Ergenlik öncesi skolyoz kontrolü tedavi şansını artırıyor
Ergenlik öncesi skolyoz kontrolü tedavi şansını artırıyor
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Sina Coşkun, çocuklarda ergenlik öncesi skolyoz (omurga eğriliği) kontrolünün tedavi şansını artırdığını söyledi
Haber Giriş Tarihi: 15.09.2023 14:12
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
AA
Doç. Dr. Coşkun, omurganın ön ve arka planında 10 dereceden fazla olan eğriliği skolyoz hastalığı olarak kabul ettiklerini belirtti.
Skolyozun duruş bozukluğundan ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayan Coşkun, duruş bozukluğunun basit egzersizlerle düzelebileceğini, skolyozda ise omurga yapısında bir deformasyondan söz ettiklerini anlattı.
Coşkun, skolyozun genellikle 10-19 yaş aralığında görüldüğüne işaret ederek, "Skolyoz, nedeni bilinmeyen bir hastalıktır. Ergenlik, adölesan idiopatik skolyozun en sık görülen yaş grubunu oluşturmakta. Şikayetler genelde omuzların bir tarafında yükseklik farkı olması, bir omuzun daha yukarıda yerleşmesi. Ayrıca hasta öne doğru eğildiğinde, hastada bir tarafında sırtında bir yükseklik, bir kamburluk bulgusu olması. Bu yükseltinin bir tarafta belirginleşme, diğer tarafta silinme, skolyozun ana bulgularındandır." dedi.
Skolyozun tedavisinin mümkün olduğunu ve genellikle kabul görmüş üç tedavi şeklinin olduğunu aktaran Coşkun, şöyle devam etti:
"Skolyoz hastalığında tedavilerden biri gözlem tedavisidir. Gözlem skolyozda bir tedavidir. Biz gerçekten de 0 ila 20 derece arasındaki eğriliklere pek bir şey yapmayız. Bu çocukların gelişimini takip ederiz ve erişkin yaşa geldiğinde de bu tedaviyi sonlandırırız. Artık bu çocukların bir riski, hastalığın ilerlemesi açısından yoktur. 20 ila 40 derece arasında ise ya da 45 dereceye kadar biz çocuğun yaşı eğer uygunsa korse tedavisi uygularız. Korse tedavisi için çocuğun büyümesinin devam etmesi lazım. Kemik yaşı tamamlan, büyümesi tamamlanmış bir çocukta korse tedavisinin yeri yoktur. 45 dereceyi aşan eğriliklerde ise eğriliğin her sene ilerleyeceğini öngörerek cerrahi tedavi uygulamaktayız."
Yaptıkları cerrahi müdahalelerin başarıyla sonuçlandığını aktaran Coşkun, ameliyat sonrası hastaların boylarının birkaç santimetre uzadığını söyledi.
"Yüzmenin direkt olarak skolyoz eğriliğinin gerilemesinde bir etkisi yok"
Coşkun, yüzmenin skolyoza iyi geldiğinin doğru olmadığı dile getirerek, "Yüzmenin skolyoza iyi geldiği yıllarca söylendi. Biz de hep öyle inandık. Yapılan çalışmalar artık gösteriyor ki yüzmenin direkt olarak skolyoz eğriliğinin gerilemesinde bir etkisi yok. Hatta bazı yayınlar kötüleştirdiğini de söylüyor. Ama bu da teyide muhtaç bir çalışma. Sonuçta yüzme genel vücut sağlığı açısından gayet iyi bir spordur. Tüm kasları çalıştırır. Ancak skolyoza direkt olarak etkisi maalesef yoktur." diye konuştu.
Skolyozun özellikle kız çocuklarında daha sık görüldüğünün altını çizen Coşkun, ergenlik öncesi çekilecek bir omurga röntgeninin tedavide daha iyi yol alınmasını sağlayacağına işaret ederek, "Kız çocuklarında doğumsal kalça çıkığında olduğu gibi skolyoz yönünden tedbirli olmakta fayda var. Özellikle adet öncesi dönemde kızların en azından bir omurga röntgeninin çekilmesi, yine erkeklerde de ergenlik öncesi dönemde bir kez omurga röntgeninin çekilmesi olası bir skolyoz hastalığının tedavisine erken başlamak adına önemli. Çünkü tedaviye ne kadar erken başlarsak o kadar iyi sonuç alma ihtimalimiz yüksek." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Coşkun, salgın döneminde kontrollerin aksatılması nedeniyle skolyoz hastalarının sayısında bir miktar artış gözlemlediklerini sözlerine ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Sina Coşkun, çocuklarda ergenlik öncesi skolyoz (omurga eğriliği) kontrolünün tedavi şansını artırdığını söyledi
Doç. Dr. Coşkun, omurganın ön ve arka planında 10 dereceden fazla olan eğriliği skolyoz hastalığı olarak kabul ettiklerini belirtti.
