İleri dönüşümle tarım ve gıda sorunlarına kalıcı çözüm
İleri dönüşümle tarım ve gıda sorunlarına kalıcı çözüm
Türkiye’deki gıda krizine karşı atık ürünlerin ileri dönüşümle yüksek katma değerli bileşenler haline getirilebileceğini vurgulayan Kayacılar, “Bu yöntemle Türkiye’nin tarım-gıda-sağlık sorunlarına kalıcı çözümler bulunabilir” dedi
Haber Giriş Tarihi: 02.10.2024 08:41
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2024 08:56
Muhabir:
HABER MERKEZİ
KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER- Türkiye’de ekonomik sebeplerden dolayı gıda krizi tehlikesi her geçen gün artarken, geri dönüşümden ziyade ileri dönüşümün önemi ön plana çıkıyor. Sera atıkları, meyve kabuğu, çekirdeği, meyve suyu ve salça fabrikası atıkları, görünüşte değersiz olsa da tarım ve gıda alanında büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye’de bulunan büyük ölçekli bir gıda fabrikasında bir yılda ortalama 68 bin ton meyve/sebze atığı ortaya çıkıyor. Örneğin, Türkiye’de benzer büyük ölçekli 10 fabrika olduğu hesaba katıldığında bu rakam yılda 680 bin ton meyve/sebze kabuğu, çekirdeği ve de posası atığı anlamına geliyor. Bunun yanı sıra Türkiye’de küçük ölçekli yüzlerce küçük fabrika olduğu düşünüldüğünde ve bu rakamların hasat aylarında neredeyse iki katına yükseldiği hesaba katıldığında ortaya çıkan tabloda milyonlarca tonluk atık olarak görülen hammadde ile durum ciddi boyutlara ulaşıyor.
Türkiye’nin tarım ve gıda sorunlarının çözümünün ileri dönüşümle yüksek katma değerli bileşen ve ürün eldesi edilerek çözüm bulunabileceğini savunan Biyolog Can Kayacılar, “Tüm bu atıklardan döngüsel ekonomi mantığıyla ve ileri dönüşüm biyoteknolojisi yöntemleriyle insan sağlığına faydalı antidiyabetik, antikanser özellikli, sağlığımızı koruyucu ve güçlendirici doğal bileşenlere ve daha yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülebileceğine vurgu yaparak, bu saflaştırılan bileşenler gıda takviyesi geliştirilmesinde kullanılacağı gibi, ilaç etken maddesi elde etmekte de kullanılabilir” diye konuştu.
ATIKLAR, GELECEĞİN SAĞLIK KAYNAĞI
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu tarım-gıda-sağlık üçgeninde yaşadığı tüm sorunların tek akılcı çözümü, ileri dönüşümle tarım ürünlerinden, gıda atıklarından yüksek katma değerli bileşen elde etmekle olabileceğini belirten Kayacılar, “Tüm bu atıklardan döngüsel ekonomi mantığıyla ve ileri dönüşüm biyoteknolojisi yöntemleriyle insan sağlığına faydalı antidiyabetik, antikanser özellikli, sağlığımızı koruyucu ve güçlendirici doğal bileşenler saflaştırılabilir. Bu saflaştırılan bileşenler gıda takviyesi geliştirilmesinde kullanılacağı gibi, ilaç etken maddesi elde etmekte de kullanılabilir. Dünyada birçok biyoaktif, bu şekilde üretiliyor. Türkiye’nin yüksek katma değere doğru gitmesinin ana yolu bu. Antioksidan, bitkisel proteinler, prebiyotik, lif, esansiyel yağ ve aroma gibi ve bu bileşenlerden de gıda takviyesi, iyileştirici ve tedavi edici özelliği olan dermokozmetik ürünler elde edilebilir. Öte yandan sağlığımızı koruyucu ve geliştirici özellikteki fonksiyonel gıdalar ve hastalıkların iyileşme süreçlerine destek olacak tıbbi nitelikli gıdalar gibi gıdaların ve de ürünlerin geliştirilmesi, ülkemizin hem sağlık, hem gıda, hem de tarımsal üretim konularındaki problemlerini çözebilecek potansiyeller taşımaktadır” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ YÜKSEK
Türkiye’de ileri dönüşüm için yüksek potansiyele sahip tarım atıkları hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli fırsatlar sunduğunu ifade eden Kayacılar, “Türkiye’de döngüsel ekonomi mantığı ile çalışan, hali hazırda var olan gıda işleme tesislerinin, gıda depolarının yakınlarına ‘ileri dönüşüm tesislerinin’ de kurulması ve bu tesislerin, atık olarak görülen birçok hammaddeyi ileri dönüştürerek, yüksek katma değer elde etmesinin gerekliliği gün geçtikçe artmaktadır. Bu atıklar, biyoteknolojik yöntemlerle değerlendirildiğinde yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülebilir” dedi.
