Yüzde 70’i yurtdışına göz dikti… Hemşireler kendilerini değersiz hissediyor!

Hekim göçü Türkiye’nin kanayan yarası olurken diğer taraftan hemşirelerin de ülkeyi terk etmek istediği görülüyor. Çalışma koşullarının ağırlığı, maaşların yetersizliği, mobbing, liyakatsız atamalar şikayetlerin başında gelirken, yurtdışına gitmek isteyen tecrübeli hemşire sayısı ise giderek artıyor. Türk Hemşireler Derneği'nin yaptığı çalışma yaşanan duruma ayna tuttu. Dernek, hemşirelerin yüzde 70'inin yurtdışına gitmek istediğini ortaya koyarken, bir başka çalışma ise hemşirelerin kendilerini değersiz hissettiğini, barınma sorunlarının giderek artığını gözler önüne serdi. 

Araştırmaya göre hemşirelerin çoğu çalışma koşullarının olumsuzluğundan ve değersizlik hissinden yakınıyor. Hemşirelerin refah düzeyi yüksek, güvenli çalışma ortamı olan ülkeleri daha çok tercih ettiği de ortaya çıktı. ABD, Kanada, İngiltere gibi ülkeler tercih edilen ülke sıralamasında üstlerde yer alıyor. İkinci sırada güvenli çalışma ortamı, üçüncü olarak ise hemşirelik mesleğinin saygınlığı geliyor. Anketi cevaplayan hemşirelerin yüzde 90'ına yakını, çalışma koşulları iyileştirilseydi burada kalmak istediğini söylüyor.

ÜLKE AÇISINDAN ÜZÜCÜ

Konuya dair görüşlerine yer verdiğimiz İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan,  hekim göçünden sonra hemşire göçünün de sağlık sektöründe kaçınılmaz olduğunu kaydetti. “Ülke açısından üzücü” diyen Ayhan, “Kendilerini güvende hissetmedikleri için ülkelerini terk etmeyi göze alıyorlar. Türkiye’de 128 tane tıp fakültesi var. Bu yıl içerisinde 20 tıp fakültesi mezunu Türkiye’yi terk etmek üzere iyi hal belgesi için başvuruda bulundu. Çok vahim. İzmir’de ise neredeyse her gün onlarca belgeyi bizler hazırlıyoruz. Sadece hekimler değil, ciddi bir hemşire göçü de var. Hemşireler sağlık sisteminin çok önemli parçaları. Dolayısıyla bu kalifiye iş gücünü siz transfer ediyorsunuz. Ülke açısından büyük bir kayıp. Ekonomik nedenlerin ötesinde saygı, iş barışı ve iş güvencesi taleplerimiz var. Ekonomi bence en sonda geliyor. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam önceliğimiz. Bugün bir uzman asistan hekiminin maaşı yoksulluk sınırının altında. Hekimlere çok astronomik ücretler verildiği iddia ediliyor ama bordroya baktığımızda o rakamların gerçeği yansıtmadığını görüyoruz. Bir takım ek ödemeler var ama bu ödemelerin sürdürülebilirliği yok” sözlerini kullandı.

AKSAKLIKLARIN SORUMLUSU ONLAR DEĞİL

Tüm bu terk edişlerin nedenleri arasında sağlıkta şiddet de var… İzmir Tabip Odası olarak sağlıkçılara yönelik saldırılara artık şiddet demediklerini, bunun bir terör halini aldığını vurgulayan Ayhan, “Ve ne yazık ki bu saldırıların adli olarak bir karşılığı olmuyor. Yani bir insanı bıçakladığınızda, bir sosyal medya mesajınızla alacağınız cezadan daha az bir ceza alıyorsunuz. Belki basına yansımıyor ama neredeyse her gün büyük, küçük birçok olayla karşılaşıyoruz. Bu tek başına sağlık çalışanlarının mücadele edebileceği bir süreç değil. Kamu otoritesinin bunu önemsemesi ve önlem alması gerekiyor. Ama bu konuda kamu otoritesinden olumlu bir yaklaşım göremiyoruz. Hekiminden hemşiresine tüm sağlık çalışanları özveri ile bir sağlık hizmeti üretmeye çalışıyor. Dolayısıyla ülkemizdeki sağlık politikalarının bir sonucu olan aksaklıkların sorumlusu onlar değildir” eleştirisinde bulundu. 

BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Hemşire göçü!