Skolyozun duruş bozukluğundan ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayan Coşkun, duruş bozukluğunun basit egzersizlerle düzelebileceğini, skolyozda ise omurga yapısında bir deformasyondan söz ettiklerini anlattı.
Coşkun, skolyozun genellikle 10-19 yaş aralığında görüldüğüne işaret ederek, "Skolyoz, nedeni bilinmeyen bir hastalıktır. Ergenlik, adölesan idiopatik skolyozun en sık görülen yaş grubunu oluşturmakta. Şikayetler genelde omuzların bir tarafında yükseklik farkı olması, bir omuzun daha yukarıda yerleşmesi. Ayrıca hasta öne doğru eğildiğinde, hastada bir tarafında sırtında bir yükseklik, bir kamburluk bulgusu olması. Bu yükseltinin bir tarafta belirginleşme, diğer tarafta silinme, skolyozun ana bulgularındandır." dedi.
Skolyozun tedavisinin mümkün olduğunu ve genellikle kabul görmüş üç tedavi şeklinin olduğunu aktaran Coşkun, şöyle devam etti:
"Skolyoz hastalığında tedavilerden biri gözlem tedavisidir. Gözlem skolyozda bir tedavidir. Biz gerçekten de 0 ila 20 derece arasındaki eğriliklere pek bir şey yapmayız. Bu çocukların gelişimini takip ederiz ve erişkin yaşa geldiğinde de bu tedaviyi sonlandırırız. Artık bu çocukların bir riski, hastalığın ilerlemesi açısından yoktur. 20 ila 40 derece arasında ise ya da 45 dereceye kadar biz çocuğun yaşı eğer uygunsa korse tedavisi uygularız. Korse tedavisi için çocuğun büyümesinin devam etmesi lazım. Kemik yaşı tamamlan, büyümesi tamamlanmış bir çocukta korse tedavisinin yeri yoktur. 45 dereceyi aşan eğriliklerde ise eğriliğin her sene ilerleyeceğini öngörerek cerrahi tedavi uygulamaktayız."
Yaptıkları cerrahi müdahalelerin başarıyla sonuçlandığını aktaran Coşkun, ameliyat sonrası hastaların boylarının birkaç santimetre uzadığını söyledi.
"Yüzmenin direkt olarak skolyoz eğriliğinin gerilemesinde bir etkisi yok"
Coşkun, yüzmenin skolyoza iyi geldiğinin doğru olmadığı dile getirerek, "Yüzmenin skolyoza iyi geldiği yıllarca söylendi. Biz de hep öyle inandık. Yapılan çalışmalar artık gösteriyor ki yüzmenin direkt olarak skolyoz eğriliğinin gerilemesinde bir etkisi yok. Hatta bazı yayınlar kötüleştirdiğini de söylüyor. Ama bu da teyide muhtaç bir çalışma. Sonuçta yüzme genel vücut sağlığı açısından gayet iyi bir spordur. Tüm kasları çalıştırır. Ancak skolyoza direkt olarak etkisi maalesef yoktur." diye konuştu.
Skolyozun özellikle kız çocuklarında daha sık görüldüğünün altını çizen Coşkun, ergenlik öncesi çekilecek bir omurga röntgeninin tedavide daha iyi yol alınmasını sağlayacağına işaret ederek, "Kız çocuklarında doğumsal kalça çıkığında olduğu gibi skolyoz yönünden tedbirli olmakta fayda var. Özellikle adet öncesi dönemde kızların en azından bir omurga röntgeninin çekilmesi, yine erkeklerde de ergenlik öncesi dönemde bir kez omurga röntgeninin çekilmesi olası bir skolyoz hastalığının tedavisine erken başlamak adına önemli. Çünkü tedaviye ne kadar erken başlarsak o kadar iyi sonuç alma ihtimalimiz yüksek." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Coşkun, salgın döneminde kontrollerin aksatılması nedeniyle skolyoz hastalarının sayısında bir miktar artış gözlemlediklerini sözlerine ekledi.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Lenf büyümesi, gece terlemesi ve kilo kaybına dikkat
Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
İzmir'in Konak ilçesinde, cezaevinden tahliye olduktan saatler sonra bir kişi, eşini ve kayınpederini bıçakla yaraladı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
Seferihisar Kongresi'nde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 2. Çevreyolu eleştirilerine yanıt verdi
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de bir yıl içinde içme suyuna ikinci kez zam yapılmasına tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Başkan Tugay, İzmirliler bana güvensin diyordu ancak kendisi verdiği sözleri tutmadı” dedi