ONLARCA GIDA ÜRÜNÜ DÖNÜŞEBİLİYOR
Türkiye’de ileri dönüşüme uygun bazı tarım atıkları hakkında açıklamalarda bulunan Kayacılar, “Bu atıklara baktığımızda; örneğin narenciye kabuklarından hemoroit, varis gibi problemlerimizin çözümü olacak biyoaktifler elde ediliyor. Ya da domates kabuklarından hem gıdalara kırmızı rengi verebilecek hem de antikanser özellikli, prostat koruyucu likopen elde ediliyor. Zeytin yaprağından antidiyabetik özellikli oleuropein elde ediliyor. Fındık iç zarı, özellikle antioksidanlarca ve bitkisel proteinlerce zengindir. Özellikle hipertansiyon problemlerinin engellenmesinde çok büyük önem taşımaktadır. Türkiye, büyük bir tahıl üreticisidir ve buğday ve mısır sapları ciddi miktarda atık oluşturur. Bu atıklar biyoplastik, kağıt ve tekstil endüstrisinde ve de biyoyakıt üretiminde kullanılabilir. Ege ve Marmara bölgelerinde üzümü kullanan işletmelerin, üzüm sonrası kalan posaları, sağlık takviyelerinde ve kozmetik ürünlerinde kullanılan değerli bileşenler içermektedir. Bu ek atıklar Türkiye’de ileri dönüşümle değerlendirilebilecek önemli tarımsal kaynaklardır. Bu atıkların doğru değerlendirilmesi, çevre dostu ürünlerin üretimine ve sürdürülebilir tarımsal kalkınmaya katkı sağlar” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye’deki gıda krizine karşı atık ürünlerin ileri dönüşümle yüksek katma değerli bileşenler haline getirilebileceğini vurgulayan Kayacılar, “Bu yöntemle Türkiye’nin tarım-gıda-sağlık sorunlarına kalıcı çözümler bulunabilir” dedi
KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER- Türkiye’de ekonomik sebeplerden dolayı gıda krizi tehlikesi her geçen gün artarken, geri dönüşümden ziyade ileri dönüşümün önemi ön plana çıkıyor. Sera atıkları, meyve kabuğu, çekirdeği, meyve suyu ve salça fabrikası atıkları, görünüşte değersiz olsa da tarım ve gıda alanında büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye’de bulunan büyük ölçekli bir gıda fabrikasında bir yılda ortalama 68 bin ton meyve/sebze atığı ortaya çıkıyor. Örneğin, Türkiye’de benzer büyük ölçekli 10 fabrika olduğu hesaba katıldığında bu rakam yılda 680 bin ton meyve/sebze kabuğu, çekirdeği ve de posası atığı anlamına geliyor. Bunun yanı sıra Türkiye’de küçük ölçekli yüzlerce küçük fabrika olduğu düşünüldüğünde ve bu rakamların hasat aylarında neredeyse iki katına yükseldiği hesaba katıldığında ortaya çıkan tabloda milyonlarca tonluk atık olarak görülen hammadde ile durum ciddi boyutlara ulaşıyor.
Türkiye’nin tarım ve gıda sorunlarının çözümünün ileri dönüşümle yüksek katma değerli bileşen ve ürün eldesi edilerek çözüm bulunabileceğini savunan Biyolog Can Kayacılar, “Tüm bu atıklardan döngüsel ekonomi mantığıyla ve ileri dönüşüm biyoteknolojisi yöntemleriyle insan sağlığına faydalı antidiyabetik, antikanser özellikli, sağlığımızı koruyucu ve güçlendirici doğal bileşenlere ve daha yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülebileceğine vurgu yaparak, bu saflaştırılan bileşenler gıda takviyesi geliştirilmesinde kullanılacağı gibi, ilaç etken maddesi elde etmekte de kullanılabilir” diye konuştu.
