz, böbrek, sinir sistemi gibi pek çok hayati sisteme geriye dönüşü olmayan hasarlar vererek hastanın hayatını son derece olumsuz etkilemektedir. Tip 2 diyabetin tedavisinde ilk basamak diyet ve egzersiz programıdır. Özellikle başlangıç döneminde olan diyabette hayat tarzının değişikliği son derece etkili olmaktadır. İleri aşamalarda ise ilaç ve insülin iğne tedavileri devreye girmektedir. Son dönemde yeni jenerasyon ilaç ve insülin tedavilerine rağmen başarı oranı maalesef -15 düzeyini geçememektedir. Üstelik birçok hasta günde 4 kere kendine insülin iğnesi yapmak zorunda, birçok ilacı sabah öğlen akşam içmek zorunda iken; sonuç yeterince maalesef yüz güldürücü olamamaktadır” dedi.
Ameliyatlar karın içine minik deliklerden girilerek yapılmaktadır
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Deniz, Tip 2 diyabet hastaları için bu uyumu oldukça zor ilaçlar, iğneler dışında diyabetin güçlü şekilde kontrol altına alınması için Metabolik cerrahiye uygun hastalarda % 70’lerin üzerinde başarı oranı elde edildiğini vurguladı.
Op. Dr. Mehmet Deniz, “Metabolik cerrahinin asıl amacı vücutta bulunan insülinin doğru şekilde kullanılmasını sağlamak üzerinedir. Bilindiği üzere tip 2 diyabet hastalarında insülin rezervi yeterli iken hücresel düzeyde gelişen direnç nedeni ile kan şekeri kontrol altına alınamamaktadır. İşte aslında var olan bu insülini doğru kullanarak tip 2 diyabeti ortadan kaldırmaktadır. Metabolik cerrahinin tüm ameliyatları laparoskopik yöntemle karın içine minik deliklerden girilerek yapılmaktadır. Önce midedeki açlık hormonu salgılayan bölge devre dışı bırakılmakta, ardından ince bağırsağın ileum denilen son kısmı mideye yada oniki parmak bağırsağına getirilerek insülin benzeri hormonların gıda ile bir an önce karşılaşması sağlanmış olmaktadır. Böylece alınan gıdadaki şeker kana karıştığında, kan şekerinin ani yükselmesine fırsat vermeden kontrol altına alınmış olmaktadır. Operasyon tamamlandıktan sonra ince bağırsağın ilgili bölümünden eskiye nazaran daha fazla salgılanan hormonun pankreas üzerindeki baskıyı kaldırması ile insülin salgılama hızı ciddi oranda artar ve şeker hastalığı son bulur. Tip 2 diyabet hastalarının erken dönemde bu operasyonu geçirmeleri önemlidir” dedi.
Bütün tip 2 diyabet hastalarının yaşam tarzlarına son derece dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Deniz, hastaların diyet ve egzersiz programlarına uymaları, verilen tedavileri yerine getirmelerinin önemine değindi, tüm bunlara rağmen hastalık ilerliyor ya da kontrol altına alınamıyorsa metabolik cerrahi uzmanına başvurulması gerektiğini de aktardı.
Kaynak: BÜLTEN
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
İzmir'in Konak ilçesinde, cezaevinden tahliye olduktan saatler sonra bir kişi, eşini ve kayınpederini bıçakla yaraladı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
Seferihisar Kongresi'nde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 2. Çevreyolu eleştirilerine yanıt verdi
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de bir yıl içinde içme suyuna ikinci kez zam yapılmasına tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Başkan Tugay, İzmirliler bana güvensin diyordu ancak kendisi verdiği sözleri tutmadı” dedi