ATIKLAR, GELECEĞİN SAĞLIK KAYNAĞI
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu tarım-gıda-sağlık üçgeninde yaşadığı tüm sorunların tek akılcı çözümü, ileri dönüşümle tarım ürünlerinden, gıda atıklarından yüksek katma değerli bileşen elde etmekle olabileceğini belirten Kayacılar, “Tüm bu atıklardan döngüsel ekonomi mantığıyla ve ileri dönüşüm biyoteknolojisi yöntemleriyle insan sağlığına faydalı antidiyabetik, antikanser özellikli, sağlığımızı koruyucu ve güçlendirici doğal bileşenler saflaştırılabilir. Bu saflaştırılan bileşenler gıda takviyesi geliştirilmesinde kullanılacağı gibi, ilaç etken maddesi elde etmekte de kullanılabilir. Dünyada birçok biyoaktif, bu şekilde üretiliyor. Türkiye’nin yüksek katma değere doğru gitmesinin ana yolu bu. Antioksidan, bitkisel proteinler, prebiyotik, lif, esansiyel yağ ve aroma gibi ve bu bileşenlerden de gıda takviyesi, iyileştirici ve tedavi edici özelliği olan dermokozmetik ürünler elde edilebilir. Öte yandan sağlığımızı koruyucu ve geliştirici özellikteki fonksiyonel gıdalar ve hastalıkların iyileşme süreçlerine destek olacak tıbbi nitelikli gıdalar gibi gıdaların ve de ürünlerin geliştirilmesi, ülkemizin hem sağlık, hem gıda, hem de tarımsal üretim konularındaki problemlerini çözebilecek potansiyeller taşımaktadır” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ YÜKSEK
Türkiye’de ileri dönüşüm için yüksek potansiyele sahip tarım atıkları hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli fırsatlar sunduğunu ifade eden Kayacılar, “Türkiye’de döngüsel ekonomi mantığı ile çalışan, hali hazırda var olan gıda işleme tesislerinin, gıda depolarının yakınlarına ‘ileri dönüşüm tesislerinin’ de kurulması ve bu tesislerin, atık olarak görülen birçok hammaddeyi ileri dönüştürerek, yüksek katma değer elde etmesinin gerekliliği gün geçtikçe artmaktadır. Bu atıklar, biyoteknolojik yöntemlerle değerlendirildiğinde yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülebilir” dedi.
ONLARCA GIDA ÜRÜNÜ DÖNÜŞEBİLİYOR
Türkiye’de ileri dönüşüme uygun bazı tarım atıkları hakkında açıklamalarda bulunan Kayacılar, “Bu atıklara baktığımızda; örneğin narenciye kabuklarından hemoroit, varis gibi problemlerimizin çözümü olacak biyoaktifler elde ediliyor. Ya da domates kabuklarından hem gıdalara kırmızı rengi verebilecek hem de antikanser özellikli, prostat koruyucu likopen elde ediliyor. Zeytin yaprağından antidiyabetik özellikli oleuropein elde ediliyor. Fındık iç zarı, özellikle antioksidanlarca ve bitkisel proteinlerce zengindir. Özellikle hipertansiyon problemlerinin engellenmesinde çok büyük önem taşımaktadır. Türkiye, büyük bir tahıl üreticisidir ve buğday ve mısır sapları ciddi miktarda atık oluşturur. Bu atıklar biyoplastik, kağıt ve tekstil endüstrisinde ve de biyoyakıt üretiminde kullanılabilir. Ege ve Marmara bölgelerinde üzümü kullanan işletmelerin, üzüm sonrası kalan posaları, sağlık takviyelerinde ve kozmetik ürünlerinde kullanılan değerli bileşenler içermektedir. Bu ek atıklar Türkiye’de ileri dönüşümle değerlendirilebilecek önemli tarımsal kaynaklardır. Bu atıkların doğru değerlendirilmesi, çevre dostu ürünlerin üretimine ve sürdürülebilir tarımsal kalkınmaya katkı sağlar” ifadelerini kullandı.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Merkez Bankası kasım ayı faiz kararını açıkladı
Göztepe'nin milli gururları
Yenidoğan Çetesi'nin hastanesinde hemşirenin sır ölümü!
21 Kasım 2024 İzmir elektrik kesintisi: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
Türkiye’nin sanayi ve ekonomik geleceği İzmir’de tartışıldı
Başkan Günay’ın acı kaybı nedeniyle Urla’daki halk buluşması iptal edildi
İzmir’de 7 saatlik su kesintisi: 21 Kasım Perşembe hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
Seferihisar Gazeteciler Cemiyeti’nden açıklama: Seferihisar’da çetelere izin vermeyeceğiz
Başkan Günay’ın oğlu Onur Günay’ın vefatına ilişkin Belediye’den açıklama
Altınordu, 1461 Trabzon'u ağırlıyor
Son Girilen Haberler
Netanyahu’dan UCM kararı sonrası ilk açıklama: İsrail bu kararı tanımıyor ve tanımayacak
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) kendisi ve Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emri hakkında yaptığı açıklamada, “İsrail bu kararı tanımıyor ve tanımayacak” dedi
Hakan Fidan’dan Schengen açıklaması: Dramatik bir sorun yok
Schengen başvurularında ret oranlarıyla ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "2023'te bizde ret oranı 16.1, dünyada yüzde 16. Bizim ile dünya arasında dramatik bir sorunumuz yok” dedi
Belediye başkanının amcası kazada hayatını kaybetti
Ordu’da meydana gelen trafik kazasında otomobil ağaca çarptı. Kazada belediye başkanının amcası hayatını kaybetti